Türkiye'nin çocukları için - Zeynep Oral

MAXIM VENGEROV VE GÜLSİN ONAY, KIBRISLI YALISI’NDA ÇALACAK:

Başbakan, kadınlara 3 çocuk yetmez, 5 doğurun diye buyururken, bir ilahiyatçı hamile kadınların sokakta dolaşmasını yakışıksız bulurken, doğum izni daha uzun olsun da kadınlar iyice iş bulamasın eve kapansın diye politikalar sürerken, kimileri de var olan yoksul ve yoksun çocuklarımızı kaldırımdan kurtarma çabasında. Bir süre önce UNICEF Türkiye Başkanı Talat Halman’dan bir mektup almıştım. Bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçeği, okulöncesi eğitimin yaşamsal önemini vurguluyor, “3-5 yaş arası miniklerimizi, yaşama en iyi başlangıç olarak gördüğümüz anaokullarına kavuşturma gayretindeyiz” diyordu.
“Bu yaşlar temel alışkanlıkların ve hatta becerilerin kazanıldığı dönem... Amacımız, hiçbir çocuğu açıkta bırakmadan, bütün çocuklarımızı okulöncesi eğitimine sokmak. Bunu yaparken ilkemiz, en yoksula, en erişilmeze ulaşmak; onlara eşit haklar, fırsatlar tanımak, bu çocukları daha yaşamlarının başında eksikli bırakmamak. İstanbul’un varoşlarından Sarıkamış’a kadar pek çok yerde anaokullarına destek olduk. Bu okullar inanın birçok çocuğu kaldırım kenarlarından, yalnızlıktan, yoksunluktan kurtarıyor.”
60 bin çocuğa ulaşmak
Bugüne dek bu amaçla çeşitli kampanyalar sürdürdü UNICEF. Malum bu kurum sadece gönüllü maddi katkılarla ayakta duruyor. Ayda 25 lira ya da yılda 300 lira ile bir çocuğun hayata sağlam ve güvenli adım atmasını sağlayabiliyorsunuz.
UNICEF’in belirttiğine göre, Türkiye’de 3-5 yaş arası çocukların yaklaşık yüzde 50’si, özellikle de dışlanmış ve dezavantajlı kesimdeki çocuklar bu haktan yoksun. Yoksul, işsiz ya da göçmen ailelerden, engelli ya da dil sorunu yaşayan çocuklar... Bu kez onlar için esnek bir program tasarlandı. “Toplum temelli gündüz bakım ve okulöncesi eğitim modelleri...” Farklı toplulukların ihtiyaçlarını karşılayabilecek; hem bağımsız merkezlerde hem de topluma sosyal hizmet sunan merkezlerin salonlarında uygulanacak bir model.
Bu merkezler elbet ücretsiz olacak ve yerel yönetimlerin kaynaklarından da yararlanacak. Beklenti, 60 bin çocuğa ulaşmak...
Katkıda bulunan kurumların desteğiyle on ilde (Adana, Ağrı, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Hatay, İzmir, Mersin, Şanlıurfa ve Van) 500 sınıfta azami 60 bin çocuk, zihinsel, fiziksel, dilsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini destekleyecek kaliteli gündüz bakım ve okulöncesi eğitim hizmetlerine erişim imkânı bulacak.
Mekân ve yetenek buluşması
Okulöncesi Eğitim Projesi’ne katkı sağlamak için müthiş bir işbirliği yapıldı. Kandilli’de 1700’lerden kalma Osmanlı eseri, tarihi Kıbrıslı Yalısı’nın sahipleri mekânı sağladı; dünya çapında keman virtüözü aynı zamanda UNICEF İyi Niyet Elçisi Maxim Vengerov olur dedi. 28 Ekim akşamı Boğaz’daki o büyülü mekânda, piyanoda Rus ekolünün en önemli temsilcisi sayılan Vengerov, Brahms’dan Paganini’ye, Dvorak’tan Şostakoviç’e bir demet sunacak. Ünlü piyanistimiz Gülsin Onay (o da UNICEF iyi niyet elçisi) konserin finaline katılacak. Geceden elde edilen gelir okulöncesi eğitime gidecek. (Biletler pahalı ama konser için değil, yoksul ve yoksun çocuklara katkı için veriyorsunuz.) Gerek bu çok özel konser, gerek konser dışı bağışlarınız için internetten “UNICEF-Türkiye”ye ulaşabilir; 0532.276.21.48 ya da 0532.285 50 15 numaralı telefonlardan, staskent@unicefturk.org adresinden bilgi alabilirsiniz. <

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget