Dijital çağa sansür mü? (2) - Abbas Güçlü

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin 170 ülkenin katılımıyla, Dubai’de gerçekleştirdiği Uluslararası Telekomünikasyon Dünya Konferansı’na yönelik gelişmeleri, dün sizinle paylaşmıştık.
Bu konuda çok sayıda farklı değerlendirmeler geldi. Bunlardan ikisini öne çıkartmak istiyorum. İlki bu tartışmayı gündeme getiren CHP eski milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu’na, ikincisi de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a ait.
Bakan Yıldırım, tartışmalardan memnun olduğunu ve iyi niyetli eleştirilerin sektörün gelişmesine katkıda bulunacağını söyledi.

İnternette yeni açılımlar?
Prof. Coşkunoğlu, akademik hayatının önemli bir bölümünü Amerika’nın iyi üniversitelerinde geçirdi. Türkiye’ye döndükten sonra da dijital hayata yönelik araştırmalarını sürdürüyor. Dünkü yazımızla ilgili değerlendirmesi şöyle:
“Bu çok önemli konuyu ve basın açıklamamı, köşenizde gündeme taşıdığınız için çok teşekkürler.
Ayrıca, çok hassas ve önemli bir konuyu da tartışmaya açmışsınız:
İnternetin denetlenmesi. Tıpkı ‘telif-korsan-paylaşım’ veya ‘şeffaflık-Anonymous-yasadışılık’ gibi, ‘başıboşluk-özgürlük-sansür’ spektrumunda da yeni paradigmalara ihtiyaç var.
Benim çalışmalarım da, batı dünyasındaki tartışmalar da bu yönde.
Umarım beylik genellemelerden ve klişe söylemlerden olduğu kadar, sloganlardan da arınmış, anlamlı bir tartışma ülkemizde de başlar...”

Her öneriye açığız
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, son yılların en başarılı siyasetçilerinden birisi. Genel değerlendirmeler hep bu yönde. Havacılıktan bilişime el attığı tüm konularda ortaya koyduğu performans, sadece Türkiye değil, dünya ortalamalarının da çok üzerinde.
Telekomünikasyon ve bilişimde, ülke olarak geldiğimiz nokta, pek çok ülkeyi kıskandırıyor. Hem hız hem de kapsama alanı ve ulaşılabilirlik konusunda. Ama bu kadarı bile bizi mutlu etmiyor. Çünkü çıtayı çok daha yükseklere çıkartabileceğimize inanıyoruz...
Yaşanan tartışmalar da zaten bu yönde...
Bakan Yıldırım’a, Prof. Coşkunoğlu’nun Dubai’deki konferansa yönelik eleştirilerini sorduk. Hatırlanacağı gibi Prof. Coşkunoğlu, Türkiye’nin Dubai’de profesyonelce temsil edilmediğini dile getirmiş ve endişe verici bir durumun yaşandığını söylemişti.
Bakan Yıldırım ise ortada endişe verici bir durumun söz konusu olmadığını, tam aksine Türkiye’nin her zamankinden çok daha güçlü bir noktada olduğunu vurguladı.
İşte sorularımıza verdiği cevaplardan satır başları:

Önce bize geldiler
* Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin ITU’nun başkan ve genel sekreteri konferanstan önce Türkiye’ye geldi. Benimle görüştüler. Türkiye’nin içinde bulunduğu konum ve gücü nedeniyle iki farklı grup arasında arabulucu, çözüm ortağı olmamızı istediler. Aramızda kesinlikle bir sorun yok. Tam aksine sıkı bir işbirliği var.
* Danışmanım bu konferanslara 5 yıldır katılıyor ve bu konuda fazlasıyla deneyimli.
* Bilim ve teknolojiyi kimin ürettiği kadar, kimlerin kullandığı da çok önemli. Tüm evrensel icatlar gibi internet de insanlığın ortak değeri.
* Türkiye bilişim teknolojisini yaygınlaştırma konusunda en iyi altyapıya sahip ülkelerden birisi.
* Eleştiriler doğruyu bulmamıza olanak sağlar. Yanlışlar düzeltilirse doğru olur.
* Osman beyin söylediği gibi (Rusya, Çin, İran, Arap Emirlikleri gibi ülkeler, ITU’nun dolayısıyla hükümetlerin internetin düzenlenmesinde yetki sahibi olmasını savunuyor. ABD ve AB ise şimdiki merkezi olmayan ve çok paydaşlı yönetişimi sayesinde internetin özgür kalabildiği ve başarılı büyüdüğü gerekçesiyle ITU’nun yetkilendirilmesine kesin olarak karşı) iki farklı grup var.  Türkiye bu iki gruptan da bağımsız hareket ediyor. Hatta bu konuda arabulucu olmamız isteniyor. Doğru olan ne ise o yapılacaktır...
* İnternete müdahale mümkün değil. Hangi önlem alınırsa alsın, onu kıracak birileri mutlaka çıkacaktır. Gençler bu konuda çok maharetli.
* İlimde, bilimde siyaset olmaz. Siyasi bakış açısı da doğru değil.
* Bilişim teknolojisinin gelişmesi ve güçlenmesi için her türlü uyarı ve öneriye açığız...
Özetin özeti: Sanayi devrimini kaçırdık. Ama Bilişim Çağı’nı uçundan da olsa yakaladık. Ve önümüz açık. Yeter ki aklımızı kullanalım, eleştirilere açık olalım. En önemlisi de başka konularda bir türlü yakalayamadığımız, ortak aklı, ne olur artık bu konuda kaçırmayalım...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget