Aydın Özdalga’yı tanır mısınız? Gazetecidir. Milliyet’de 4 yıl beraber çalıştık. Ben onun şefiydim. 4 yıl boyunca hiç yalan haber yazmadı. Kalemini kimseyi vurmak için kullanmadı. Asker bir aileden geliyor. Rahmetli babası hakim amiral Numan Özdalga.
Aydın gazeteciliği bırakmadı.
Elektronik medyada direniyor.
“Haber 3. com.” adlı haber sitesinde “Darbeci bir albayın, demokrasi kahramanı bir general diye topluma ezberletilmesinin acı öyküsünü” 29 eylül günü yazmış. Bu yazı; alıntı yapılıp gazetelerde yer aldı mı bilmiyorum? Benim yeni haberim oldu.
Yazının arşiv değeri var.
Bugün köşeme alacağım.
Xxx
“Balyoz davası sürecinde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök yargılanmak şöyle dursun, adeta “ Demokrasi Kahramanı “ oldu. Dava sonunda dönemin tüm üst düzey komutanları “Darbe Planlamaktan “ 20’şer yıl ağır hapse mahkum edildiler. Dönemim 1 numarası Hilmi Özkök, kamuoyuna “Darbeyi Önleyen Kahraman ve Demokrat Komutan “ olarak lanse edildi.
Şimdi arkanıza yaslanın.
32 yıl öncesine gidiyoruz.
Tarih 12 Eylül 1980. Türk Silahlı Kuvvetleri, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in önderliğinde yönetime el koydu. Meclis kapatıldı, siyasi liderler gözaltına alındı. Darbeyi yapan Kenan Evren ve diğer 4 kuvvet komutanı, “ Milli Güvenlik Konseyi “ni (MGK) oluşturarak, ülke yönetimini tam yetki ile üstlendiler.
Tüm yetki MGK’da idi.
TBMM’ye yerleşen Evren ve arkadaşları MGK Genel Sekreterliğini oluşturdu. Bu göreve de 12 Eylül darbesinin tüm planlarını ayrıntılı olarak hazırlayan Orgeneral Haydar Saltık getirildi. Meclise yerleşen darbenin gölge lideri Orgeneral Haydar Saltık da, kendisine bağlı olarak çalışan “12 İhtisas Komisyonu “ oluşturdu. Bu ihtisas komisyonlarının hepsi adeta bir bakanlık gibi çalışmaya başladı. Yani gerçek Başbakan Haydar Saltık, gerçek bakanlar da İhtisas Komisyonları Başkanlarıydı. Rütbeleri, albay ile tümgeneral arasında değişiyordu. Komisyonların en önemlilerinden biri de “Basın ve Halkla İlişkiler Komisyonu“ idi. Bu komisyonun iki temel görevi vardı. Birincisi medyayı kontrol etmek, ikincisi de medya kanalı ile halka 12 Eylül darbesini ve alınan kararları benimsetmekti. Bu komisyonun başkanı o dönem rutbesi albay olan Hilmi Özkök’dü ve 12 Eylül darbesinin planı olan “Bayrak Harekat Planı”nı hazırlayan kurmay subaylardan biri olduğu için bu göreve getirilmişti. Hilmi Albay, görevinde o kadar başarılı oldu ki, ilerleyen zaman içinde bu kez Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Orgeneral Haydar Saltık’ın Özel Kalem Müdürü oldu. Özetle, bugünün “Darbeyi önlemiş demokrasi kahramanı Hilmi Paşa “, 12 eylül döneminin en güçlü ve yetkili ihtilalcilerinden biriydi.
Xxx
Belki bana inanmayacaksınız?
Bakın, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren, Hilmi Özkök’ü nasıl takdirle anlatıyor:
“ Hilmi Özkök çok sevdiğim bir arkadaşım. 12 Eylül'de bizim (Milli Güvenlik Konseyi'nin) Genel Sekreterlik'te, Haydar Paşa'nın ( Saltık ) yanındaydı. Her görevinde yakından takip ettim. Her yönüyle başarılı olmuştur. Başarılı olmasaydı o makama gelemezdi. “
Kenan Evren bu açıklamayı bana yapmadı. Evren Paşa bu açıklamayı, 19 Ağustos 2006 tarihinde Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat’a yaptı ! İşte o yazının linki: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/donat/2006/08/19/Hilmi_ozkok Hilmi Paşa’dan bir demokrasi kahramanı yaratmak isteyenlerin ezberini bozduğum için özür dilerim. Aydın Özdalga Kaynak: http://www.haber3.com
Xxx
Benim sorum ise şu:
Evren darbeden yargılanıyor.
Hilmi Özkök niçin ayrıcalıklı?
Yorum Gönder