AKP liderinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan öğreneceği çook şey var.
İktidarın muhalefetten nasıl yararlanacağını saptamak için; çok değil, on, on beş günlük gazeteleri şöyle bir karıştırmak yeter de artar bile. Özetleyelim:
Günlerden bir gün CHP içindeki muhalefet, tüzük değişikliğini gerekçe göstererek olağanüstü kurultayı toplamak amacıyla harekete geçti.
Genel Başkan girişimi; arkadaşlarımızın tüzükten kaynaklanan demokratik haklarıdır, diye yorumladı.
Muhalefet yeterli imzayı buldu. Tüzük gereği olağanüstü kurultayın gündemini saptadı. Tüzükte en az 9 önemli maddenin değiştirilmesini öngören bir gündem açıkladı...
Fakat parti içi muhalefet Genel Başkan’a tüzükten kaynaklanan haklarını ve de tüzük değişikliğinin bir an önce yapılmasını anımsattı. Kılıçdaroğlu; genel başkanlara dilediği zaman kurultayı çağırma yetkisini kullandı.
Muhalefet tüzük kurultayı mı istiyor, pekâlâ:
“Aklınızla bin yaşayın, iyi ki anımsattınız. Ben de zaten öteden beri tüzükte değişiklik yapmayı düşünüyordum, buyurunuz, ben çağırıyorum tüzük değişikliği yapacak kurultayı” dedi muhalefete ve bu, Kılıçdaroğlu’nun...
...İktidara muhalefetin söylediklerini sanki sen önceden düşünmüş, şimdi uygulamaya koyuyormuşsun gibi davranmayı salık veren ilk dersti.
***
Varsın muhalefet söylenedursun. Süratle kurduğu bir komisyon tüzük değişikliklerini saptadı.
Genel merkezin hazırladığı yeni tüzükte parti içi muhalefetin mutlak değişmesini öngördüğü - şayet kendi gündemleriyle kurultay toplayabilseler delegelere önerecekleri- en az temel 9 maddeye benzer maddelere yer verdi.
Böylece Kılıçdaroğlu’nun parti içi iktidarı, parti içi muhalefetten yararlanarak demokratik bir tüzük hazırlamış oluyordu.
Bu da RTE’ye, muhalefetin kimi eleştirilerin üzerine nasıl yatacağını salık veren “siyasal metot” içerikli ikinci dersti.
***
Son ders ise ana muhalefetin iktidarın uygulamalarından aldığı dersi örnekliyor.
Haklı veya haksız gerekçelerle demokratik haklarını kullanan gençleri polisin yaka paça dışarıya atmasını eleştiren Genel Başkan Kılıçdaroğlu…
…Kurultayı açacak delege çoğunluğu yok diye itiraz eden partisinden birini….
…üstelik bir milletvekilini polislerin yaka paça kurultay salonundan dışarıya sürüklemesini, “Kimsenin kurultay düzenini bozmaya hakkı yok” diyen bir nutuk atarak destekledi.
***
Başaramazsam giderim derdi bir zamanlar Kılıçdaroğlu...
Yerel seçimlerde beklenen başarıyı sağlayamazsa, Kılıçdaroğlu; genel başkanlığı bırakabilecek mi? Yoksa genel seçimlerde zaten yüzde 24 olan oyu 26’ya çıkardı diye başarılı bir seçim geçirdik gibi fasa fiso savlara bir yenisi mi eklenecek?
Seçimleri kazanabilmek için öncelikli koşul; Kılıçdaroğlu, topluma güven verebilecek mi, inandırıcı olabilecek mi?
Anketlerde şu sıralar oyların yüzde 9’u ile beğenilen liderler arasında son sıralarda yer alan Kılıçdaroğlu, listedeki yerini yukarılara tırmandıracak başarıyı gösterebilecek mi?
İnşallah, inşallah!
Yorum Gönder