Helal espresso! - Necati Doğru


Her keyfin bir bedeli var. Bedelini ödeyen keyfini sürer. Keyifler çeşitlidir. Fiziksel ve ruhsal diye sınıflanıyorlar. Ayrıca dinimiz açısından “Helal ve Haram” diye de farklılaşıyorlar.
 Helal keyif nedir?
Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış, İlahiyat fakültesi mezunu, doktora da yapmış bir hoca tanıdığım var.
Ona sordum.
Alın teriyle kazanılmış, vergisi verilmiş gelirden elde ettiğin parayla keyfini sürersen bu “helal keyif” olur dedi. Keyfini helal sürmek isteyen kişi, “bedelini cebinden ödeyecek” diye devam etti.
Hocam, “Haram Keyif” nedir?
Hoca ayetlerden örnek verdi.

Hadislerden söz etti.
Sağ olsun, Bayram günü vakit ayırdı; “Keyfinin bedelini başkasının sırtına yükleyen haram keyif sürmüş sayılır” diye anlattı.

Xxx

Hocamızın söylediği açıdan bakalım.
Tarafsız analiz yapalım.
“Fakir fukara- garip guraba”nın partisiyiz diyerek kurulan ve 10 yıldır Türkiye’yi yönettiği halde “fakir fukara-garip guraba sayısında” hissedilir bir azalma yaratamayan iktidar partisi AKP’nin  bir hanımefendi milletvekili (Antalya mebusu Gökçen Özdoğan Enç)  “İtalyanların milli kahvesi olan espresso içme”yi seviyor. Hanım Milletvekilimiz “espresso içmek istiyorum” diye Meclis Başkanı Cemil Ciçek’e (Bu yıl hacı oldu) dilekçe yazmış.
Cemil Ciçek akıl edememiş.
Hanımefendi kızım!
Espressonu keyifle iç.
Afiyet şeker olsun.
Meclis’de bir odan var. Meclis bütçesinden maaşlarını ödediğimiz 1 sekreter ile 2 danışman da günün her saatinde emrinde. Odana kendi cebinden alırsın bir espresso makinesi… Danışmanlarına söylersin sana çiğ espresso kahvesi alırlar. Sekreterine de söylersin, sana espressonu pişirir.
 Odanda içersin
Cemil Cicek bunu söylememiş.

Xxx

Cemil Ciçek’in 87 danışmanı var.
Danışmanlar da akıl etmemiş.
Uyarmamışlar.
Oysa Meclis’in Genel Kurul Büyük Salonu’nda Milletvekilleri toplanıp “kanun yapıyor, kanun değiştiriyorlarken” yorulunca, bir de kavga çıkınca ara veriliyor.
Kulis’e geçiliyor.
Kulis’te 2 çay ocağı var.
Biri iktidar tarafında, diğeri muhalefet tarafında. Bu iki çay ocağının her birinde 6 görevli Meclis bütçesinden maaşları, ikramiyeleri, sosyal hakları ödenen 6’şar görevliden 12 çaycı-ocakçı çalışıyor. İktidar partisinin hanımefendi milletvekili, bu iki çay ocağında “espresso pişirecek” makine olmadığı için “makine alın” diye dilekçe dayatmış.
450 TL’ye de var.
850 TL’ye de var.
Fakat ucuza kaçmamışlar.
En pahalısını almışlar.
12 bin TL’ye ithal espresso makinesi Meclis bütçesinden alınmış. Nedense makinenin markası görülmesin diye siyah bir bantla kapatmışlar..

Xxx

12 bin TL’lik espresso makinesinden  eski kömürlü trenlerin şimendiferi gibi “fıslayarak…. tıslayarak…” süzülüp akan esspressoyu içmek daha mı üstün ve seçkin (elitist) bir keyif oluyor? 550 TL’li makineden çıkan espressoyu içiverse bu hanım milletvekili statü mü kaybediyor?
Bunlar felsefi sorular.
Kurban bayramındayız.
Biz dini açıdan bakalım.
Garip gurabanın- fakir fukaranın” partisi olacağız diye halktan oy toplayan AKP’nin “espresso içmek istiyorum” diye Meclis Başkanı’na dilekçe dayatan iktidar partisi milletvekili Gökçen Özdoğan Enç hanım, milletvekili olmadan önce “garip grubaya yardım derneği Kimse Yok mu”nun da üyeliğini yapmış. Milletvekili olunca Meclis’in bütçesinden yani halktan toplanan vergilerden  “12 bin TL’lik makineden espresso içme keyfine ulaşmış bir seçkinci (eltisit) sınıf üyeliğine” atlıyor.

Xxx

Yüksek vergiler sayesinde.
Kendi cebinden değil.
Hoca’ya  fikrini sordum.
Hanımefendinin yaptığı dinimizce “Haram espresso keyifi sürmeye girer” dedi.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget