Truva atlarına bir kez daha ithaf! - Mehmet Faraç
Siyasal iletişim Ofisi (SİLO) adlı bir kuruluş, 1-9 Ekim tarihleri arasında, 17 il merkezinde, 2 bin 23 kişiyle bir anket yapmış…
Kendinizi ideolojik olarak nasıl tanımlarsınız?” sorusuna deneklerin yüzde 24,8′i “Atatürkçü”, yüzde 16,9′u “Milliyetçi”‘, yüzde 7,7′si de “İslamcı” olarak yanıt vermiş.
Demokrat ve Sosyal Demokratlar (yüzde 7,3), “Muhafazakârlar” (yüzde 6,9), “Dindarlar” (yüzde 6,8), “Muhafazakâr Demokratlardın oranı ise (yüzde 4,8) oranında çıkmış.
Parti tabanlarına göre ideolojik tanımlamalara bakıldığında, AKP’de en ağırlıklı siyasal eğilimlerin başında “Milliyetçilik” (yüzde 15,8) ile “Muhafazakarlık” (yüzde 15.3) geliyormuş.
MHP’lilerin yüzde 53.5′i “Milliyetçi”, yüzde 20.9′u ise kendini “Atatürkçü” olarak tanımlamış.
CHP’lilerin yüzde 55′i kendini “Atatürkçü”, yüzde 12si “Sosyal Demokrat”‘ olarak açıklamış.
Ankette özellikle CHP ile ilgili başka şaşırtıcı bilgiler de daha var… Örneğin daha önce CHP’ye oy vermiş olanlara “Tekrar CHP’ye oy verebilmeleri için ne olması” gerektiği sorulmuş…
Deneklerin yüzde 30′u “Asıl ideolojisine sahip çıkması” gerektiğini söylemiş.
Yüzde 25,9′u partinin “yeni projeler üretmesi “ni isterken, yüzde 23,6′sı da “Genel Başkan değişsin” demiş…
CHP içinde yuvalanan ve Atatürkçülüğe “sığ ideoloji” ulusalcılara ise “geri zekâlı”, “kafatasçı”‘ ve “faşist”‘ diyecek kadar seviyesizce hakaret edebilen Truva atlarına bir kez daha ithaf olunur! ..
Sanayi malı!..Gazete köşelerinde ve televizyonlarda; Cumhuriyete, Atatürk’e, laikliğe ve CHP’ye atıp tutan görevli güruh var ya; dikkat edin hepsi aynı tornadan çıkmış gibi!.. Sanki özel bir laboratuvarda, sanayi tipi üretilmişler!..
İşte hiç unutmam, ulusalcılara “militarist” diyenlerden biri köşesinde, Suriye’yi kan gölüne çeviren kiralık teröristlere ağır silahlar verilmesi gerektiğini bile yazmıştı!..
Militaristligini aptalca deşifre eden zavallı, aşağıdaki haberi okusun, belki teröristlere akıl verirken ufku da açılmış olur!..
Tunceli’de polis noktasına saldıran PKK’lılardan dördü öldürülmüş. İşte bu teröristlerden birinin üzerinde, Türkiye’de ilk kez rastlanan bir silah da ele geçirilmiş!..
Örgüt içinde sınırlı sayıda bulunan silahın uçaksavar mermisi attığı ve helikopterlerle zırhlı araçlara karşı kullanıldığı saptanmış.
Uzmanlar silahı incelemiş ancak böylesinin literatürde bile olmadığını görmüş!.. Peki neymiş bu silahın adı?..
Belli değil çünkü PKK’lıların bu silahı Kuzey Irak’ta özel olarak yaptırdıktan belirlenmiş!.. Belli ki sanayi çarşısı imalatı!..
Sanayi tipi yazarcıklar, Suriye’deki teröristlere silah önerirken sanayi tipi silahçıklardan da feyiz alabilirler!..
Kurban pususu!..Terör kurbanı, kaza kurbanı, ihmal kurbanı, hata kurbanı, gaflet kurbanı, maganda kurbanı, cehalet kurbanı, kan davası kurbanı, töre kurbanı!..
Yaşamla ölüm arasındaki keskin kılıcı da adlandıran bir sözcüktür “kurban!..”
Merhametin öfkeye çok kolay yenildiği coğrafyalarda, acımasızlığa kurban gitmek sıradan sayılıyor!..
İşte “kanı kanla yıka” mak, “kanı yerde bırakma”mak uğruna verilen son kurbanlar:
Diyarbakır’ın Dicle ilçesine bağlı Uğrak köyünde, “Bozkuş ve “Akelma” aileleri arasında, “kız kaçırma” gerginliği nedeniyle
2004′te bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kavga sonunda katliama yol açmış!..
1′i çocuk, 2′si kadın olmak üzere 5 kişi, bir otomobilin içinde otomatik silahlarla taranarak öldürülmüş!..
Dicle Kaymakamı Çağlayan Kaya, “husumetli” iki aileyi barıştırmak için iki kez Uğrak köyüne gittiğini belirtirken, “Kurban Bayramı’ndan sonra barıştırma sözü aldım. Ancak bu sözlerine sadık kalmadılar” demiş.
Barışı “bayramdan sonra “ya bırakmak, kurbanı bayramdan önce vermek!.. Bayram alışverişinden dönerken” kurban olmak Doğuya özgü bir kader olsa gerek!..
Soğuk bayram!..Balıkesir Ticaret Meslek Lisesi’ne ait 100′e yakın İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabe panosu ile Atatürk posterleri okulun görevlisi tarafından çöpe atılmış!..
Bir vatandaş da “çöpçü”lerin bu rezilce eylemini görmüş ve posterleri ADD Balıkesir Şubesi Başkanı Necati Bilgetürk’e teslim etmiş.
Balıkesir Milli Eğitim Müdürü İbrahim Aydın ise konuyu araştıracağını buyurmuş!..
Birileri, hazır Cumhuriyet Bayramı da yasaklanmışken gaza gelmiş olmalı!.. Onlara söylenecek tek şey var; unutmayın ki Atatürk karşıtı emperyalist modanın eski figürleri tarihin çöplüğünde ama Gazi 1881′den hu yana yaşıyor, yaşayacak…
Yer bulamayınca Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu MADO dondurmacısında verecek olan Amasya Valisi ne gelince…
O da haklı!.. Hükümet Cumhuriyete “soğuk” bakınca o da tam mekanını bulmuş!.. Ne de olsa hükümetin valisi!..
DERS NOTU: Cumhuriyetin kuruluşunun en önemli dönemeçlerinden biri olan Amasya Genelgesi, Osmanlı şehzadelerinin eski sarayı yerine inşa edilen “Kışlay-ı Hümayun’da (Saraydüzü Kışlası), 22 Haziran 1919′da imzalanmıştı. Sarayın kurtuluş mücadelesine, dondurmacının ise gaflete tanıklık etmesi ne kadar vahim değil mi!..
Asıl bayram!..Siyasetten sanayiye, kurbandan dondurmacıya kadar yaşamın içindeki vahametleri sıralarken, insanın ne yazık ki bayram heyecanı falan da kalmıyor…
Ülkemizde son 10 yılda yaşananları siyasetin ya da kaderin cilveleri diye değerlendiremeyiz… Toplum kendi etti kendi buldu!..
Topluma “ileri demokrasi anlayışı” diye yutturulan baskı dönemi, korku imparatorluğunun temellerini atarken, ülkenin yurtsever siyasileri, gazetecileri, polisleri ve subayları zindanda çürütülüyor!..
Türkiye’de, son yıllarda “Ergenekon” ve “Balyoz” adı altında yürütülen kıyım sürecinin asıl hedefi çok nettir; Ülkenin bölünmesi ve rejimin değiştirilmesine karşı çıkan direnç noktalarının bertaraf edilmesi!..
Şimdi gelin de; bu ülkede, bu karanlık dönemde bayramı kutlayın!.. Hem de demokrasinin bu kadar kurban verdiği bir süreçte!..
Rejim ve demokrasi bıçak altından kurtulduğu gün asıl bayram o zaman yaşanacaktır!.. Bunu yaşatacak olanlar AKP’ye boyun eğmiş Truva atlan değil, Kurtuluş Savaşı‘nı örnek alan, Milli Hükümetin demokrasi güçleridir!..
İçinizden geçiyorsa, yüreğiniz el veriyorsa çifte bayramınız kutlu olsun
Yorum Gönder