Yine aynısı yapıldı. Vur kaç oldu. Halk buna “çamur at izi kalsın” diyor. Mecliste İnsan Hakları Komisyonu Başkanı “Ordunun komutanlarına vurdu” sonra sustu.
Çamur atıldı.
Ordu kötü yönetiliyor.
Bu yüzden intiharlar artıyor.
İnsan Hakları Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Ayhan Sefer Üstün;
TSK’da silah altındayken intihar eden asker sayısı PKK ile savaşırken
şehit olan asker sayısından fazla oldu diye açıklama yapınca ve “Son 10 yılda 934 intihar, 818 şehit. Bu rakamlar kabul edilemez” deyince bu cümlelerden ne anlam çıkıyor?
Anlam açık.
Lafın gittiği yer belli.
Şehitlere ağlamayalım.
İntiharlara yanalım.
Komutanlar kötü!
Xxx
Genel Kurmay da sessizliğini bozdu; sözcüsünü TV’ye çıkartıp açıklama
yaptı: 1990’lı yıllarda Türk Ordusu’nda 3 haneli giden intiharlar,
2000’li yıllarda 2 haneliye indi.
Asker intiharları artmıyor.
Azalıyor.
Diğer ordularla kıyaslanınca Türk ordusunda intiharlar daha düşük.
Örneğin ABD ordusunda intiharlar Türk ordusuna göre daha fazla.
Şimdi ne olacak?
Ordu iyi mi yönetiliyor?
Kötü mü?
Meclis’in İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’nın “şehitlerle kıyaslamalı tablo verip” lafına yüklediği anlama göre ordu kötü yönetiliyor.
Böyle bir mesaj verdi.
Bu da toplumu anında etkiledi. Gazeteler ardı ardına çocukları
askerde intihar etmiş anne ve babaların acılı öykülerini yayınlamaya
başladılar.
Komisyon Başkanı ise susuyor.
Xxx
Komisyon Başkanı’nın şimdi çıkıp kendi lafını, gittiği yere kadar
kovalaması ve lafına yüklediği anlamın arkasında durması gerekiyor.
Bütün bilgileri sergilemeli.
Son 10 yılda intihar eden asker sayısı biliniyor; 934… Peki son 10
yılda intihar eden polis sayısı kaç? Son 10 yılda intihar eden polis
sayısı da 814… Böyle bir rakamı bulunca birisi de kakıp; “son 10
yılda şehit olan ekser sayısı 818 fakat intihar eden polis sayısı da
814… Neredeyse şehit kadar polis intiharı var… Şehide ağlamayalım…
İntihar eden polise yanalım…” derse biz bundan da “polis teşkilatının kötü yönetildiği” anlamını çıkartabiliriz.
Laf buraya gider.
Vur kaç olur.
Çamur atarsın.
İzi kalır.
Xxx
Komisyon başkanı, asker sayısı ve diğer şartları Türk ordusuna
benzeyen ordulardan hiç değilse 3-4’nün intihar sayılarını bulup topluma
açıklama yapmalıydı.
Sivil intiharı.
Asker intiharı.
Polis intiharı.
Hepsini sergilemeliydi.
Bu tavır dürüst olurdu.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu “topuma acı veren bir büyük problemi tespit etmiş, bizi uyarıyor” derdik.
Teşekkür ederdik. Türk ordusunda intihar sayısı diğer ordulara göre az
çıksa bile toplum yine duyarlı hale gelirdi. İntiharları sıfıra indirmek
için ne yapılabilir tartışırdık.
Şimdi ne oldu?
Orduya çamur at.
İzi kalsın oldu.
İktidar yandaşı aydınların son 10 yılda buldukları “kirli propaganda yöntemi” bu; vur kaç. Çamur at…
(Uyan Borusu)
Eski bir çamur at modeli çöktü!
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiası
da gizli bir anlam taşıyordu. Zehirlendi lafının taşıdığı anlam “Merhumu mutlaka ordunun generalleri ve derin devlet zehirlemiştir” sonucuna gidiyordu. Yani Özal’ın zehirlendiği iddiası da özünde; “çamur at izi kalır” kirli propaganda yöntemiydi. İktidar yanlısı Sabah Gazetesi’nin haberine göre Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, “8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenmediği” kanaatine vardı. Bir eski “çamur at modeli…” çöktü.
Yorum Gönder