Hatırlarsınız ki Başbakan bir vakit okuduğu şiir nedeniyle cezaevinde
yatmıştı. Şiirde "camiler kışlamız" ibaresi geçtiğinden yargılanmıştı. O
günlerde üstünde "milli görüş gömleği" vardı. Gömlek çıkınca, "yol
yapmak için gerekirse cami yıkarız" der oldu kendisi.
Elbette söyler, çünkü artık kışla "Pentagon"...
Pentagon kışla, El-Kaide'li teröristler mücahit, kapitalizm din, rant iman oldu.
Bu yüzden değişim başgösterdi. Yol için cami yıkan, AVM için ağaç
kesen, buna itiraz ettiği için gençleri öldüren bir muktedir figürü
çıktı ortaya.
Bu figür, korku salmayı "devletten bildi." Devlet oldu. Devletin
alışkanlıklarını değiştirmek şöyle dursun, bizzat kendisi devlet
oluverdi.
Zillet zamanlarının resmi
Kerbela'da Peygamber evlatlarına kasteden Yezid, vaktinde Kabe'ye
taarruza geçmişti. Kabe'yi yağmalatmış, müminlerin eşlerine tecavüz
ettirmiş ve Kabe'yi yıkmaya teşebbüs etmişti. Keza, hatırlayın; AKP
kabinesinden bir zat'ı muhterem; "Kerbela'da Yezid'in yanındayız"
demişti. İnsanların kutsallarına saldırmayı iman bellemişlerin yanında
durmayı bir halt zannedenlerin ağzından dökülenler kimseyi şaşırtmasın.
Keza, zillet zamanlarının resmidir bunlar.
Zaten egemenlerin İslam anlayışı camileri "yıktı geçti." Camileri,
saltanat ocağı haline dönüştürdü. Allah'ın evini, ticarethane eyledi.
Hz. İsa'nın ferisilere söylediği söz vuk'u buldu:
"Ey ferisiler, ey engerek soyları, ey din tüccarları! Allah'ın evini ticarethane ettiniz!"
Ferisi, "dini rant ve ticaret malzemesi yapandır." Sadece Hz. İsa'ya
karşı çıkmamıştır. Tüm zamanların musibetidir. Bugünün en elim saldırı
merkezidir. Dinin "egemenlerin silahına" dönüştürülmesini tesis
edenlerin tümü ferisilerdir. İşte ferisiler "Hz. İsa'yı çarmıha
gerdirmek için takla atanlardır." Keza, Muhammed Mustafa'yı Taif'te
taşlatanlar da Ferisi'dir. Pir Sultan'ı dara çekenler de...
Bel'am sınıfı
İçimizdeki ferisiler, mala-mülke tapan ve buna rağmen din-ü iman
dağıtan madrabazlardır. Bu madrabazlar, insan onuruna karşı açtıkları
savaşta, kapitalist bozguncular ile kol kola mücadele yürütürken, şirin
görünmeyi ve insani duyarlılığı maske eyleyip suretlerine
geçiriverirler.
Kur'an bu sınıf için "Bel'am sınıfı" der. Allah'ın dinini zengin
eğlencesine çeviren ulema takımı. Kısaca "elinde abdest suyu, gönlünde
servet aşkı olan insan modeli."
Bu model, insanın onur ve izzetine saldırmayı bir ibadet belleyerek,
doğayı ve toplumu katlederken, yaptıklarını şirin gösterme adına İslam'a
sarılan modeldir. Keza, mezar nebbaşlığı yapan El-Kaide'ci
teröristlerin, tilmizlerini kandırmak için anlattığı cihad masallarına
gizlenmiş zehir, bu insan modelinin ağzında ve kalbinde türemiş bir
zehirdir. 5 bin yıldır insan şerefine musallat olan zehir, işte bu
zehirdir. Fi zamanında, insanlığın "tahta tanrıların" kanlı sunaklarına
yatırıldığı vakitlerde, sunağa yatırılmış kurbanın kulağına ayinsel
kelimeler fısıldayan o adamlar, halen hayattadır. Ölümsüzdür.
Firavun ve Karun'un iştahını kabartan bu sınıf, bugün de hali hazırda
faaliyet yürütmekte ve hakikat yolcularının yoluna türlü engeller
çıkartmaktadır.
Öyle ya...
Sakın o şeytan, sizi Allah ile aldatmasın! (Fatır 5.)
Uyanık olmak lazım!
Yorum Gönder