Kurban olayının dinsel-geleneksel kökleri var.
Bilinenleri yinelemeyeceğim.
Sonuçta oğulu kurban etmek erkek hayvanı kurban etmeye dönüşmüştür.
Ama düşünmek gerekiyor, gerçekte oğullar kurban edilmiyor mu?
Savaşların kurbanları kimlerdir?
Cephelerde savaşanlar genç erkekler değil mi?
Hep genç erkekler savaşmadı mı?
Savaşa gönderilenler hep genç oğullar değil midir?
Türk, Yunan, Bulgar, Rus, Amerikalı, Japon, Alman, Fransız, İngiliz, Arap,
Yahudi, Çinli, Afrikalı genç oğullar savaşlarda ölmediler mi?
Genç oğullar savaşlarda ölmüyorlar mı?
Genç oğullar gene elde silah savaş beklemiyorlar mı?
Kurban Bayramı’nı kutlamaya hazırlanan inançlı insanlar bunları düşünmüyor mu acaba?
Koç pazarlarında el sıkışıp pazarlıklar yapılırken akıllara bunlar gelmiyor mu?
Suriye sınırında elde silah emir bekleyen Müslüman Türk gençleriyle Müslüman Arap gençleri neyin savaşına hazırlanıyor?
Müslüman Müslümanın kurbanı olmuyor mu?
Kimin savaşı bu?
Kim Türkiye’yi böyle bir savaşa itekliyor?
Amerika Birleşik Devletleri değil mi?
Bir gün Hillary Clinton sırtımızı sıvazlıyor, ertesi gün Amerikan Genelkurmay başkanı geliyor, arkadan CIA başkanı damlıyor.
Hoş beşe mi geliyorlar? Peş peşe mi geliyorlar?
Nedir bu ziyaretler?
Kurban seçenler acaba bunları düşünmüyorlar mı?
Oğulları sınırda parmaklar tetikte beklerken “kimin savaşı bu?” diye akıllarına gelmiyor mu?
Gelmiyorsa şaşmak gerekiyor.
Gelip de susuyorlarsa daha da şaşmak gerekiyor.
***
Akıllara geliyor mu acaba, İran ile Irak sekiz yıl savaşmıştı.
İran-Irak savaşı 1980-1988 yılları arasında sür-müştü.
Sekiz Kurban Bayramı İran’da da, Irak’ta da savaşta yaşanmıştı.
Bu savaşta bir milyon insan ölmüştü.
Hepsi Müslüman bir milyon kişi.
Savaşın galibi Irak da değildi, İran da...
Savaşın galibi Amerika’ydı.
Dünya petrol savaşında öne çıkıyordu.
Savaş da petrol savaşıydı.
Sonra Amerika Irak’a kendisi girdi.
Gene bir milyon Iraklı Müslüman öldü.
Irak’ta demokrasi yoktu, Saddam vardı. Bu da kabul edilemezdi.
Şimdi sıra Arap ülkelerinde.
İş Suriye’ye geldi dayandı.
Ama Amerika artık kendi elini ateşe sokmuyor.
Ateşe girecek el lazım.
Türkiye bu işin en gönüllü adayı.
Türkiye’deki Müslüman iktidar, Suriye’de demokrasi olmamasını katlanılmaz buluyor.
Suriye’ye savaş açmaya hazırlanıyor.
Amerika çok memnun ama “acele etme” diyor.
Rusya, Çin, İran bu müdahaleye karşı.
Olsun, Amerika istiyor ya, yeter.
Gene, Müslüman Müslümana karşı.
Gene, Müslüman Müslümanın kurbanı olma arifesinde.
Bu kaçıncı kez oluyor?
Pazarda kurban seçen Müslüman düşünmüyor mu, “benim oğlum ne için kurban oluyor”?
Ne için, kim için, düşünmüyor mu?
Düşünmüyorsa yazık.
Düşünüp göremiyorsa daha da yazık.
Bilip de susuyorsa yazıkların yazığı.
Bu Kurban Bayramı’nı nasıl kutlayacaklar?
Bu Kurban Bayramı’nda neyi kutlayacaklar?
Bunu kimse kendisine sormayacak mı?
***
Hapishanelerde yatanlar neyin kurbanı oluyor?
Kanıtsız, savsız, gerekçe suçlamalarla yıllardır yatanlar.
Gazeteciler, komutanlar, öğrenciler.
Neyin, kimin kurbanlarıdır?
Siz hangi bayramı kutlayacaksınız?
Amerika sizin Kurban Bayramınızı kutluyor, görmüyor musunuz?
Amerika’nın kurbanlarını görmüyor musunuz?
Amerika’nın kurbanları onlar.
12 Mart’ın kurbanları.
12 Eylül’ün kurbanları.
Bu dönemin kurbanları.
Farkında değilsiniz ama aslında kurban sizsiniz...
Yorum Gönder