Kimileri Demokratikleşme Paketi diyor kimileri ise Demokrasi Paketi. Ne derseniz deyin, eğer Paket kelimesini kullanırsanız yurdum insanının aklına, öncelikle lokum, pişmaniye, şeker, çikolata, baklava gibi tatlı yiyecekler gelir. Hediye ya da değişik cep telefonu tarifelerini içeren paketleri düşünenler de olacaktır.
Bu ülkeyi 11 yıldır yönetenler, zaten sevmedikleri Demokrasiyi bir güzel paketlediler. Anlayacağınız, “İleri Demokrasi”nin ardından, “Paketlenmiş Demokrasi” ile Demokrasi fakiri ülkemizi buluşturdular.
Hemen hatırlatalım halk arasında paketlemek kelimesi iyi anlamda kullanılmaz. Bilirsiniz, “Adamı paketleyip gönderdiler” denildiğinde ya da “Dikkat et, seni de paketlemesinler” cümlesi kurulduğunda, birisinin başına gelecek kötü işlerden bahsedilir. Demokrasinin Pakete konulması da, insanın aklına, Demokrasinin başına neler gelecek korkusunu düşürüyor.
Peki, bu paketten ne çıkar?
“Tencere, tava çalan komşularınızı şikâyet edin” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, “Tencere, tava hep aynı hava” söylemi çıkar.
Korku duvarını aşıp sokaklara dökülenleri, “Yüzde elliyi evinde zor tutuyorum” diyerek tehdit edenlerin Demokrasi Paketi'nden, “Vurun Kahpeye” filminin CD'si çıkar.
“Kininin davacısı” yani “Kindar Gençlik” isteyenlerin Demokrasi Paketi'nden, “Başörtüsü” değil “Türban” çıkar.
“Rejimin güvencesi polistir” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, 'Organik' Biber Gazı ile süslenmiş Polis Devleti çıkar.
Yedi vatandaşın hayatını kaybettiği gösterilerin yaşandığı ülkede açıklanan Demokrasi Paketi'nden, polise, “Destan yazdılar” övgüsü çıkar.
Demokrasiyi, inilecek istasyona gelinceye kadar binilecek 'Tren' olarak görenlerin Demokrasi Paketi'nden, “Düz Ovada siyaset yapacaklara” bilet çıkar.
Halkın ve Devletin polisine, vali, kaymakam ve bakanına “Benim” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, 'Bizim' değil 'Onların' istedikleri çıkar.
Hoşuna gitmeyen konuşmalar için “Yargı gerekeni yapmalıdır, yapacaktır” diyerek savcıya, hâkime mesaj verenlerin Demokrasi Paketi'nden, Silivri'ye bilet çıkar.
Bir yandan Millet İradesine Saygı adlı mitingler düzenleyip, diğer yandan milletin oylarıyla seçilmiş milletvekillerini zindanlarda çürütenlerin Demokrasi Paketi'nden, İleri Demokrasi denilen gerilik çıkar.
Sıkıntıları anlatan çiftçiye, “Ananı da al git lan” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, ithal saman çıkar.
“Yargıda biraz da onlar çeksin” diyerek, muhalif oldukları için zindanlara atılanların yaşadıklarında zevk sürenlerin Demokrasi Paketi'nden, Özel Yetkili Mahkemeler çıkar.
Medyaya bin türlü baskıyı uygulayıp, yandaşlaştıranların Demokrasi Paketi'nden, aynı başlığı atmış iftiracı gazeteler çıkar.
Beğenmediği gazetecilerin kovulmasını açıkça emredenlerin Demokrasi Paketi'nden, hoşgörü değil, ekranları ve gazete köşelerini işgal eden çapsız yandaşlar çıkar.
“Milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, 'Andımız'ın ruhuna Fatiha çıkar.
Parasız eğitim pankartı açan gençleri terörist ilan edip zindanlarda çürütenlerin Demokrasi Paketi'nden, anlayış değil polise, savcıya sormadan gözaltında tutma yetkisi çıkar.
Demokrasi ile yönetilen ülkelerde normal karşılanan yumurtalı, domatesli protestolara katlanamayanların Demokrasi Paketi'nden, Menemen (Doğrusu Melemen) bile çıkmaz.
Afrika ülkelerinde bile olmayan 10 senelik tutukluluk süresini adaletin kalbine saplayanların Demokrasi Paketi'nden, muhaliflere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkar.
Kendi gibi düşünmeyenleri darbeci ilan edenlerin Demokrasi Paketi'nden, kucaklaşma değil uzaklaşma çıkar.
En temel özgürlük olan iletişim özgürlüğünü katlederek telefonları dinleyenlerin Demokrasi Paketi'nden, zindana gönderecek dinleme faturası çıkar.
Kardeşim dediği, ailecek ev gezmesine gittiği kişileri bir süre sonra diktatör ilan edenlerin Demokrasi Paketi'nden, Suriye'ye Tezkere çıkar.
Üç de yetmez 4 çocuk yapın diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, çocuk bezi çıkar.
Doğruluğu kanıtlanmamış olayları, tekrarlayarak taraftarlarını radikalleştirenlerin Demokrasi Paketi'nden, ne kadar zorlasalar da bira şişeleri çıkmaz.
Barış süreci, Analar ağlamasın gibi ifadelerin ardına saklanarak Öcalan ile gizli pazarlık yapanların Demokrasi Paketi'nden, PKK'ya af çıkar.
Şehitler için "Kazada öldüğünü varsayın" ya da 'kelle' diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, Kandil'dekilere mesaj çıkar.
Q,W,X gibi harflerin kullanımının serbest bırakılmasını Demokrasi diye yutturanların Demokrasi Paketi'nden, bir süre sonra da Arap alfabesi çıkar.
Ramazan ayının sevgi, barış, huzur gibi özelliklerini bir kenara atıp iftarları mitinge dönüştürenlerin Demokrasi Paketi'nden, “Akşam yediğin hurmalar, sabah seni tırmalar” türküsü çıkar.
Gazeteciye 'Adi, şerefsiz, yerin altı da var' mesajı gönderen atan Valinin görevde olduğu ülkede açıklanan Demokrasi Paketi'nden, “İyi arkadaşımızdır” övgüsü çıkar.
“Türkiye basın özgürlüğünde Amerika'dan bile ileri” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, “Dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi” çıkar.
Sadece kendi partisine oy verenleri milli iradeden sayanların Demokrasi Paketi'nden, Sadaka Siyasetinin sembolleri olan makarna, yağ, pirinç vb yardımlar çıkar.
PKK yandaşlarının gösterilerine hoşgörülü davranıp, muhalif gösterilerde TOMA'lara hücum emri verenlerin Demokrasi Paketi'nden, basınçlı ve boyalı su çıkar.
Demokrasiyi sandıktan ibaret görüp, “Sandık Demokrasinin namusudur” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, Rabia işareti çıkar.
“Twitter başa bela” diyenlerin Demokrasi Paketi'nden, Demokrasi çıkmaz, “Çünkü Demokrasi Paketlenmez…”
Unutmadan söyleyeyim, açıklanan paketteki 40 maddenin tamamı, Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında, Türkiye'den yapması istenen reformlar olarak yer almaktadır.
İnanmayan 6 Ekim 2012 tarihli rapora baksın.
Yorum Gönder