Büyükşehir Yasasına Büyükşehir Tepkisi - Oktay Ekinci

Büyükşehir sayısını, il sınırlarında yetkili kılarak çoğaltan; buna karşın 1500’den fazla belde belediyesiyle birlikte on binlerce köyü yok eden yeni yasayı “büyükşehir yöneticileri” de eleştiriyor.
Çünkü yasayı hazırlayanlar, “yerel deneyimler” değil, “siyasi beklenti” gözetmiş; belediyelerin güçlenmesi yerine iktidar partisine bağımlı bir yerel yönetim amaçlamışlar... O kadar ki muhafazakârlığın oy deposu kabul edilen “kırsal nüfusun” büyükşehir yönetimlerini de belirlemesi hedefleniyor. 
Bu “niyet”i fark eden herkes soruyor: “Belediye ‘şehremaneti’ demek değil miydi? Kuş uçmaz kervan geçmez köyleri, sarp dağları, uçsuz bucaksız ovaları kapsayan bir büyükşehir hangi ülkede var?”
Öte yandan aralarında Side, Birgi, Dalyan, Güre, Tirilye, Ören gibi yüzlerce tarih, doğa ve turizm kentimizin de bulunduğu “kapatılacak belediyeler” listesi ise tam bir felaket. Bu bile aynı yasanın “yerel yönetim ve demokrasi kültürü” yoksunluğunu kanıtlıyor.
Gelişmiş ülkeler on binlere ulaşan belediye sayılarını demokrasi adına daha da çoğaltırken; biz, Osmanlı’dan bu yana ancak 3 bini bulabilmiş belediye sayımızı yarıya indiriyoruz! Bunun demokratikleşmeye nasıl yarayacağını dalkavuk kalemşörlere bırakarak, sözü İzmir’deki bir panele getirmek istiyorum.
‘Başkanlar konuşuyor’
İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın Merkezi, “Ege Karadenizliler Kültür Vakfı”nın 23 Kasım’da gerçekleştirdiği “Başkanlar Konuşuyor/Hayaller ve Gerçekler” panelindeki konuşmaları derlemiş.
Vakıf Başkanı Prof. Dr. Suat Çağlayan’ın yönettiği İsmet İnönü Sanat Merkezi’ndeki panele İzmir ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanları Aziz Kocaoğlu ile Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de katılmış ve eleştirilerini dile getirmişler.
Kocaoğlu, “Bu yasayla yerel yönetimler etkisiz eleman haline gelecek” diyerek eklemiş; “Bir hamle daha yaparlarsa hiçbir yetkimiz kalmayacak. Yerel yönetimlerle futbol topu gibi oynayacaklar; Türkiye’nin idari sistemi temelden sarsılıyor.”
Çünkü yeni yasaya göre planlama yetkileri artık ilgili bakanlıklar ve bakanlıklar adına valilerde... Kentlerin geleceğini belirleyecek yatırım alanlarına ve türlerine artık hükümet karar verecek; belediyeler sadece uygulamadan sorumlu olacak!
Etkisiz ve yetkisiz yerel yönetimler yaratmak anlamına gelen bu durumdan beklentiyi de Büyükerşen özetliyor: “Amaç, başkanlık rejimini yerelden başlatmak.”
Örneğin Eskişehir’e 160 km. mesafedeki köyler artık şehrin yönetiminde temsil edilecekler. Ahır yapmakla apartman dikmek aynı imar kuralına bağlı olacak. ‘Başkan’ı sadece o kentte yaşayanlar değil, kırsalda tarım ve hayvancılıkla uğraşanların oyları belirleyecek.
Çok merak ediyorum; en başarılı başkanlarımızın bile akla, mantığa sığdıramadıkları böylesi Deli Dumrul bir yasayı “kim”ler kaleme aldı?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget