Erdoğan Başkan, Öcalan Başbakan - Mehmet Ali Güller
AKP Kongresi’ni özetlemek gerekirse, “TSK hapiste, Barzani konuk, Öcalan muhatap, basın yasaklı” diyebiliriz… Konuk Barzani konuşurken AKP’lilere “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganı attırılması, bu özeti tamamlıyor.
AKP’nin Barzani’yle gurur duyması normaldir ve yerindedir. Zira Erdoğan da, Öcalan da, Barzani de aynı cephededir. Her üçü de ABD’nin BOP’unda “Diyarbakır’ı bir merkez” yapmakla görevlidirler.
ECEVİT DEĞİL, ERDOĞAN ANLADI
Erdoğan’ın “tarihi” denilen konuşmasında sık sık Turgut Özal’a gönderme yapması, “devamıyız” demesi de bu görevi gereğidir. Nitekim Erdoğan-Özalan-Barzani üçlüsü, ABD’nin Özal’a verdiği “Federasyon” görevi için vardırlar…
Bülent Ecevit “ABD bize Öcalan’ı niye verdi, anlamadım” demiştir ama Erdoğan anlamıştır!
ÖZAL, BARZANİ’YLE FEDERASYON KURACAKTI
“Özal’ın Kürdü” olarak isimlendirilen ve Özal’ın federasyon görevi için o dönem Iraklı Kürt liderlerle görüşen Nurettin Yılmaz, yıllar sonra çıkardığı “Yakın Tarihin Tanığıyım” adlı kitabında ve Neşe Düzel’e verdiği röportajda açıkça belirtmişti: “Özal, Barzani ve Talabani ile federasyon kuracaktı.” (Taraf, 24 Kasım 2008)
İşte bugün de Erdoğan, Barzani’yle federasyon kurmak istiyor. Hem de Öcalan’ı dâhil ederek!
Öcalan’ın da sürece doğrudan dâhil edildiğini salt Erdoğan’ın onu muhatap ilan etmesinden anlamıyoruz elbette… Perde arkasında yürüyen “özerklik” çalışmasından biliyoruz…
BDP’Yİ AŞAN AKP MODELİ
Bildiğiniz gibi “demokratik özerklik” bir kavram olarak Öcalan tarafından gündeme getirildi ve Oslo’da AKP-PKK müzakerelerinde masaya kondu. Ardından BDP tarafından 14 Temmuz 2011’de ilan edildi.
Ancak BDP’nin ilanı yeterli değildi… Yeni CHP tarafından “yerel yönetimler özerklik şartındaki çekinceler kaldırılmalı” diye kamuoyu imal edilmeli, ardından da AKP TBMM’ye getirmeliydi…
Nitekim AKP bu konuda ciddi bir çalışma da sürdürüyordu. AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu artık bu çalışmanın müjdesini vermektedir.
Ensarioğlu Başbakan Erdoğan’ın emriyle “Yerel yönetimleri güçlendirme” tasarısı üzerinde tam bir yıldır çalıştıklarını, tasarıyı TBMM açıldığında gündeme getireceklerini söylüyor. (Taraf, 1 Ekim 2012)
Peki, Erdoğan’ın emrini verdiği çalışma nasıl bir şeymiş? Ensarioğlu hiç çekinmeden söylüyor: “BDP’nin özerklik modelini de aşan ciddi bir reform hazırladık.”
BDP’nin özerklik modelini de aşan bir AKP modeli, kuşkusuz Kuzey Irak’ın himayesini ve federasyonu işaret ediyordur!
AMERİKAN PADİŞAHLIĞI SİSTEMİ
Peki, Barzanistan’ın himaye edileceği şartlarda Öcalan’ın durumu ne olacak? Yanıt yine AKP’li Ensarioğlu’ndan…
“PKK silahla başımıza gelmesin” diyen AKP milletvekili, “PKK seçime girsin, seçildikten sonra gelsin” diyor!
Bu durumda artık federasyonun bir parçasına Barzani, bir parçasına da Öcalan hükmeder… Erdoğan ise ancak böyle bir modelde padişah olur. Tabii hepsinin üstünde bir ABD başkanı olduğu müddetçe!
ACİL GÖREV: MİLLİ MERKEZ
ABD “Türk-Kürt Federasyonu” projesini ilk kez 1965’te Ankara’nın önüne getirdi. Ardından 1974’te ve 1986’da… Washington 1991 ve 2003’te de bizzat Irak’a saldırarak projesini ilerletti. Ergenekon tertibiyle de bu sürecin önündeki engelleri yıkmaya çalıştı…
Şimdi yeni bir aşamaya soyunuyorlar!
İşte “milli merkez” bu yüzden yakıcı bir ihtiyaç haline gelmiştir. Milli merkezde yer almayanlar ve örgütsüz kalmaya devam edenler, tarihte bu yıkım sürecinin gizli özneleri olarak yer alacaklardır!
Yorum Gönder