CHP’nin Baharı Başka - Işık Kansu

CHP’nin Baharı Başka

Biz 'Arap Baharı" denen şeyin, bölgede sömürgeci küreselleşmeye uyumlu. halkları uyutacak “Müslüman Kardeşler" benzeri, işbirlikçi, gerici kadroların işbaşına getirilmesi olduğunu sanıyorduk. Türkiye'de de giderek laiklik ilkesinden sapıldığnı sanıyorduk .
Meğer öyle değilmiş. CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Taraf gazetesinde yayımlanan söyleşisinde bu konuda nasıl yanıldığımızı anlatıyor bizlere:
"Düne kadar İslamcı akımlar, Türkiye'de öcü gibi görülüyordu. Türkiye, laik yapısından gen gider mi?' diye bir endişe yaşanıyordu. CHP'lilerde böyle bir tedirginlik vardı. Hayır!.. Dünyadaki gelişmeler ve Arap Baharı arayışları gösterdi ki, Türkiye'yi laik konumundan artık kimse koparamaz."
Tarafın "Türkiye'nin şeriata kaydığı, laiklikten koptuğu yönündeki endişeniz bitti mi?" sorusunu da Matkap şöyle yanıtlıyor:
"O endişe giderek azalıyor. Arap Baharı'yla birlikte önemli bir kırılma oldu bu konuda. AKP'nin başındakiler Milli Görüş geleneğinden geliyorlar ama...
Bugün eğer laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti arayışına. Ortadoğu ülkeleri de girdiyse ve oradaki halklar da özgürlük peşindeyse, geçmişte adil düzen vaat eden, Türkiye'nin seri hükümlerle başarılı olacağını öngören grupların anlayıştan artık çöktü demektir bu. Devlet yönetimine. İslamcı siyaseti esas alma anlayışı artık kırıldı.
Öğretim birliği paramparça. Yurtta barış, dünyada barış yerlerde. Aydınlanma aşağılanıyor. Başımızdakiler. dindar ve de kindar nesil yetiştirme peşinde.
Atatürk'ün kurduğu partinin yeni hali ise, "Devlet yönetiminde İslamcı siyaseti esas alma anlayışı kırıldı" düşüncesinde... CHP'ye oy verenlerin vay haline!

İşin aslı

Eski Bakan Hikmet Uluğbay'dan bir Arap Baharı değerlendirmesi:
"Suriye, Kuzey Irak petrollerini Hayta ve Trablus'a ulaştıran iki boru hattının geçtiği coğrafyayı denetlemektedir. Bu boru hatları onarılır ve kapasiteleri arttırılma yoluna gidilirse, Musul havzası petrollerinin Akdeniz'e ulaşması için Türkiye'ye ciddi bir alternatif yaratılmış olacak ve İsrail için güvenilir petrol kaynağı sağlanmış olacaktır. Kuzey Irak yerel yönetimi de petrol ihracatını Türkiye'ye bağımlı olmaksızın, büyük
ölçüde arttırarak ekonomik güçlenmesini finanse etme olanağını da bulacaktır.
Arap Bahan adı altında ülkelere demokrasi ve özgürlük getirilmek istendiği söylenmektedir. Üstelik bu ülkelere demokrasi getirilmesini Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE gibi demokrasi ile adları anılması zor ülkelerde destekler görünmektedir. Arap Bahan, aslında Büyük Ortadoğu Projesi'nin yaşama geçirilmesi için bu ülkelerin içindeki inanç farklılıkları ile etnik farklılıkların sahneye çıkarılmasıdır.”

Tüzük ve kırılma

CHP'nin son 40 yıllık sürecine üye, yönetici ve milletvekili olarak tanıklık etmiş AH Topuz, durumu hiç de iç açıcı görmüyor. Topuz'a göre, parti içi iktidar da muhalefet de tüzüğü bir mücadele aracı olarak görüyor.
Parti içi demokrasiyi sağlamanın daha çok katılım, ortak akıl, çoksesli, ancak uyumlu bir yapı ile gerçekleşeceğine değinen Ali Topuz, MYK'nin ayrı, genel başkanlığın ayrı bir organ
olduğunu, MYK'nin genel başkan tarafından atanması halinde, o organın bir tür "genel başkana bağımlı danışmanlar meclisi" haline geldiğini, bunun da demokrasi ile bağdaşmadığını savunuyor.
Aday belirlemeye gelince... Topuz, "Eskiden parti yöneticileri, önseçime girerlerdi. Kontenjan adaylığını kabul etmezlerdi. Şimdi PM ve MYK üyeleri,listelere önce kendi adlarını yazıyorlar. Tüzüğe 'PM üyeleri, önseçime girmeye mecburdurlar' hükmünü öngören tek madde koysanız, demokratikleşme büyük ölçüde gerçekleşir."
Topuz, CHP'de parçalanma, kırılma tehlikesi görüyor mu? Topuz, partinin klasik ideolojik çizgisine karşı cephe almış yönetici ve milletvekillerinin bulunduğundan söz etti:
"Bunlar, CHP ile geçmişte hiç bağı olmamış kesimlerden getirilip yerleştirilmiş isimler. Bunları göstererek ve kimi olumsuz konuşmaları da örnekleyerek partide ideolojik sorun olduğu savı ortaya atılabilir. Buna müsait bir ortam da var. Parti tabanı; CHP'yi, AKP'den ayıran nitelikler . konusunda çok hassastır. AKP İle benzeşmeye özen gösterirseniz, tartışmalar meşruiyet kazanır ve bölünmeye giden bir ayrılığın tohumlarını ekmiş olursunuz"
Topuz, partide hassasiyetlerin yitirilmesine örnek olarak da CHP'nin muhalefet ettiği son MİT ile ilgili yasanın oylama sonucunu verdi:
"Partinin tavır koyduğu yasaya toplam 63 milletvekili ret oyu verdi. CHP'nin milletvekili sayısı 135, MHP'nin ise 52. Demek ki, CHP'nin içinde bu yasaya ret oyu veren çok az milletvekili olmuş. Meclis'te bir mücadele gerekirken CHP'liler neden gereken hassasiyeti göstermediler? Üzerinde düşünülmesi gereken soru budur."
Tüzük kurultayına ilişkin gelişmeler, CHP'nin geleceği için bir dönüm noktası olacak, öyle gözüküyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget