Legal anarşi! - Tünay Süer


ADD ve TGB li gençlerin öncülüğünü yaptığı -İşçi Partisi-CHP-DSP, çeşitli kitle örgütleri ve yoğun halk katılımı ile Türkiye’nin her bölgesinde Cumhuriyet Bayramımızı coşkuyla kutladık.
                                                         ****
Mustafa Kemal’in generallerini, askerlerini, aydınlarını tutsak ettiler zindanlara kapattılar.
Yargıyı, tüm erkleri ellerine geçirdiler. Genelgeler, kararnameler, kanunlar çıkartarak yasaklar koydular.
“Biz istediğimizi yaparız” dediler.
 Korku imparatorluğu kurduklarını sandılar.
Yanıldılar.
                                                                  ***
Zindanların dışında milyonlarca Mustafa Kemal her şeye hazır, sessiz, sabırla bekliyor ve izliyordu.
İşkenceye, tutsaklığa, gözaltılara, coplara, gazlara, her türlü şerre dayanan Kemaller,  cumhuriyeti yok sayma, hatta yok etme durumuna getirilmesine kadar çok sabrettiler.
Açık ve net görülüyordu.. AKP, Türkiye’yi parçalamak ve kurmak istediği rejimi meşrulaştırmak için önünde büyük engel olan Atatürk Cumhuriyetçilerine baskı yapıyordu.
Ufak ufak, alıştıra alıştıra, kendilerine göre emin adımlarla ilerliyorlardı. Ders kitaplarından Atatürk’ü kaldırdılar, yetmedi ulusal bayramları yasakladılar, o da yetmedi resmi dairelerden Türkiye Cumhuriyeti tabelalarını indirdiler. Hangi birisini sayalım. Saymakla bitmez ki.
Her geçen gün Cumhuriyetin içini oydular.
Bıçak kemiğe dayanmıştı artık. Son olarak Cumhuriyetimizin 89.Yıl dönümüne yasak getirince bardak taştı.
Ankara’ya gidecek yüzlerce otobüsün şehir çıkışlarınada anahtarlarını almaları, ne barikatlar ne de gaz bombaları biber gazları ve tazyikli sular, dışardaki askerleri durduramadılar.
Mustafa Kemalin askerleri akın akın Ankara’ya gittiler ve diğer kentlerde de Atalarına koşarak saygılarını sunup çiçeklerini bıraktılar.
Barikatlar, gaz bombaları,  biber gazları,  yasaklar vız geldi tırıs gitti.
                                                                               ****
İktidarın büyük ayıbı!
Ellerinde sadece Türk bayrakları ve Atatürk posterleri olan Kemaller her hangi bir taşkınlık yapmadan, bankamatikleri kırmamış, polise taş ve molotof kokteyli atmamış ortalığı talan etmemiş büyük bir saygı ve disiplin içerisinde yürüyorlar.
On binler,20 binler, yüzbinler yürüyorlardı.
Özgürlüğü, Cumhuriyeti, bağımsızlığı kendilerine bırakan Atalarına saygı duruşuna gitmenin mutluluğu içerisinde marşlar söyleyip yollarından gidiyorlar.
Hiçbir taşkınlık yok.
Cumhuriyetin kuruluşunun 89. Yıldönümünü kutlayacaklar.
O ne?
Yollarının üzerine barikatlar kurulmuş, binlerce polis yolları tutmuşlar.
“Geçiş yok” diyorlar.
Onlara emir tepeden verilmiş uygulamak durumundalar.
Bir devlet, bir iktidar düşünün ki kendi bayrağına ve halkına saygısı olmasın.
Bu nasıl devlet?
Bu nasıl iktidardır?
Bu nasıl bir zihniyettir?
 Yok etmeye çalıştıkları Cumhuriyetine, bayramına sahip çıkan, bu günü gönüllerince kutlamak isteyen kendi halkına İLLEGAL örgüt diyebiliyor?
Bu nasıl zihniyettir ki Ana muhalefet Liderinin meclis bahçesinde basın açıklaması yapmasını  'Cebren ve hile ile girdiler' diye değerlendiriyor.
Bu nasıl bir başbakandır ki teröre prim verircesine:
 "Ulus'ta Türk bayrağıyla dolaşmak kolay, Hakkâri’de niye dolaşamadın?"  Diyerek ana muhalefet liderine hesap sorabiliyor?
Yahu iktidarda sen varsın, 10 yıldır bu ülkeyi sen yönetiyorsun. Nasıl, sıkılmadan bu sözleri söyleyebiliyorsun Sayın Başbakan, vallahi hayret ki hayret!
Eğer bu ülkenin her hangi bir kentinde Türk Bayrağı ile dolaşılamıyorsa bunun hesabı senden ve yönetimindeki bakanlarından sorulur.
HEPAR Genel Başkanı Emekli Tüm General Osman Pamukoğlu, “Hakkari elden çıkmış” dediği zaman kıyameti kopartmış, ne çapını ne askerliğini bırakmıştın.
EEE! Şimdi bu söylediklerin ne demek? Yani bu ne lahana turşusu bu ne perhiz?
Ne yapacağını şaşırmış ve her şeyi yüzüme gözüne bulaştırmış bir iktidar olarak s AKP iyice saçmalaya başladı artık.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, halkın en büyük bayramını kutlamasını “anarşi” olarak değerlendiriyor.
Hüseyin Beye sormak gerek yine.89 yılda Türkiye’de kaç iktidar geldi geçti hangisi  vatanı bu hale getirdi? Atatürk’ü istismar eden sizlersiniz. Atatürk ile ilgili tüm değerleri yok edeceksiniz ve sonra da Anıtkabir’e gidip boy göstereceksiniz.
İnandırıcılığınız kalmadı sayın bakan…
Yine Sayın Başbakan Sn. Kılıçdaroğlu’na ;” Ama sen devlete rağmen illegal örgütlerin peşine takılmak suretiyle böyle bir eylemi sokağı terörize ederek gerçekleştirdin.” Diyor.
Güya Kılıçdaroğlu’na çamur atacak bu da şu hesaba geliyor, özrü kabahatinden büyük derler ya!
İllegal Örgütler kim Sn.Erdoğan, kimdir bunlar?
ADD, STK lar  ve Atatürk’e  gönülden bağlı Türk Milleti. Yani şimdi bizler illegal örgüt üyeleriyiz ha?
Silivri, Hasdal’a kapattıklarınıza bir kılıf uydurdunuz şimdi de dışarıda olan Kemallere mi düşünüyorsunuz?
Bu o kadar kolay değil Sn.Başbakan…
                                                                     ****
Dün akşam Bağdat Caddesinde Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün yıllar önce başlattığı ve artık gelenek haline gelen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için oradaydım.
Sevgi Nur ile bu sene şölene Suadiye’den değil de Feneryolu’ndan katılalım dedik. Ben Kuyubaşı’ndan o ise Hasırcıbaşı’ndan yola çıkıp Fener Yolu’nda buluştuk.
 Bu bayram alışıla gelmişliğin ötesinde kalabalıktı Bağdat Caddesi.
Bizim gibi düşünenlerin aralarına karıştık. Birbirimizi tanımıyorduk ama sanki yıllarca bir arada olmuşçasına, yakın akraba gibiydik.
Bizleri birleştiren Atatürk sevgisiydi.
Bir karnaval, bir şölendi adeta, her yaştan insan seli akıyordu caddeden. Hep bir ağızdan marşlar, şarkılar söyleniyor danslar yapılıyordu. Sağlı sollu apartmanların camlarından, balkonlarından sarkan insanlar müziğe, marşlara eşlik ediyorlar ellerindeki bayrakları sallıyorlardı aşağıdakilere. Sevgi Nur ile Suadiye yakınlarına kadar böylece gittik. Ortam o kadar güzeldi ki ne kadar yürüdüğümüzü ancak dönüşte takside fark edebildik.
Bir ara Sevgi Nur’a ;
“Dünyada hiçbir lidere böylesine sevgi, böylesine bağlılık olmamıştır. Onu hiç kimse unutturamaz, kalplerimizden silemez.”  Dedim.
Ankara Ulus ‘ta, İzmir’de, İstanbul ve diğer illerimizde yapılan tören ve kutlamalarda Mustafa Kemal Atatürk’ün ölmediğini dost, düşman herkes gördü.
Bağımsızlık Savaşı’nı başlatmakta bir an bile tereddüt etmeyen Türk Milletinin, ne Cumhuriyetini ne de özgürlüğünü kimse yıkamaz, elinden alamaz. Buna bir kez daha inandım..
Nice mutlu aydınlık günler ve senelerde  Cumhuriyetimizi kutlamak üzere sevgiler saygılar..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget