Diplomattan çarpıcı tespit - Uğur Dündar

PKK ile müzakere toplumsal kırılmaya yol açar
Elekdağ, “PKK’nın çatışmayı tırmandırdığı bir ortamda hükümetin müzakereye girişmesi devletin, PKK’nın hakimiyetini kabul ettiği anlamına gelir. Bu bölünmeden de tehlikeli” dedi.
Sev­gi­li okur­lar, AKP Ge­nel Baş­ka­nı ve Baş­ba­kan Tay­yip Er­do­ğa­n’­ın, par­ti­si­nin kon gre­sin­de, ye­ni Os­lo sü­re­ci ko­nu­sun­da te­le­viz­yon­lar­da söy­le­dik­le­ri­ne açık­lık ge­tir­me­si bek­le­ni­yor­du. Zir­ve ya­pan PKK te­rö­rüy­le mü­ca­de­le­de bir yol ha­ri­ta­sı sun­ma­sı da bek­len­ti­ler ara­sın­day­dı. An­cak Er­do­ğan, bek­len­ti­le­rin ak­si­ne, bu so­run­la­ra hiç de­ğin­me­di. Ben de bu­nun ne­de­ni­ni, 6 yıl sü­rey­le Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Müş­te­şar­lı­ğı, 10 yıl da Was­hing­ton Bü­yü­kel­çi­li­ği gö­rev­le­rin­de bu­lu­nan, Şük­rü Elek­da­ğ’­a sor­dum. Çün­kü da­ha ön­ce yap­tı­ğı­mız söy­le­şi­ler­de Sa­yın Elek­da­ğ’­ın di­le ge­tir­di­ği tüm ön­gö­rü­le­ri ara­dan ge­çen za­man doğ­ru­la­dı.
İş­te bu bil­ge in­sa­na yö­nelt­ti­ğim so­ru­lar ve çar­pı­cı ce­vap­lar:
UĞUR DÜN­DAR (UD): Sa­yın Elek­dağ, ba­zı de­ğer­len­dir­me­le­ri­niz bir baş­ka­sı ta­ra­fın­dan ya­pıl­sa, komp­lo te­ori­si ola­rak gö­rü­le­bi­lir… Ama gü­ven ve­ri­ci say­gın kim­li­ği­niz ne­de­niy­le siz ko­nu­şun­ca taş­lar zih­ni­miz­de yer­li ye­ri­ne otu­ru­yor, uf­ku­muz açı­lı­yor. Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın, kon­gre­de­ki ko­nuş­ma­sın­da ye­ni Os­lo sü­re­ci­ne hiç de­ğin­me­me­si­ni na­sıl de­ğer­len­di­ri­yor­su­nuz?
ŞÜK­RÜ ELEK­DAĞ (ŞE): Tür­ki­ye açı­sın­dan va­ro­luş­sal ni­te­lik­te ve ulu­sal çı­kar­la­rı teh­dit eden ya­kı­cı so­run­lar ol­ma­la­rı ne­de­niy­le, Baş­ba­ka­n’­ın bu ko­nu­lar­da AK­P’­nin “ta­ri­hi­” kon­gre­sin­de do­yu­ru­cu açık­la­ma­lar yap­ma­sı zo­run­luy­du. Bu hu­sus­ta­ki bek­len­ti­ler de yük­sek­ti. Bu ne­den­le, Baş­ba­ka­n’­ın bu so­run­la­ra de­ğin­me­me­si hem düş kı­rık­lı­ğı­na, hem de kon­gre için “dağ fa­re do­ğur­du­” şek­lin­de de­ğer­len­dir­me­ler ya­pıl­ma­sı­na yol aç­tı. Baş­ba­kan Er­do­ğan kon­gre­den ön­ce­ki gün­ler­de TV ka­nal­la­rın­da yap­tı­ğı söy­le­şi­ler­de Öca­lan ile ye­ni­den gö­rüş­me ya­pı­la­bi­le­ce­ği­ni açık­ça ifa­de et­ti. Bu söz­le­ri, PKK’­nın te­rö­rü tır­man­dır­mak ve şid­de­ti gi­de­rek yay­gın­laş­tır­mak su­re­tiy­le AKP ik­ti­da­rı­nı sı­kış­tır­dı­ğı bir or­tam­da söy­le­me­si bü­yük bir ta­lih­siz­lik­ti. Çün­kü, bu kon­jonk­tür­de dev­le­tin PKK ile ma­sa­ya otur­mak is­te­me­si­nin, pes et­mek­ten baş­ka ne an­la­mı ola­bi­lir? Bu iti­bar­la Baş­ba­ka­n’­ın, ül­ke­nin ulu­sal onur ve gu­ru­ru­nu ya­ra­la­yı­cı bir ni­te­lik ta­şı­yan bu sü­re­ce te­mas et­me­si, ha­ma­si do­zu çok yük­sek ko­nuş­ma­sı­na ters dü­şe­cek­ti. Ni­te­kim, Baş­ba­kan ko­nuş­ma­sın­da, “Biz bu ül­ke­nin şe­hit­le­ri­ne mah­cup ol­ma­ya­ca­ğız, bu ül­ke­de­ki şe­hit ana­la­rı­nın, şe­hit ba­ba­la­rı­nın baş­la­rı­nın öne eğil­me­si­ne as­la mü­sa­ade et­me­ye­ce­ği­z” di­ye­rek, te­rör­le mü­ca­de­le­de ta­viz ve­ril­me­ye­ce­ği­ni vur­gu­la­yan bir yak­la­şım be­nim­se­di.
UD: Baş­ba­ka­n’­ın kon­gre­de te­rör­le mü­ca­de­le ko­nu­sun­da bir yol ha­ri­ta­sı su­na­ma­ma­sı­nı na­sıl izah edi­yor­su­nuz?
ŞE:
Baş­ba­kan “İm­ra­lı ile gö­rü­şü­lü­r” de­yin­ce da­ha ön­ce­ki be­yan ve tu­tum­la­rıy­la açık­ça çe­liş­ki­ye düş­tü. Anım­sa­na­ca­ğı üze­re, Ha­bur ve Os­lo sü­reç­le­ri gi­bi yol­lar­la hü­kü­met ta­ra­fın­dan gös­te­ri­len uz­la­şı­cı yak­la­şım­la­rın PKK ta­ra­fın­dan sa­bo­te edil­me­si, Baş­ba­ka­n’­ı son de­re­ce öf­ke­len­dir­miş ve sert be­yan­la­rı­na yol aç­mış­tı. Hü­kü­met bi­la­ha­re açık­la­dı­ğı “10 mad­de­lik ye­ni stra­te­ji­” ile Öca­la­n’­ın ve­ya PKK’­nın mu­ha­tap alın­ma­ya­ca­ğı­nı ve PKK ile bir da­ha gö­rü­şü­le­cek­se, bu­nun an­cak ör­gü­tün si­lah bı­rak­ma­sı için ola­ca­ğı­nı vur­gu­la­mış­tı. Şim­di, bü­tün bun­lar­dan son­ra, ne de­ğiş­ti de Baş­ba­kan PKK ile ma­sa­ya otur­ma­yı ka­bul ede­bi­le­ce­ği­ni söy­lü­yor? An­ka­ra­’ya mey­dan oku­yan ve te­rö­rü tır­man­dı­ran PKK’­nın si­lah bı­rak­ma­sı söz ko­nu­su ola­ma­ya­ca­ğı­na gö­re, Baş­ba­kan han­gi ge­rek­çey­le mü­za­ke­re sü­re­ci­ni baş­la­ta­cak? PKK’­nın Şem­din­li­’de cep­he sa­va­şı yap­ma­ya cü­ret et­ti­ği, ça­tış­ma­yı tır­man­dır­ma­ya ve yurt sat­hı­na yay­ma­ya ça­lış­tı­ğı bir or­tam­da hü­kü­me­tin PKK ile giz­li ve­ya açık mü­za­ke­re­ye gi­riş­me­si, dev­le­tin PKK’­nın ha­ki­mi­ye­ti­ni ka­bul et­ti­ği an­la­mı­na ge­lir. Böy­le bir du­rum top­lum­sal kı­rıl­ma­ya yol açar ve Tür­ki­ye­’yi bö­lün­me­den de öte çok teh­li­ke­li bir gir­da­ba sü­rük­ler.
