Haydi Yeni CHP! - Güngör Mengi

Partileri halktan koparan her türlü engelin yararından fazla zararı vardır.

Meğer ki bu engel, güvenlik kaygılarıyla düşünülmüş olsun.

İşte bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun korumalarına yaptığı uyarı bence CHP olağanüstü kurultayında söylenmiş en önemli söz olmuştur:

“Açın önümü; beni CHP’lilerden korumayın!”

CHP yıllardan beri bırakın iktidar olmayı, ana muhalefet rolünü oynamayı bile doğru dürüst beceremeyen bir parti oldu.

Onun yetersizliği yüzünden iktidardaki AKP gerilemek şöyle dursun her seçimde büyüdü, oyunu yüzde 34’ten yüzde 50 eşiğine çıkardı.

İki yıl önce Deniz Baykal’ın çekilmek zorunda kalması ile partinin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine bağlanan umutların tabanını genişletemedi .

Parti lideri orkestra şefine benzer. Kılıçdar-oğlu “Yeni CHP” vaat etti ama orkestrayı kendisi kurmamıştı; bu mazerete sığındı.

Hırçınlığın sebebi neydi?

İki yıl itiş kakış arasında geçti.

Üst üste yaşanan iki olağanüstü tüzük kurultayı ve önümüzdeki yaz yapılacak olağan kurultay şimdi, uyumlu bir ekip oluşturmak ve iki yıl sonraki yerel seçim ile Cumhurbaşkanı seçimine kadar tartışılmaz bir lider haline gelmek için Kılıçdaroğlu’nun kullanacağı şanslar olacaktır.

Kılıçdaroğlu’nun bu fırsatları ziyan etmeye hakkı yoktur.

Zaten parti içindeki muhalif cephenin hırçınlığı da bu mecburiyetten kaynaklanıyor.

Şu anda parti bünyesi yenileniyor. Mahalle delegeleri neredeyse belirlendi. Delege seçimlerini ilçeler martta, iller nisan ayında tamamlayacaklar.

Muhalifler, bu sürecin sonu olan haziran sonu, temmuz başı geldiğinde tasfiye olacaklarını görebildikleri için olağan seçimli kurultayın bugünkü delegelerle nisanda toplanması için çaba harcadılar.

Ama pazar ve pazartesi günü yapılan tüzük kurultayları öyle bir formülün bile düşledikleri sonucu almaya yetmeyeceğini göstermiş bulunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun önü açılmıştır.

Şimdi soru şu: Bu imkândan CHP’yi iktidara götürecek yolu açmanın becerisini gösterebilecek mi?

Bir tecrübe, bir örnek...

Doğru ekip kurmamış liderlerin hüsrandan başka bir yere varmadıkları unutulmamalıdır.

Ne kadar enerjik, özverili, bilgili olursa olsun “iyi takım kuramamış liderler” başarılı olamıyor.

Kılıçdaroğlu, adını dağa taşa yazdıran Ecevit’in yükselişine akıl ve tecrübe desteği veren beyinleri bir hatırlasın.

Kendi takımını oluştururken AKP’nin halkla iletişim kuran kadrosunun sayı gücü ve kalitesini hesaba katarak hareket etsin.

Kılıçdaroğlu’nun önü açıldı, artık bahanesi kalmadı. Kadın ve gençlik kotasının sağlayacağı dinamik, sahiden bir “Yeni CHP” yaratmak yolunda büyük imkândır.

Sadece yakınan, sızlanan, suçlayan bir muhalefet üslubu eskisi, işe yaramıyor. CHP’nin yeni kimliği iyi tarif edilmekle beraber, eleştiriler alternatif çözümleri de artık getirmelidir.

Tabii ki öncelik, demokrasinin, basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmak olmalı.

Kurultay konuşmasında rejimi “postmodern diktatörlük” diye tanımlayan Kılıçdaroğlu yerden göğe haklıdır.

Hak ve özgürlük taleplerini kanun kılıfına sokulmuş hukuksuzluklarla bastıran iktidara karşı mücadelede CHP düne kadar yetersiz kaldı.

“Medya korkuyor, görevini yapamıyor” bahanesi ömrünü doldurmuştur. Yaratıcılık ve cesaret sahibi bir ana muhalefet kimliği ve etkinliği üretmek Kılıçdaroğlu ile Yeni CHP’sinin borcudur.

Ve son şanslarıdır!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget