Ben de senden nefret ediyorum Esra Hanım!
Türbanlı ve aynı zamanda makyajlı dinci yazar Esra Elönü, gündemde kalmak için saçmalamaya ve Atatürk’e hakaretler yağdırmaya devam ediyor.
Hatırlarsınız bir süre önce, “Atatürk’ü sevmiyorum, çünkü CHP’lilerin Kemalizm anlayışını sevmiyorum” demiş ve bu sözlerle gündemin tepesine oturmuştu.
Bu “sevgisizliğini”, şimdi “nefret” boyutuna taşımış...
Habertürk ekranlarında binlerce lira alarak yorumculuk yaptığı programda, bu kez Atatürk’ten nefret ettiğini söylemiş...
Peki; gerekçesi?
Aynı... İşte kendi ağzından o gerekçe:
“CHP’nin Kemalist algısı yüzünden Atatürk’ten nefret ediyorum. CHP bana hiç samimi gelmiyor. Benim Atatürk’ten nefret etmemin sebebi CHP’dir.”
***
Diyelim ki CHP’nin Kemalizm anlayışı gerçekten yanlış...
İyi de o zaman CHP’den nefret etmesi ve bu nefreti CHP’yle sınırlı tutması gerekmez mi?
Atatürk’ün suçu ne?
Hayatını bu ülkeye adamak mı?
Onlarca savaşa katılıp, canını ortaya koymak mı?
Yoksul insanların yaşadığı işgal altındaki topraklardan pırıl pırıl bir devlet çıkarmak mı?
Ve hatta kendisinin bugün hayatta olmasını sağlayacak atılımları yapmak mı?
***
Ben de dinimizi siyasete, ticarete ve ekranlarda şöhret sağlamaya alet edenlerden nefret ediyorum Esra Elönü...
Daha açık yazayım:
Senden nefret ediyorum!
Senin dinimizi çarpıtarak saçmalayıp durmandan nefret ediyorum!
Bu ülkenin kahramanlarına ve kurucularına duyduğun nefretten nefret ediyorum!
Sözüm ona sırf başını kapatıp, manken kızlara taş çıkartırcasına abarttığın makyajınla ve sıfır kültürünle “ulemalığa” soyunmadan nefret ediyorum!
Dinimizi; para basma makinesi olarak kullanmandan nefret ediyorum!
Bu ülkenin saygın din ve bilim adamları dururken; sırf kaşını gözünü boyayıp, başını örttüğün için seni ekranlarından indirmeyen raiting avcılarından nefret ediyorum!
Ama sen, kutsal dinimizi kullanıyorsun diye “dinimizden nefret etmeyi” aklımın ucuna bile getirmiyorum.
Bunun ne büyük bir günah olduğunu çok iyi biliyorum.
***
Bugün henüz tam anlamıyla dile getiremiyorsun ama senin “nefret”in CHP’ye ya da Kemalizm’e değil Esra Elönü; Atatürk’e...
“Neden Cumhuriyet’i kurdu?”, “Neden Osmanlı’yı devam ettirmedi?”, “Neden laiklik diye tutturdu?” diye nefret ediyorsun...
Dün Atatürk’ü sevmediğini söylüyordun, bugün işi “nefret etmeye” kadar getirdin...
Eminim ki üç beş ay sonra nefretinin yukarıda yazdığım gerçek nedenlerini de açıklayacaksın... Çünkü bu nefret seni besliyor Esra Elönü; geçinmeni, pahalı makyaj malzemelerini kolaylıkla almanı sağlıyor, popülariteni artırıyor!
***
Madem CHP yüzünden Atatürk’ten nefret ediyorsun; hadi yanıt ver:
Senin din anlayışını onaylamayan ve senden nefret eden milyonlarca Müslüman olarak biz de sırf sen “Müslüman geçiniyorsun” diye dinimizden mi nefret edelim?
Bu mu amacın?
Değilse bile; buna neden olduğunu ve sırf bu yüzden büyük bir günaha girdiğini görmüyor musun?
*****
HAC VE PARA!
Bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve başta müftüler olmak üzere çok sayıda bürokrat dini görevlerini yerine getirmek için Hacca gitti. Kendilerini şimdiden kutlarım. Ama özellikle müftü beylere ve bürokratlara sormak istiyorum:
Duydum ki Hac görevinizi yerine getirirken Suudi Arabistan’ın en lüks otellerinde konaklayacakmışsınız...
Eminim tüm masraflarınızı kendiniz ödüyorsunuzdur...
Çünkü başkasının parasıyla gidilen Hac görevinin caiz olmadığını hepimiz biliyoruz... İyi de bu kadar savurganca harcadığınız o paraları, azıcık olan maşlarınızdan nasıl biriktirebildiniz? Umarım döndüğünüzde bu soruların yanıtını verirsiniz... Yoksa isim listenizi açıklayıp tek tek sormak zorunda kalacağım.
Bilginize...
*****
GÜNÜN SORUSU
Tuncay Özkan’ın hayat arkadaşı Duygu Dikmenoğlu, Özkan’ın duruşmadan atılmasının ardından salonu terk ederken “Yazıklar olsun” diye söylendiği için ifade vermek zorunda kaldı... Sorum; onu sorgulayan yargı mensuplarına: En büyük devlet büyükleri, kendileri gibi düşünmeyen herkes hakkında bu sözleri bugüne kadar binlerce kez söyledi... Onları da sorgulayacak mısınız?
*****
Saliha Hanım işi bilmeyince...
Saliha Hayta isimli bir vatandaş yolda gördüğü Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ı durdurup, “800 lira emekli maaşı alıyorum. 500 lira ev kirası veriyorum. Ne olur sesimizi duyun. Resmen sürünüyorum. Emekli maaşlarına zam istiyoruz” demiş...
Bakan Bey de “Elimizden geleni yapıyoruz” demiş ve vatandaşın sözünün bitmesini beklemeden arkasını dönüp gitmiş...
Bu diyaloğun görüntüleri dün internet sitelerinde izlenme rekoru kırdı.
Saliha Hayta işi bilmiyor!
Bakan’a iltifatlarda bulunması, hükümeti ve AKP’yi övmesi, Başbakan’a hayranlığını dile getirmesi ve “Küçük bir ricam var” demesi yeterliydi...
İşte o zaman Bakan Bey gitmeyi falan düşünmeyecek, Saliha Hanım’ı can kulağıyla dinleyecekti...
Sonra da Bakan Bey’in danışmanları Saliha Hanım’ın telefonunu ve adresini alıp gereken desteği (!) çıkacaklardı!
O ne yaptı; sadece kendi adına değil, tüm emekliler adına hem de yüksek sesle talepte bulundu!
Eeee; Bakan Bey arkasını dönüp gitmesin de ne yapsın?
Yorum Gönder