Kredili kurban, Tommy’den türban! - Eren Erdem


Evet, Kurban bayramı geldi. Geçtiğimiz günlerde meselenin özüne dair 4 yazı yazmıştım. Bu yazımda da genel kurban manzaralarına değineceğim.
Hayvan alımı yapılan yerlere “kredi kartına 8 taksit” gibi levhalar koyulmuş. Geçtiğimiz günlerde Arapların icad ettiği “kıbleyi gösteren kredi kartından sonra” bu tür şeylere pek şaşırmasam da, “Allah ve Peygamberine savaş açtığı Kur’an tarafından tescillenmiş finans kurumlarının katkılarıyla kesilen hayvanların insanlar için nasıl bir sevap olup olmayacağı konusunda kafam karıştı.”
Banka kartlarına 8 taksitle koyun satanlar. Merakım, sevapları da her taksit ödemesi yapıldığında mı geçiyor hesaba acep?
8 Taksitle sevap tahsilatı.
Mümkündür efendim.
Ya şu meşhur “bayram kredileriyle kesilen hayvanlar?”
Hayvan kesmenin kendisinin zaten kurban ibadeti olmadığını söylemiştim. E madem kesiyorsun, bari adam gibi yap! İşin içine, Allah ve Peygamber’e savaş açtıkları Kur’an tarafından tescillenmiş banka adlı şirk kurumlarını sokma. Git paranı ver, hayvanını al.
Bizim vatandaş için, aslolan “söyleneni yapmasıdır.” Nasıl yapacağı önemli değildir. Üzerine pek düşünmez. Kerameti kendinden makul 3-5 hocaefendi “yap” dediyse, yapması lazımdır.
İslami(?) katılım bankaları da bu işe girer mi?
Onlar fetvalı bankalardır. Onlara kızmayın. Dünya’sı karşılığında ahiretini satmış bel’am’lardan fetva alarak, kendilerini meşrulaştırmış bankalardır onlar. Faizi kar payı yapmış bankalardır. Böylece, Allah ve Peygamberine savaş ilanını açıktan yapmayarak, insanlığı ürkütmeden malı götürmeye çabalayanlardır.
Bu şeytan pislikleri, kendilerinden kurban kredisi alanlara bir güzellik yapsın. Krediyi alanlar ödemeyi taksitle yapsın, ama sevapları ilk seferinde tam olarak yüklensin? E nasıl olsa, torpilli hocaefendileri var. Bir üflese cihanı yel götürür.
Kendilerine bunu öneririm. O zaman talep artar. Zaten üfleyecek olanlar, “doları sever.” İşin içinde dolar varsa, çok daha sağlam üflerler.
Kredili kurban! Velinimetimiz...
Yaşasın kapitalizm diyerek sokağa fırlayası geliyor insanın. Ne büyük fırsattır, ne büyük olanaktır bu ey insan.
Postmodernist aklın tıkandığı bu hakikatler, üzerinde durulması gereken bazı temel hastalıkları görünür kılıyor. Muhafazakarlık, yıllardır “sekülerleşmeye karşıdır.”
İyi ya, nasıl bir karşıtlık bu, dinlerini, dünyalarından ayırmışlar. Allah’a inandıklarını söyleyip, kapitalizm ile amel ediyorlar. Madem karşısın, bari tutarlı ol be adam!
İktidara gelirken “sekülerleşmeye karşıyız.” İktidara gelince, sapına kadar seküleriz!
Müslüman kadınların ırzına geçen emperyalist-kapitalist odakların finans sistemine bağımlı da kalırız, ibadetimizde dahi o deyyuslara para da kazandırırız.
Vay canına arkadaş!
Bu kadar arsızlaşmış olmanın sırrı hakikisi nedir? Çözemedim.
8 Taksitle kurbanlık. Bonus puan da cabası! Hadi, Vadaaa!
Koşun, İslami kâr payı bankalarında; sevabınız tek seferde yükleniyor database’nize.
Hadi yine yırttın oğlum Cemil! İyisin iyi..
Dünya’da mekan, ahirette iman! O öyle miydi yahu ? Dünya’da iman, ahirette mekan?
Neyse boşver...
Amerika, İsrail, Kapitalizm...
Bad’el Harab El Basra!
Hoş geldin ey Kurban Bayramı...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget