Bir Evde Okul Öncesi Bir Sabah - Deniz Kavukçuoğlu

Nimet Hanım kızı Buse’yi o halde görünce bir an söyleyecek bir şey bulamadı. Neden sonra, “Yavrum” dedi, “giyecek başka bir şey bulamadın mı?”
Annesinin sözlerinden bir anlam çıkaramayan kız, “Yakışmamış mı” diye sordu.
“Yok, sorun yakışıp yakışmamakta değil!” Tümcesinin sonunu getiremeden kız atıldı: “Ne öyleyse?”
Sorunun yanıtı aslında basitti, fakat anlaşılamamaktan çekiniyordu anne; “Kolun yavrum” dedi, “bu serin havada kısa kollu tişörtten başka giyecek bir şey bulamadın mı?”
Buse güldü, “Anneciğim, pencereden dışarıya bakmadın galiba, bugün pırıl pırıl güneşli bir hava var!”
Nimet Hanım’ın alnında ter damlacıkları birikmişti. Kızı haklıydı. Kim bilir kaç kişi o pembe tişörtün altındaki eteğe çok yakıştığını söylemişti. Hava da gerçekten güzeldi. Fakat sorun ne renk uyumunda, ne de havadaydı. Yeni giysi yasasının getirdiği kurallar ilköğretim öğrencisi kızların okula “tenlerini açıkta bırakan” kısa kollu giysi parçalarıyla gelmelerini yasaklıyordu.
Devlete göre “açıkta kalan ten” hem erkek öğrencilerin, hem de erkek öğretmenlerin cinsel dürtülerini harekete geçirebilir, cinsel dürtülerini gemleyemeyen erkek öğrenci ve öğretmenler okullarda istenmeyen olaylar çıkmasına neden olabilirlerdi. Nimet Hanım’a göre bu yasağın gerekçesi herhalde bu “dürtü sorunu” olabilirdi. Çünkü ne Bakanlar Kurulu kararında ne de Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı yönetmelikte “kısa kol” yasağının gerekçesi belirtilmiyordu. Dolayısıyla her anne gibi Nimet Hanım da yasağa kendince “anlaşılabilir” bir gerekçe bulmuştu.
İyi de bu, 13 yaşındaki bir kız çocuğuna nasıl anlatılabilirdi?“Kızım, fazla üsteleme, git üzerine uzun kollu bir şey giyiver!”
“Neden anne?”
“Nedenini sorma kızım, ne diyorsam onu yap!”
Nimet Hanım aklı başında, aydın bir kadındı. Buse, yıllardır sınıfındaki erkek çocuklarla arkadaştı. Çoğu evlerine gelip gidiyorlar, birlikte zaman geçiriyorlar, sırasında birlikte ders çalışıyorlardı. Birlikte pikniğe, yüzme havuzuna gitmişlerdi. Şimdi kızının karşısına geçip, “Kızım, o çocuklar var ya, o çocuklar seni kısa kollu görünce akıllarına başka şeyler gelir!” diyemezdi.
Demedi de…
“Devlet kural koymuş” dedi. “Nedenini bana sorma, elbet bir gün öğrenirsin!”
Buse hiçbir şey söylemedi, o gün okula uzun kollu bir gömlekle gitti. İleride “devlet” denince hep o sabahı anımsayacaktı. Biraz burukluk, biraz öfke ve daha çok da ...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget