Demokrasi Değil, 'Dolarokrasi'! - Türkkaya Ataöv

ABD siyaset alanındaki değişiklikler oradaki demokrasiyi temelden çökertti. Ülkeye nüfusun sayıca çok küçük, ama çok güçlü çıkar çevrelerinin egemen olduğu bilinir. Bir avuç para babası seçimleri artık toptan düzenlemekte, ayrıca satın almaktadır. İletişim araçları aynı çevrenin seçerek dağıttığı ilanlara bağımlı olduklarından, yazar takımı buyruğu egemen gücün ağzından alır. Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler, sözde liberaller ve tutucular, bu genel yağma tiyatrosunun sahne kıyısındaki kulları, ‘evet efendimci’ oyuncularıdır. 2012 seçim kampanyasında 10 milyar dolar harcandı. Çok paran varsa siyasete gir. Ayrıca paran varsa sağlığına baktır ve çocuğunu okut. Bu düzen demokrasi olamaz; içeriğine uygun gerçek adı ‘dolarokrasi’ olmalıdır.
Kendi egemenliklerini tüm dünyaya yaymak için, özelleştirme ve küreselleşme oyunlarıyla başka toplumlara uygulatmak istedikleri de budur. “Demokrasi getiriyorum” diyerek türlü yollardan müdahalelerinin gerçek amacı her toprağı ve içindeki halkları başkent Vaşington’da yuvalanmış ana karar merkezlerine bağlamaktır. Başka yerlerde de siyaset yapılacak ve seçim olacaksa, bunları askeri müdahaleler, iktidarları devirme, diledikleri yabancı yöneticileri seçme ve seçtirme düzenleriyle ABD’deki karar-vericiler saptamalıdır.
2012 seçimlerindeki palavralardan biri de sıradan eylemcilerden gelen 5-10 doların büyük sermayeyle çekiştiği yaymacasıdır. Obama’nın kendi büyük sermayeden 1.1 milyar, rakibi Mitt Romney de aynı çevreden 1.2 milyar dolar topladı. Obama’ya tek tek katkı yapan bireyler vardı, ama Obama tekelcilerden en az eşit katkı aldı. Sonuçta, büyük sermayeyi gene büyük sermaye yendi, sıradan yurttaş değil. Siyasetin ta içinde olan büyük sermaye nereye para yatırıyorsa istediğini oradan alma peşindedir.
Üstelik, bu büyük yatırımlar ilk kez bu denli yukarı fırladı. İleride bunun demokrasiyi toptan yıkan sonuçları olacaktır. Bu durumda, yargı ne yapıyor? O da tekelci sermayenin desteğinde! ABD’de de sanki “kuvvetler ayrımı” var. Bu aptalca yorum bilgisizleri kandıran bir çocuk masalıdır. Beyaz Saray, Kongre, Yüce Mahkeme, basın, televizyon, Ulusal Güvenlik Kurulu, kiliseler, üniversiteler, haberalma kuruluşları, etkili dernekler ve benzerleri genelde tekelci sermayenin hizmetinde tutsaktır. Siyaset amaçlı para tümünün ana sütü gibi gıdasıdır. Bu durumda, özgürlük, demokrasi ve adalet diye bir şey de kalmaz. Varlıklıyla yoksul arasındaki fark kuşkusuz açıldıkça açılır. Varlık gitgide piramidin çatısında toplanıyor ve dorukta oturanlar bu ayrıcalıkları uğruna daha da acımasız. Milyonerler Senato’daki koltukları satın alırken, sendikaya giren işçiler işten atılıyor, direnenlerin üstüne polis yürüyor, oy kullanmayan kadınların cehennem örneği işyerlerinde yangınlar çıkıyor. Korkak ve kaçak tepkilerin zamanı çoktan geçti. Amerikan halkı da toptan demokrasi istesin, daha azını değil.

 Prof. Dr. Türkkaya Ataöv

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget