Atanmışların seçilmişlere karşı tutumu yalnız bizde değil tüm dünyada her zaman tartışılan bir konu.
Türkiye’de yıllar önce gösterilen “Emret Başbakanım” adlı İngiliz yapımı dizi tümüyle bu konuyu ele alıyordu.
Atanmışların, kimi zaman yalnızca kendi alışkanlıklarını sürdürmek için direndikleri, kimi zaman kendilerine emir verenleri farklı tekniklerle oyalayarak istemedikleri değişikliklere karşı çıktıkları, kimi zaman da onları farklı oyunlarla yönlendirdikleri tarihi romanlarda, oyunlarda, filmlerde her zaman konu edilmiştir.
Çoğu zaman atanmışlar “Tekkeyi bekleyen çorbayı içer, bunlar nasıl olsa bir gün gider burası yine bize kalır” mantığıyla hareket ederler .
Bizde de politikacıların çoğu, özellikle de belli bir oy çokluğuyla iktidar olmamış hükümetler her zaman bürokrasiden şikâyetçi oldular .
***
“Ne yapsak yargıdan dönüyor” diyen başbakanlar da çıktı, “MİT benden darbeyi gizledi” diyenler de…
Ne de olsa, bazı seçilmişlerin bir sabah uyandığında, düne kadar emrinde olanların gelip kendisini hapse tıktığı hatta idam ettiği bir ülkeden söz ediyoruz.
Bu nedenle Başbakan’ın, “Seçilmişleri atanmışlara kul etmem” demesini anlamak zor değil.
Ama sorun yalnızca atanmışlarda değil Türkiye’de.
Seçilmişler de atanmışlar da sonuçta yurttaşlara hizmet için o makamlarda oturuyorlar.
Ama ne atanmışların, ne seçilmişlerin ne yapıp ettiğini yurttaşlar sorgulayamıyor.
Seçilmişler de atanmışlar da bizde ayrıcalıklı sınıf çünkü.
***
Atanmışlara zaten bir şey soramıyorsunuz, sorsanız cevap alamıyorsunuz. Ya onları koruyan bir kalkana çarpıyorsunuz ya onları sınırlayan yasaları bahane ediyorlar ya da daha yüksek makamlardan izin çıkması gerekiyor bir hesap vermeleri için.
Seçilmişlere bir şey sorduğunuz zaman onlar da kızıyor. Her soruya, kendilerine karşı bir komplo, muhaliflerin oyunu gibi bakıyorlar.
Güçler ayrılığı ilkesi, yurttaşların kendi seçtiklerine karşı da haklarını korumaya, en azından seçilmişleri denetlemeye yarar.
Çünkü kim olursa olsun seçilenleri tüm toplum seçmemiştir ve tüm toplumun geleceği adına karar verebilenleri, seçmenin denetleme imkânı ortadan kalkarsa büyük bir tehlike doğar.
O zaman seçilenler ya da atananlar değil yurttaşlar kul olur.
Yorum Gönder