Türkiye'nin hâlâ görevde olan ilk Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, kabinenin en genç bakanlarından biri: Henüz 43 yaşında.
Bingöl doğumlu...
Babadan siyasetçi! Çünkü babası Abdullah Bağış 1974-1979 yılları
arasında Adalet Partisi'nden Siirt Belediye Başkanlığı yapmış...
Yukarıda Allah var; Egemen Bey iyi eğitim aldı. Babası, bunun için elinden geleni ardına koymadı.
ABD'deki 'The Baruch College of The City University of New York'
İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını da
kamu yönetimi üzerine yaptı.
Öğrenciliği sırasında turist rehberliği yaptığı söylenir.
Sonrasında ise ABD'de yaşamaya devam etti ve New York'ta bulunan Türk
Amerikan Dernekleri Federasyonu'nda görev aldı. Bu Federasyon'un "iki
defa üst üste seçilen tek başkanı" olma unvanını elde etti...
Henüz 32 yaşındayken AKP'den İstanbul Milletvekili seçildi.
Sürekli olarak Başbakan'ın en yakınındaki isimlerin başında geldi!
8 Ocak 2009'da ise Devlet Bakanı oldu.
Egemen Bey, dini sık sık referans olarak kullanır; cemaatlerin,
tarikatların toplantılarını kaçırmaz ama diğer AKP'li siyasetçilerden
farklı olarak bunu özel yaşamına pek yansıtmaz...
Tipik bir "Batılı" gibi yaşar.
***
İşte; bu Egemen Bey... Bu yıl 12-16 Nisan tarihleri arasında F tipi
cemaatin davetlisi olarak Londra'da düzenlenen Kutlu Doğum Haftası
etkinliklerine katılmış...
Hilton On Park isimli lüks otelde misafir edilmiş...
O hafta birçok twit atmış ve sürekli olarak Kuran'dan ayetler paylaşmış...
Hadislerden örnekler vermiş!
Ancaaaaakkk...
Ne zamanki iktidarla F tipi cemaat arasında çıkarçatışması başlamış;
Egemen Bey, işte o gün cemaatin hedef tahtasına oturtulmuş...
Bunu da RedHack (Kızıl hackerler) isimli grubun dün yayınladığı bir belgeden anlıyoruz.
***
RedHack'a muhtemelen F tipi cemaat aracılığıyla sızdırıldığını
düşündüğüm bu belge, Egemen Bağış'ın Londra'da kaldığı otelin
faturası...
Faturadaki minibar harcamaları oldukça dikkat çekici:
Toplam tutar, dört günde dört yüz pounddan fazla!
İyi de minibarda ne bulunur?
Birkaç çerez, biraz çikolata ile alkollü ve alkolsüz içki...
Sabahtan akşama kadar çerez yeyip meşrubat içseniz, yapacağınız harcama 100 poundu geçmez!
Peki; bu 400 küsur pound nasıl harcandı?
***
RedHack diyor ki:
"Viskiyle, şarapla!"
Hiç öyle şey olur mu canım?
İnsan bir yandan ayetli hadisli twit atıp aynı zamanda viski, şarap içer mi?
Hele bunu, "Kutlu Doğum Haftası" gibi bir etkinlikte yapar mı?
Eminim ki o içkileri Sayın Bakan'ın odasında ağırladığı İngiliz siyasetçi misafirleri içmiştir!
Kahrolasıca herifler; boğazlarına hakim olabilselerdi Sayın Bakanımız da böyle bir iftiraya uğramazdı!
AHLAKSIZ TEKLİF!
Sevgili kardeşim, Yurt Gazetesi Genel Yayın Müdürü Merdan Yanardağ, BirGün gazetesine konuşmuş ve demiş ki:
"Gazetede Ergenekon davaları hakkında yaptığımız haberler AKP'yi ve
cemaati çok rahatsız etti. Bana dolaylı ve çeşitli yollar ile yayın
politikasından vazgeçmem söylendi. Hatta ahlaksız teklifler bile
yapıldı. Ancak hiçbirisini kabul etmedim. Bana verilen cezanın ve
tutukluluğumun nedenleri bunlardır."
Sevgili Merdan, yürekli arkadaşım:
Söylediklerinin hepsinin gerçek olduğuna eminim ve sana güvenim sonsuz...
Bu adamları koruma ve yaşadığın her şeyi tüm çıplaklığıyla anlat!
İstersen de bana mektup gönder, olduğu gibi yayınlayayım:
O ahlaksız teklifler neydi ve kimler iletti?
GÜNÜN SORUSU
Soru Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a:
"Ben yırtık ayakkabıyla siyasete girdim" diyordun... Peki kardeşim
dünyanın en zengin başbakanlarından birisin; aldığın maaşlar belli,
ödediğin vergiler belli, beyan ettiğin kârlar belli....
Nereden geldi bu para? Nereden yürüttün bu parayı?
'AKP tabanı ne der?'miş...
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, Gezi eylemlerine destek veren
Genco Erkal, Ferhan Şensoy ve Levent Kırca gibi usta sanatçıların
topluluklarını "tiyatrolara yapılan yardımlardan" yararlandırmamayı
gündeme getirmiş...
Gerekçe olarak da, "Bu tiyatrolar gerek Gezi eylemleri sırasında,
gerekse diğer tartışmalarda hükümeti ve bizi eleştiriyorlar. Yardım
yaptığımız zaman tabana (AKP tabanı) bu durumu anlatamıyoruz" demişler!
Kafaya bakar mısınız?
Beyler Kültür Bakanlığı bürokratı değil de, sanki AKP muhasebecisi!
Gerektiğinde Sayıştay'a bile hesap vermiyorlar ama AKP tabanına hesap veremeyeceğiz diye ödleri kopuyor!
Dağıttığınız para AKP'nin kasasından mı çıkıyor beyler?
Bu sözleriniz bile, devleti babanızın çiftliği gibi yönettiğinizin kanıtı değil mi?
Bu ne arsızlık?
GÜNÜN İSYANI!
Başbakan'ın "hınk" deyicisi Sabah gazetesinin bir yazarı dün, ODTÜ'de
günlerdir süren ağaç kesme protestolarına çözüm olarak, "ODTÜ'yü
kapatalım" önerisinde bulunmuş ve "Şu ODTÜ denilen üniversite olmamış
olsa Ankara ne kaybeder?" diye sormuş...
İsyanım kendisine:
Ankara da Türkiye de dünya da çok şey kaybeder ama ilim ve irfandan
nasibini almadığın için senin hiçbir şey kaybetmeyeceğin ortada!
Yorum Gönder