“10 mad­de­lik ye­ni stra­te­ji­”nin ön­gör­dü­ğü bir hu­sus da şöy­ley­di: Te­rör ör­gü­tü sin­di­ri­le­cek ve bu su­ret­le Gü­ney­do­ğu­’da ve di­ğer böl­ge­ler­de ya­şa­yan Kürt va­tan­daş­lar PKK ve KCK’­nın bas­kı­sın­dan kur­ta­rı­la­cak­tı. Böy­le­ce PKK tut­sak­lı­ğın­dan azat edil­miş Kürt top­lu­mu mu­ha­tap alı­na­rak so­run çö­zü­le­cek­ti. Ama, Hü­kü­me­t’­in Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı ne­de­niy­le PKK sin­di­ril­mek şöy­le dur­sun bi­la­kis güç­len­di ve bu pro­je su­ya düş­tü. Ya­ni, AKP Hü­kü­me­ti­’nin te­rör­le mü­ca­de­le stra­te­ji­si yok…
UD: Ku­zey Irak Böl­ge­sel Kürt Yö­ne­ti­mi Baş­ka­nı Me­sut Bar­za­ni, kon­gre­de yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da te­rör­le mü­ca­de­le­de Tür­ki­ye­’ye yar­dım ede­ce­ği­ni söy­le­di. Bu­nu na­sıl de­ğer­len­di­ri­yor­su­nuz?
ŞE:
PKK te­rör ör­gü­tü­nün, as­ke­ri ka­rar­ga­hı, lo­jis­tik üs­sü ve gü­ven­li böl­ge­si ve­ya “cep­he ge­ri­si üs­sü­” Ku­zey Ira­k’­ta­dır. Te­rö­rist­ler ci­na­yet­le­ri­ni bu­ra­da plan­lı­yor, sı­nı­rı ge­çip as­ker­le­ri­mi­zi ve si­vil va­tan­daş­la­rı­mı­zı öl­dür­dük­ten son­ra da üs­le­ri­ne ge­ri dö­nü­yor­lar. PKK’­nın Tür­ki­ye­’ye kar­şı sür­dür­dü­ğü sa­vaş­ta, Tür­ki­ye cep­he, Ku­zey Irak da “cep­he ge­ri­si üs”­dür. Eğer cep­he ge­ri­si üs ol­maz­sa, PKK tü­rü te­rör ör­güt­le­ri ya­şam­la­rı­nı ke­sin­lik­le sür­dü­re­mez­ler. PKK’­nın Hak­ka­ri/Şem­din­li­’de as­ke­re kar­şı gös­ter­di­ği di­renç ve Tür­ki­ye için­de ci­na­yet­le­ri­ni tır­man­dı­ra­bil­me­si­nin ne­de­ni, Tür­ki­ye-Irak sı­nı­rı bo­yun­ca Irak top­rak­la­rın­da bir di­zi kam­pı­nın bu­lun­ma­sın­dan­dır. Tür­ki­ye sı­nı­rın­dan iti­ba­ren 5 ila 25 km ge­niş­li­ğin­de bir şe­rit için­de yan ya­na di­zil­miş olan Haf­ta­nin-Me­ti­na-Zap-Ava­şin-Bas­yan-Ha­kurk kamp­la­rı, PKK ta­ra­fın­dan Tür­ki­ye­’ye sal­dı­rı için bir tramp­len ola­rak kul­la­nıl­mak­ta­dır. Tür­ki­ye­’nin PKK te­rö­rü­nü tas­fi­ye et­me­si­nin bi­rin­ci şar­tı, bu te­rör yu­va­la­rı­nı im­ha et­mek­tir. Ay­nı şe­kil­de uçar bir­lik­ler­le ya­pı­la­cak ha­va/ka­ra ope­ras­yon­la­rıy­la Kan­di­l’­de­ki PKK he­def­le­ri­nin sü­rek­li vu­ru­la­rak PKK’­nın do­ku­nul­maz­lık ve gü­ven duy­gu­su or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­lı­dır. Ulus­la­ra­ra­sı hu­kuk Tür­ki­ye­’ye bu ope­ras­yon­la­rı yap­ma hak­kı­nı ver­mek­te­dir. K. Ira­k’­ta­ki PKK mev­cu­di­ye­ti tas­fi­ye edil­me­den Tür­ki­ye ne te­rör so­ru­nu­nu, ne de Kürt so­ru­nun çö­ze­bi­lir.
UD: Ope­ras­yon­la­rı ne­den ya­pa­mı­yo­ruz?
ŞE:
Baş­ba­kan Er­do­ğan, bu yı­lın ni­san ayın­da AB­D’­den dö­nen Bar­za­ni­’nin Tür­ki­ye­’yi zi­ya­re­ti sı­ra­sın­da Irak Böl­ge­sel Kürt Yö­ne­ti­mi­’nin PKK’­yı top­rak­la­rın­da ba­rın­dı­ra­ma­ya­ca­ğı­nı açık­la­mış ve Bar­za­ni­’ye şu üç se­çe­ne­ği ta­nı­mış­tı:
1) Ya Bar­za­ni ken­di gü­cüy­le PKK’­yı tas­fi­ye ede­cek­ti.
2) Ya­hut bu­nu Tür­ki­ye­’nin yar­dı­mıy­la ya­pa­cak­tı.
3) Ya­hut da, Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri (TSK) Ku­zey Irak top­rak­la­rı­na gi­re­rek PKK’­nın bu­ra­da­ki mev­cu­di­ye­ti­ne son ve­re­cek­ti. Ne var ki Baş­ba­kan bu­nu ha­ya­ta ge­çi­re­cek si­ya­si ce­sa­re­ti gös­te­re­me­di.
UD: Hü­kü­me­tin bu si­ya­si za­fi­ye­te düş­me­si ne­den ile­ri ge­li­yor?
ŞE:
Bü­yük müt­te­fi­ki­miz ABD, TSK’­nın Ku­zey Ira­k’­ta ka­ra ha­re­ka­tı ya­pa­rak PKK’­yı tas­fi­ye et­me­si­ni en­gel­li­yor. Çün­kü Was­hing­ton, Or­ta­do­ğu stra­te­ji­si­nin ön­gör­dü­ğü he­def­le­rin ger­çek­leş­ti­ril­me­sin­de bir apa­rat ola­rak PKK’­ya ih­ti­yaç du­yu­yor. Bu ne­den­le de PKK’­nın tas­fi­ye­si­ne ya­naş­mı­yor. Bir yan­dan da Tür­ki­ye­’ye PKK’y­la mü­za­ke­re ede­rek so­ru­na si­ya­si bir çö­züm bul­ma­yı da­ya­tı­yor. Söy­le­dik­le­ri­me açık­lık ge­tir­mek için 1 Mart 2003 tez­ke­re­si­nin TBMM’­de red­din­den son­ra­ki dö­nem­de AB­D’­nin Tür­ki­ye­’ye kar­şı iz­le­di­ği po­li­ti­ka­ya bir göz ata­lım:
1 Mart tez­ke­re­si­nin TBMM’­de ka­bul edil­me­me­si üze­ri­ne ABD, Tür­ki­ye­’yi ce­za­lan­dır­ma yol­la­rı­nı ara­mış ve bu amaç­la ilk al­dı­ğı ka­rar, Ku­zey Ira­k’­ta ko­nuş­lan­mış olan PKK un­sur­la­rı­nı he­def lis­te­sin­den çı­kar­mak ve Bar­za­ni­’nin te­rör ör­gü­tü­ne kol ka­nat ger­me­si­ne ye­şil ışık yak­mak ol­muş­tur. ABD, 2003-2007 yıl­la­rı ara­sın­da da TSK’­nın Ku­zey Ira­k’­ta­ki PKK ka­rar­gah ve kamp­la­rı­na ha­va ve ka­ra ope­ras­yon­la­rı yap­ma­sı­nı ön­le­ye­rek PKK’­nın can­la­nıp güç­len­me­si­ne fii­len kat­kı­da bu­lun­muş ve te­rör ör­gü­tü­nün ha­mi­li­ği­ni yap­mış­tır. 2007 Ka­sım ayın­dan iti­ba­ren ise ABD, te­rör ör­gü­tü­nün tas­fi­ye­sin­de Tür­ki­ye­’nin ya­nın­da yer al­dı­ğı­nı alây-ü vâ­lâ ile açık­la­mış ve ha­va ope­ras­yon­la­rı için is­tih­ba­rat ver­me­yi ka­bul et­miş­se de, sağ­la­dı­ğı is­tih­ba­rat, te­rör ör­gü­tü­nün vu­ru­cu gü­cü­ne faz­la za­rar ver­me­me esa­sı­na gö­re ayar­lan­mış­tır. Ger­çek­te, ABD, Tür­ki­ye­’nin Ku­zey Ira­k’­a gös­ter­me­lik ha­va ope­ras­yon­la­rı yap­ma­sı­na izin ve­re­rek, Türk ka­mu­oyu­nun ga­zı­nı al­ma­yı he­def­le­miş­tir. Bu şe­kil­de te­rör­le mü­ca­de­le­de, ta­bir ca­iz­se ağa­cın in­ce dal­la­rı bu­dan­mış, fa­kat göv­de iler­de da­ha gür dal­lar çı­ka­ra­cak şe­kil­de can­lı tu­tul­muş­tur. Ya­ni, bu­gün­ler­de Türk-Ame­ri­kan iliş­ki­le­ri­nin al­tın dev­ri­ni ya­şa­dı­ğı­nı sık sık di­le ge­ti­ren Was­hing­ton, Tür­ki­ye­’nin al­tı­nı oyu­yor. AB­D’­nin bu tu­tu­mu, Or­ta­do­ğu­’ya yö­ne­lik stra­te­jik viz­yo­nun­dan kay­nak­la­nı­yor. Bu viz­yon uzun va­de­de böl­ge­de AB­D’­nin ve­li-ni­me­ti ola­ca­ğı bir je­opo­li­tik Kürt böl­ge­si­nin oluş­tu­rul­ma­sı­nı ön­gö­rü­yor…
UD: Ya­ni kı­ral çıp­lak ama Türk ka­mu­oyu bu­nu gör­mü­yor.
ŞE:
Evet öy­le. ABD ay­rı­ca, si­lah­lı bir PKK’­yı Tür­ki­ye­’ye kar­şı kul­lan­mak için bir koz ola­rak el­de tut­mak is­ti­yor. ABD, Tür­ki­ye gi­bi böl­ge den­ge­le­ri­ni et­ki­le­ye­bi­le­cek po­tan­si­yel­de bir dev­let üze­rin­de, özel­lik­le Or­ta­do­ğu­’nun ye­ni­den ya­pı­lan­ma sü­re­cin­de, kon­trol sa­hi­bi ol­mak ve bu­na im­kan ve­re­cek araç­la­rı elin­de tut­mak is­ter. So­ğuk sa­vaş dö­ne­min­de Was­hing­ton Tür­ki­ye­’yi is­te­di­ği gi­bi yön­len­di­re­bi­le­ce­ği iki et­ki­li ara­ca sa­hip­ti. Bun­lar­dan bi­rin­ci­si Sov­yet­ler Bir­li­ği­’n­den kay­nak­la­nan teh­dit, ikin­ci­si de Tür­ki­ye­’ye as­ke­ri ve eko­no­mik yar­dım­dı. Ha­len bu iki araç­tan da mah­rum olan Was­hing­ton, Tür­ki­ye­’nin kon­tro­lü için bir araç ola­rak PKK’­yı eli­nin al­tın­da tut­ma zo­run­lu­lu­ğu­nu du­yu­yor. AB­D’­nin Or­ta­do­ğu stra­te­ji­si­nin 3 te­mel he­de­fi­ni; 1) Ener­ji hav­za­la­rı­nın ve pet­rol ta­şı­ma yol­la­rı­nın de­ne­ti­mi, 2) İra­n’­ın böl­ge­de ken­di­si­ne di­re­ne­cek ve mey­dan oku­ya­cak bir he­ge­mon dev­let ola­rak yük­sel­me­si­nin ön­len­me­si ve 3) İs­ra­il’­in gü­ven­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı oluş­tu­ru­yor. Bu amaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da, ABD, İra­n’­ı den­ge­le­ye­cek bir ağır­lık teş­kil et­me­si ne­de­niy­le, Tür­ki­ye­’yi ya­nı­na çek­me­ye bü­yük önem ve­ri­yor. Bu ne­den­le Was­hing­ton, PKK ko­zu­nu in­saf­sız­ca kul­la­na­rak AKP Hü­kü­me­ti­’ni İran ve Su­ri­ye po­li­ti­ka­sı­nı de­ğiş­tir­me­ye ve AB­D’­nin­kiy­le uyum ha­li­ne ge­tir­me­ye zor­la­dı. Bun­da da ba­şa­rı sağ­la­dı. Bu­na rağ­men ABD, hâ­lâ PKK’­yı göz­den çı­kar­mı­yor. Bu­nun se­be­bi de, Or­ta­do­ğu ve Arap ale­min­de say­gın­lık ve li­der­lik ara­yan Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın dış po­li­ti­ka­sı­nın mer­ke­zi­ne Fi­lis­tin da­va­sı­nın sa­hip­li­ği ve “İs­ra­il düş­man­lı­ğı­nı­” oturt­muş ol­ma­sın­dan, AB­D’­nin duy­du­ğu kuş­ku ve kay­gı­dır. Bu ne­den­le Was­hing­ton, İs­lam­cı bir AKP ik­ti­da­rı­nın he­sap­sız ki­tap­sız çı­kış­la­rı­nın AB­D’­nin Or­ta­do­ğu stra­te­ji­si­ne ters düş­me­si­ni en­gel­le­mek ve İra­n’­a kar­şı ya­pıl­ma­sı mu­ta­sav­ver bir ha­re­kat­ta Tür­ki­ye­’nin des­te­ğin­den aza­mi öl­çü­de ya­rar­lan­mak ama­cıy­la PKK’­nın saf dı­şı bı­ra­kıl­ma­sı­nı ar­zu et­mi­yor.
UD: Bi­raz ön­ce, te­rör zir­ve ya­par­ken PKK ile mü­za­ke­re­ye gi­ri­şil­me­si­nin Tür­ki­ye­’yi teh­li­ke­li bir gir­da­ba sü­rük­le­ye­ce­ği­ni söy­le­di­niz. Bu­nu açar mı­sı­nız?
ŞE:
AKP Hü­kü­me­ti­’nin söz­de “a­çı­lım po­li­ti­ka­sı­”nı uy­gu­la­ma­ya koy­ma­sın­dan bu ya­na, Tür­ki­ye­’de Kürt so­ru­nu­na çö­züm ara­yış­la­rı­nın sü­rek­li PKK mer­kez­li bir çiz­gi­de ce­re­yan et­ti­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Bu or­tam­da PKK/BDP ta­ra­fın­dan Kürt so­ru­nu­na çö­züm ola­rak bazı öne­ri­ler hü­kü­me­te da­ya­tıl­mak is­ten­miş­tir. Bun­lar şöy­le ta­nım­lana­bi­lir:
1) Kürt kim­li­ği­nin ana­ya­sal ola­rak ta­nın­ma­sı,
2) Ana­dil­de eği­tim hak­kı,
3) Özerk yö­ne­tim,
4) Eko­no­mik kal­kın­ma­nın sağ­lan­ma­sı,
5) Se­çim­ler­de ba­ra­jın kal­dı­rıl­ma­sı,
6) Ge­nel af sağ­lan­ma­sı,
7) Öca­la­n’­ın bir sü­re ev hap­sin­den son­ra ser­best bı­ra­kıl­ma­sı.
UD: Sa­yın Elek­dağ te­şek­kür ede­rim.
ŞE:
Ri­ca ede­rim. Ben te­şek­kür ede­rim Sa­yın Dün­dar.
