Çökertilen direnç, vahim suskunluk ve ihanet! - Mehmet Faraç

İkinci ve "kinci" cumhuriyetçi liboşlar, soldan gericiliğe kayan dönekler, rant uğruna AKP'ye yanaşan işbirlikçiler ve makam uğruna tetikçilik yapan zavallılar...
Ve belki de en önemlisi aymazlar, daha doğrusu gaflet içindekiler!.. Yani gericilik ve bölücülükten rant elde ederim diye rotasından çıkan siyasiler!.. İşte tüm bu cenah ne "Ergenekon"u ne de "Balyoz" operasyonunun arkasındaki asıl planı anlayabildi...
Tamam; darbeye, darbeciliğe karşı olmak her demokratın görevi de, "militarizm" safsatacılığına cephe alayım derken, tehlikeli ve sinsi bir planı görememek nasıl bir aymazlıktır acaba?..
Cumhuriyet bir aydınlanma gemisiyse ve battığında herkesin yok olup gideceği bir gerçek ise TSK'yı hedef alan "tertip"lerin asıl amacının cumhuriyet yanlılarının direncini kırmak olduğu halen nasıl anlaşılamıyor acaba?..
Baksanıza, "Laiklik karşıtlarının odağı" ilan edilmiş AKP; yanına dönek solcuları da alarak hedefine adım adım ilerlemesinin ardından, gerçek yüzünü açığa vurmaktan da kaçınmıyor!..
"4+4+4" tuzağıyla başlayan eğitimin bombalanması; kaçak Kuran kurslarına izin verilmesi, AKP zihniyetinin arka bahçesi olan İmam Hatiplere katsayı kıyağı, "T.C." düşmanlığı, okullardan Atatürk'ün silinmesi, Devrim Yasaları'nın hedef alınması, Atatürk anıtlarına çelenk koyulmasının engellenmesi, ulusal bayramlara ambargo uygulanması, "demokrasi paketi" takiyesiyle "Andımız"ın kaldırılması ve nihayet kamu binalarını Tahran'a çevirme baskısı...
AKP şimdi de hacca giden kadın vekilleri türbanla Meclis Genel Kurulu'na getirerek bir "baskın" planlıyormuş!.. Dünkü Aydınlık bu gafleti manşet yaparken, MHP ve BDP'nin de buna sessiz kalacağına dikkat çekmişti...
Olacağı buydu işte... Farkında mısınız ; "demokrasi paketi"yle gelen gericilik ve bölücülüğe bırakın bir tek dernek, vakıf ve sendika gibi kitle örgütünün karşı durmasını, Meclis'teki CHP bile sessiz kaldı!..
Baştan beri anlatmak istediğimiz işte bu: CHP ve MHP'nin kaset operasyonuyla dizayn edilmesi, "Ergenekoncu" baskısıyla tüm toplumun baskı altında tutulması, Gezi'yle birlikte yaşanan faşizan gözaltılarla kitlelerin sindirilmesinin tek amacı, Devrim Yasaları'nı kökten yok etmek, Atatürk'ü silmek ve laik cumhuriyete rahmet okutmaktır!..
Sözde muhalefet ile kitle örgütleri, "Biz de Ergenekoncu damgası yeriz" diye korkuyla sinerken; AKP, içine kurbağa atılmış kazanın ateşini giderek yükseltir gibi, toplumun sabrını zorluyor, tepki ve muhalefet görmeyince de, her fırsatta bir tehlikeli adım daha atmaktan kaçınmıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen türbanı kamuya sokan AKP, genel bir tepkisizlikten yararlanıyor olacak ki, tesettürü Meclis'e de sokarak bağnazlığın rantında bir mevzi daha kazanacağını sanıyor!.. Bundan sonraki hedef olsa olsa hilafet olur!.. Bir kez daha "uyanın" demek yararlı olur mu acaba?..
Genelkurmay'ın laikliği uçtu mu?..
TSK'da görev yapmış genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları "Ergenekon" ve "Balyoz" tertibiyle bertaraf edilirken, Genelkurmay Başkan'ı Necdet Özel'in sessizliği şaşırtıcı bulunmuş, asker ailelerinin büyük tepkisini çekmişti.
Özel, dün Anadolu Ajansı'na bir açıklama göndererek adeta günah çıkartmış!.. Biz açıklamada "Atatürk" adını görmedik ama bundan daha vahim bir gaflet vardı!.. Bakınız, Özel, açıklamasının bir yerini tırnak içinde yazarken neyi atlamıştı:
"... Anayasamızda belirtilen 'Demokratik hukuk devleti' ilkesine, mevcut yasal mevzuata ve yargının ayrı bir 'erk' olarak bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine olan inancım çerçevesinde..."
Ne eksik sizce bu satırlarda?.. Anayasa'da tam olarak "Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir" diye yazmıyor mu?..
"Laiklik karşıtlarının odağı" bir hükümetçe genelkurmay başkanı koltuğuna oturtulan Özel, "laik" sözcüğünü, arkadaşları zindana atılırken Kosova'da, cami ziyareti sırasında mı unuttu acaba?.. Orada mı rahmet okudu acaba laikliğe?..
Yoksa TSK, Anayasa'yı AKP'den önce değiştirdi de bizim haberimiz mi olmadı?.. Genelkurmay'dan açıklama bekliyoruz...
Ucubenin ışığı!..
AKP Muş Milletvekili Faruk Işık, Varto'daki bir kahvehanede toplanan yurttaşlara seslenirken, yoksulluk ve işsizlikten kırılan ilçeye "bin kişilik cami" yapılmasından duyduğu gururu anlatmış.
Işık, bölgedeki gerici-bölücü mollalara şirin görünme uğruna yeni modaya uymaktan da kaçınmamış ve fırsat bu fırsat diyerek Andımız'a saldırmış!.. Demiş ki Işık:
"Andımız denilen bir ucubenin kaldırılması en büyük hizmetlerden birisidir."
Ben Faruk Işık'tan aslında şu yanıtı bekliyorum; bırak şu inanç ve etnik suiistimalini de sen söyle bakalım; vekillik döneminde Varto için hangi "hizmet"leri yaptın?.. Vartolunun işsizliği ve yoksulluğunu gidermek için nasıl bir ışık yaktın Faruk efendi?..
CHP'liler önseçim bekliyor...
Soros-TESEV operasyonu, CHP'deki ulusalcıları ve Atatürkçüleri arkadan hançerlerken, Kılıçdaroğlu "Korku imparatorluğunu yıkacağız" demiş ve "parti içi demokrasi"den söz etmişti!.. Hem de genel başkan seçildiği iki kurultayda da...
CHP'de "parti içi demokrasi"deki erozyon tartışılırken Gürsel Tekin'in, partinin tepesinde "üçlü çete"den söz etmesi, demokrasinin hangi ellerde olduğunu da gözler önüne sermişti.
Parti içi demokrasi şimdilerde de arayışta... Partinin her üyesi özellikle İstanbul'daki adayların belirlenmesi için "önseçim" beklerken CHP'den nedense tık yok!.. Ya demokrasiyi unuttular ya da cemaat-BDP ittifak beklentisi buna izin vermiyor!..
Kendilerini "CHP Taban hareketi" olarak niteleyen partililer Kılıçdaroğlu'na çağrı niteliğindeki şu açıklamayı göndermişler:
"CHP tam da yol ayrımında... Ya seçimlerde başarılı olacak, ya da dağılma ve çözülme sürecine girecek. Hiç kimse kendisini ve partiyi kandırmasın. Şimdiye kadar kim aday olursa olsun kazanılabilecek yerlerin valiz/çanta demokrasisi yöntemiyle birilerine çıkar kapısı haline getirildiği yaygın kanı. Kişileri kurtarıcı gibi göstermek, siyaseti kişiselleştirmek CHP için yapılabilecek en büyük kötülük. CHP'de en az milletvekilleri kadar belediye başkanlığı yapabilecek değerler vardır? Tüzükte yeri olmayan anket, kamuoyu araştırması gibi aldatmacaları lütfen dikkate almayınız. Aday belirlemede tüzük hükümleri açık, tüzük hükümlerini uygularken de önceliğiniz önseçim olsun."

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget