Gazete haberinden anladığım kadarıyla VİP kavgası yaşandı...
VİP, yani Very İmportant Person... Önemli kişilerin aynı zamanda ünlü olduğunu varsayarsak... Bizdeki karşılığı aşağı yukarı Çok Ünlü Kişi’ye (ÇÜK) geliyor...
Özellikle uçak yolculuklarında bu böyle...
ÇÜK’ler her zaman ayrı kapıdan girerek, özel salonlarda ağırlandıktan sonra, özel araçlarla götürtülüp uçağın en önüne oturtulurlar...
*
Ben ÇÜK değilim...
“Bir ÇÜK olamadık” yazımdan bu yana, THY’nin bana gönderdiği ÇÜK kartını her zaman kimse görmeden yok ettim...
Birincisi; uçak korkumdan...
Uçağın önü gittikten sonra, arkasının yola devam edebileceğini beklememekle birlikte, ÇