CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL hakkında, ben dahil, aklı başında çok kişi aleyhe çok şeyler yazdık ve konuştuk.
Millet olarak bu bizim biraz
genlerimizde var, çok acele ve ön
yargılı davranıyoruz, biraz gelişmeleri bekleme huyumuz yok maalesef.
Özgür ÖZEL'in genel başkan
seçildiği kurultayda, çok sayıda delege ile temsil edilen İstanbul örgütünün ve
partinin güçlü ismi İMAMOĞLU'nun, blok
halinde, Özgür ÖZEL'e destek vermeleri, bu
seçimde etkin rol oynamaları, acaba Özgür ÖZEL İMAMOĞLU'nun emanetçisi midir? kuşkularını
doğurmuş, keza Özgür ÖZEL'in genel başkan olmasına rağmen, Türk siyasetinde hiç
alışık olmadığımız bir şekilde, ileriye
dönük olarak hiçbir makamda gözü olmadığını, tek arzusunun ATATÜRK'ün partisi
CHP'yi yıllar sonra birinci parti ve iktidar partisi yapmak olduğunu açıklaması,
ilk başta pek inandırıcı ve samimi
bulunmamış, bunun politikanın doğasına aykırı olduğu düşünülerek, Sayın ÖZEL'e kuşku ile bakılmıştır.
Keza, Özgür ÖZEL'in; iş başına gelir gelmez, ERDOĞAN'ın 22 yıllık
uygulamalarını ve siyaset stratejisini hiç bilmiyormuş gibi, kırk yıllık
Yani'nin Kani olacağına inanarak ERDOĞAN'a dostluk elini uzatıp yumuşama ve
normalleşme sürecini başlatması, Özgür ÖZEL'e yönelik kuşku ve tereddütleri
körüklemiştir.
ERDĞAN'ın; siyasetteki uzlaşma tanımayan, gerilim ve
kutuplaştırma politikasına geri dönerek, bir türlü içine sindiremediği, hazmedemediği yerel seçim yenilgisinin, özellikle
İstanbul belediyesini kaybetmesinin intikamını almak için, en başta İstanbul olmak üzere, CHP belediyelerine yönelik olarak; mali, siyasi
ve adli savaş açarak CHP belediyelerini çalışamaz hale getirme ve kumpas
davalarla Esenyurt, Beşiktaş, Şişli belediye başkanlarından başlayarak, BBBaşkanı İMAMOĞLU'nu da, uyduruk soruşturmalarla Silivri zindanına
göndermesi ile ortaya çıkan siyasi kaos ortamında, CHP Genel Başkanı olarak Özgür ÖZEL'in siyaset
sahnesine çıkışına ve gerçek performansını ve samimiyetini göstermesine tanık
olduk.
Bir genel başkan ve liderin
gerçek yüzünü, becerisini, performansını,
politik direncini, partisi ve ülkesi yararına alabileceği olumlu kararlarını, samimiyetini,
gücünü ve cesaretini gösterebileceği
demokrasinin ve hukukun, millet iradesinin ayaklar altına alındığı bu zor
dönemde; düzenlediği ve partili partisiz milyonları meydanlarda topladığı ardı
arkası kesilmeyen mitinglerle seçmen iradesine sahip çıkan Özgür ÖZEL, başarısını ve samimiyetini tescil ettirmiş ve
hakkındaki tüm kuşkuları ve ön yargıları gidermeyi başarmıştır.
Tüm bunlara ilaveten, Manisa
BBBaşkanı Ferdi ZEYREK'in elim bir elektrik kazasında ağır yaralanması üzerine;
tedavisi ve ölümünden sonraki süreçte, hemşerisi
ve genel başkan olarak aday yapıp bizzat seçtirdiği memleketinin belediye
başkanı ve çocukluk arkadaşına yönelik olarak; onun zamansız ve ani kaybından duyduğu derin acıyı, herkesin
gözleri önünde akıttığı gözyaşlarıyla ve tüm doğallığıyla hiç çekinmeden
gösterebilmesi, insanlarımıza erkekler de ağlarmış dedirtmesi, duygusal ve
yürek taşıyan, içinde biraz insan ve
dost sevgisi olan insanlığını ortaya koyması, Özgür ÖZEL'in; politikacılarda fazla
görmediğimiz, duygusal, fedakar, dost ve
insani yönünü de gözler önüne sermiştir.
Özgür ÖZEL; bir liderde bulunması gereken politik ve
insani tüm vasıflara sahip olduğunu, sözde değil, özde kanıtlamış, ”ayinesi
iştir kişinin söze bakılmaz” vecizesini olumlu olarak kanıtlayan bir politikacı
olarak Türk siyasetine adını yazdırmayı başarmıştır.
Hukuk, yasa ve anayasa
tanımayan, kendi politik yararı için her
kanunsuzluğu göze alabilen siyasi rakibi AKP Genel Başkanı ERDOĞAN ile mücadele
etmek zorunda olan Özgür ÖZEL'in; yükü
çok ağırdır, görevi çok zordur. Ancak, politikacının asıl görevi de, bu zoru başarmaktır. Öyle görünüyor ki; Özgür
ÖZEL, tüm ekibiyle bu zoru başaracaktır.
12/06/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder