Sonuç tam bir hukuk çorbasına dönüşmüş, partisiz vatandaşların aklı karışmış ve artık iyice yerleşmiş olması gereken kurallara güvenler büsbütün sarsılmış, ne beis.
İşin acıklı yanı şu ki, partilerin hesapları birbirini tutmadığı için, kışın soğuk aylarından kaçalım derken bazen bir bayram haftasına ya da Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan takvim yaprağına ve bazen de falanca yasanın filanca engeline toslamakta oldukları için bir türlü uyum sağlanamıyor.
Peki, bu telaş neyin nesidir?
Yanıt basit: Çünkü, Sayın Başbakan devlet yapısında önemli değişiklikler yaparak başkanlık sisteminin tahtına kurulurken aynı zamanda o sistemin ağababalarınca izlenen yollarını da hazırlamak istiyor. Örneğin, il çapında büyükşehir belediyeleri kurarak ilçe ve belde yerel yönetimlerini silip süpüren eyalet devletçikleri yaratmak ve onlar da başlarını alıp kopmasınlar diye cumhuriyetin başına geçecek kişiye büyük yetkiler tanımakla kendi işi de kolaylaşmış olacak.
O tür değişiklikler elbet başka partilerden bir kısmının yerleşmiş oy yuvalarını altüst edeceği için, takvim uzlaşmazlıklarına bir de o tür yapısal anlaşmazlıklar ekleniyor.
Bu da gösteriyor ki, yetmiş beş milyonluk koskoca bir cumhuriyeti yönetenler ya da yönetmeye soyunmak isteyenler devletin kuruluş felsefesi ve temel ilkeleri konusunda henüz yeterli donanım sahibi olamadıkları gibi, akıllarına esen her şeyi kolayca yapabilecekleri konusundaki akıl almaz iyimserliklerini bırakmak niyetinde de değiller.
Yorum Gönder