Siper kazan askerler, onların yanında bulunanların silah ve teçhizatları, sınıra konuşlandıran askeri araçlar, askerlerin kıyafetlerinin basına yansıyan görüntülerini emekli piyade albay ile Güneydoğu’da görev yaparken kısa süre önce emekliye ayrılan tümgenerale incelettik. İki komutan ayrı ayrı değerlendirmeler yaptı, ancak aynı noktalara değindi. İşte komutanlardan önemli uyarılar:
Yığınak yapan birlik, siper kazmaz
Askerlerimiz mevzii kazıyor. Ancak o kazdıkları mevzi değil, adeta çukur. Askeri talimnamelerde mevzilerle ilgili hususları, görüntüleri çıkan karelerde göremiyoruz. Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından mevzilerin nasıl kazılması gerektiğine dair 2010 yılında emir yayınlanmıştı. Bu kazılan mevziler, talimnamelere kesinlikle aykırı ve gösteriş maksatlıdır.
O mevziler, karşı tarafta caydırıcılık yaratması mümkün olmadığı gibi, askerin saldırmak yerine daha çok savunmaya dönük bir biçimde orada bekletildiği izlenimini de yaratıyor. O görüntüler bile, askerimizin Suriye üzerinde caydırıcı olmasını ortadan kaldırıyor. Yığınak yapan birlik kesinlikle mevzi kazmaz veya her hangi bir nedenle kum torbasıyla, taşla siper hazırlamaz. Bunu yapan birlik karşı tarafa kendisini korumak amacıyla yaptığı imajını yaratır.
Bu kıyafetle caydırıcılık olmaz
Askerler kısa kollu kıyafetle adeta mahallede gezen bir genç gibi dolaşmaktadır. Asker üniforması uzun kollu olmalıdır. Asker yere yatarak kısa kollu üniforma ile nasıl mevzi alacaktır? Bu kıyafeti giydirenler, askerliğin erdemini anlamak için uygulamaları da bilmesi esastır.
Kısa kollu kıyafetle biz kimi caydıracağız o da bir muamma. Suriye ordusu ve tüm dünya bizi bu kıyafetle görünce caydırıcı olmadığımı bilecektir. Görünüş, tertip-düzen en büyük caydırıcılıktır. Bu konuda Otlukbeli Savaşı (11 Ağustos 1473) örnektir. Akkoyunlu Devletinin başındaki Sultan Uzun Hasan, Osmanlı Ordusunun tertip düzen ve kıyafet birliğini görünce ‘Osmanlı, bu ne İhtişam’ diyerek daha savaşın başında savaşı psikolojik olarak kaybetmiştir.
Komutanlarda, savaş kıyafeti yok
Askerimizi Suriye sınırına göndermemizle, Suriye’yi yaptıklarından caydıracağımızı sanıyoruz. Orada, yalnız er ve erbaşlar değil, komutanların da hiç birisinde savaş kıyafeti bile yok. Biz bu tertip-düzenle, Türkiye olarak isyancıları destekliyor görünümde Suriye’yi kışkırtmaya devam ediyoruz.
O tanklar böyle dizilmez
Sınır boyunda tankların ve diğer askeri araçların araziye yayılması ve gömülmesi gerekirken garaj düzeninde tutulması kadar yanlış bir şey olamaz. Normal zamanda bile olmaması gereken bir düzen var. Bir Suriyeli pilot ‘nedir sizden çektiğimiz’ deyip Türkiye'nin yaptıklarına karşılık uçakla sınırlarımızda toplu olarak bekletilen tankları ‘yanlışlıkla!’ vurursa ne olacak?
Askerlerimiz gerekli reaksiyonu gösteremeden bir tank bölüğü veya tank taburunu imha ederek bizi çok zor bir durumda bırakacak ve adeta başımıza bilmem kaçıncı çuval geçirilecek.
Ordumuz güçsüz gösterilecek
Böyle bir saldırıya kalkışan Suriye uçağına zamanından önce müdahale edilebilmesi de çok zor. Çünkü radar kontrolleri ABD’nin elinde. ABD’de, Türk kamuoyunu Suriye ile savaşa ikna etmek için böyle bir oyun içine girebilir. Böylece, Türk Ordusu’nun da ne kadar güçsüz olduğu kendi yandaşlarına gösterilir.
Gösteri amaçlı yığınak
‘Savaşa girebiliriz’ gerekçesiyle, Suriye sınırında yığınak yapıldıysa askerin kıyafeti, silah ve teçhizatı da ona göre olmalı. Şu anda böyle bir görüntü yok. Bunun anlamı da şu: Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’ye karşı yığınak, harekat yapılması için gösteri amaçlı yapılıyor. Karşınızdaki sizin gözdağı amacıyla orada olduğunuzu bilir. Savaş hazırlığı içinde olan bir askeri birlik, zırhlı araçlarını fotoğraflarda görüldüğü gibi dar bir alana sıkıştıramaz.
Yorum Gönder