TÜRKLER’İN YÜZDE 75′İ ‘APO ASILMALI’ DİYOR
2009’dan bu ya­na terörün Tür­ki­ye­’de yo­ğun bir tar­tış­ma ala­nı bul­ma­sı­na rağ­men ül­ke­nin yüz­de 90’ı­nı oluş­tu­ran Türk kit­le­nin gö­rüş­le­ri ta­ma­men ih­mal edil­miş ve söz ko­nu­su öne­ri­le­re tep­ki­si­nin ne ol­du­ğu­nun araş­tı­rıl­ma­sı­na lü­zum da­hi gö­rül­me­miş­tir. An­cak, bu ko­nu­da 2011’de ya­pı­lan ga­yet gü­ve­ni­lir bir ka­mu­oyu araş­tır­ma­sı, Türk­le­rin eko­no­mik kal­kın­ma ha­riç PKK/BDP ta­ra­fın­dan ile­ri sü­rü­len tüm çö­züm öne­ri­le­ri­ne kuv­vet­le kar­şı çık­tık­la­rı­nı ve so­ru­na çö­züm ola­rak te­rö­rün yok edil­me­sin­den baş­ka se­çe­nek gör­me­dik­le­ri­ni or­ta­ya koy­muş­tur. Ger­çek­te bu araş­tır­ma­nın ba­zı bul­gu­la­rı ez­ber bo­zu­cu­dur.
UD: Pe­ki bu ka­mu­oyu araş­tır­ma­sı kim ta­ra­fın­dan ya­pıl­mış?
ŞE:
Özel bir müş­te­ri için ya­pı­lan bu araş­tır­ma­nın han­gi şir­ket ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ril­di­ği­ni izin ve­rir­se­niz açık­la­ma­ya­yım. An­cak araş­tır­ma­da­ki bu bul­gu­la­ra gö­re, Türk­ler bu­gün da­hi Öca­la­n’­ın asıl­ma­sı­nı is­te­mek­te (yüz­de 75), Kürt­le­re bu­gün­kün­den da­ha faz­la hak ve öz­gür­lük ve­ril­me­si­nin iç sa­va­şa ve Tür­ki­ye­’nin bö­lün­me­si­ne yol aça­ca­ğı­na inan­mak­ta (yüz­de 75), çö­züm için Öca­lan ile gö­rü­şül­me­si­ne kuv­vet­le kar­şı çık­mak­ta (yüz­de 83,1), PKK’­ya ge­nel af çı­ka­rıl­ma­sı­nı ka­bul et­me­mek­te­dir­ler (yüz­de 81,3). Araş­tır­ma ay­nı za­man­da Türk­le­rin, Kürt­le­re özerk­lik ta­nın­ma­sı­nı şid­det­le red­det­tik­le­ri­ni (yüz­de 95), ana­dil­de Kürt­çe eği­ti­me izin ve­ril­me­si­ne kar­şı ol­duk­la­rı­nı (yüz­de 73,1), be­le­di­ye, has­ta­ne ve mah­ke­me gi­bi ka­mu­sal alan­lar­da Kürt­çe hiz­met ve­ril­me­si­ni, ca­mi­ler­de Kürt­çe hut­be ve va­az okun­ma­sı­nı is­te­me­dik­le­ri­ni (yüz­de 87), or­ta­ya koy­muş­tur. Bu bul­gu­lar, AKP Hü­kü­me­ti­’nin bu­gü­nün ko­şul­la­rın­da PKK/BDP ile açık ve­ya ör­tü­lü bir mü­za­ke­re gi­ri­şi­min­de bu­lun­ma­sı ha­lin­de, Türk mil­li­yet­çi­li­ği­nin ka­ba­ra­ca­ğı­nı ve çok sert bir şe­kil­de bu ini­si­ya­ti­fe kar­şı ko­ya­ca­ğı­nı gös­ter­mek­te­dir. Bu ger­çek­ler ışı­ğın­da ik­ti­da­ra tav­si­ye­miz, ikin­ci Os­lo sü­re­ci­ni baş­lat­ma ka­ra­rı­nı göz­den ge­çir­me­si­dir.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget