Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu ve Rumeli
Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkanı sıfatıyla 8 Nisan 1923 tarihinde Dokuz
Umde’yi (Dokuz İlke) yayımlayarak siyasi programı ilan etti ve 9
Eylül’de Halk Fırkası kuruldu. Parti kurucuları Mustafa Kemal Atatürk
(1881), Refik Saydam (8 Eylül 1881, İstanbul), Celal Bayar (16 Mayıs
1883, Gemlik), Mehmet Sabit Sağıroğlu (1882, Kemah), Münir Hüsrev Göle
(1890, Bayburt), Mehmet Cemil Uybadın (1880, İstanbul), Halil Kâzım
Hüsnü (1883, Konya), Saffet Arıkan (1888, Erzincan) ve Zülfü Tigrel’di
(1876, Diyarbakır)… İlk genel sekreter ise Recep Peker oldu. Kurucu
kadronun yaş ortalaması 40’tır… Dokuz ilke, yeni kurulan Halk
Fırkası’nın programının omurgasını da ortaya koymuştu. Kurucu kadro,
“yenileşmeyi ve maddi ve manevi gelişmeyi” hedefleyen bu ilkeleri yaşama
geçirme, Kurtuluş’u, Kuruluş’la tamamlama görevini ve sorumluluğunu
üstlenmiştir. Kuruluş yolculuğu bu ilkeler temelinde yapılacaktır…
Yapılmıştır da… Ama başta “tam bağımsızlık” olmak üzere kuruluş
ilkelerinden sapan erkler ülkeyi yönetmeye başladığından bu yana
yalpalamalar sürmektedir…
Kuruluş döneminden bu yana ülkeyi tek
başına yönetme olanağı olmayan CHP’nin, üyelerinin yaş ortalaması
46.9’dur. Parti üyesi gençlerin oranı yüzde 12.9’dur… Cumhuriyet Halk
Partisi’nin meclis grubunun yaş ortalaması 52.7’dir. Bu rakamlar, üyeler
ve temsilciler temelinde partinin çok yaşlı olmadığını gösterse de,
yine de CHP’de 90. yılda bir yeni “Gençlik Projesi”nin gereği ortaya
çıkmaktadır. Gezi olayı, gençlere yönelme konusunda, neredeyse bir milat
olmuştur. Ama CHP’nin Gençlik Projesi, üzerinde iyi düşünülmüş,
olgunlaştırılmış, iyi modellenmiş bir proje olmalıdır.
Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu, 25 Haziran 2013 günlü TBMM Grubu toplantısında
şunları söylüyordu: “Bu gençleri tebrik ediyorum, diktatörü dünyanın
gözünün önünde dize getirdiler… Gençler özgürlük ve demokrasi istedi.
Anneler çocuklarına sahip çıktılar. 90 kuşağının küresel kuşağını
Türkiye’ye sunduğunuz için size şükranlarımızı sunuyorum. Bir politikacı
gençleriyle gurur duyar, gençlerden korkmaz. Kimler korkar? Diktatörler
korkar… Bu yeni diktatörün bir yeni özelliği daha var, mizah fikri yok.
Herkes benim gibi konuşsun diyor. Ama bu 90’lı kuşak var ya o kadar
büyük bir yaramazlık yaptı ki, diktatöre mizahla diz çöktürdüler... Gezi
Parkı olayı artık bizim demokrasimizin yeni sembolü… Apolitik denilen
gençliğin, bu ülkenin sorunlarına sahip çıktığını gösterdi...”
İşte
bu gençlikle, onları öncelikle dinleyen, anlayan, onlarla kalıcı ve
sabırlı ilişki kuran, onlarla daha sistematik işbirliği yapan, onların
enerjisini ve yaratıcılıklarını ülkemizin yeniden kuruluşuna
yönlendiren, mizahlarını öldürmeyen, enerjilerini boşaltmayan bir
ilişkiyi modellemek gerekmektedir…
Prof. Dr. Emre Kongar’ın Aykut
Küçükkaya ile yazdığı “Gezi Direnişi” kitabında verdiği rakamlara göre,
Gezi eylemine destek verenlerin yüzde 63.6’sı 19-30 yaş arasında yer
alırken yüzde 81.2’si kendisini “özgürlükçü” olarak nitelendirmektedir.
Eyleme katılanların yüzde 41’i 2011 seçimlerinde CHP’ye oy vermiş olsa
da bugün seçim olsa yüzde 31’i CHP’ye oy vereceğini belirtmekte,
kararsızların oranı yüzde 29 düzeyinde görünmektedir.
Gezi Direnişi,
gençlikle yeni bir kenetlenmenin nedenlerini ortaya koyarken modelin
ipuçlarını da vermektedir. CHP’nin 90. kuruluş yılı, 90 kuşağıyla
kenetlendiği zaman başka ve daha derin anlamlar kazanacaktır…
Prof. Dr. Erol KÖKTÜRK
Yorum Gönder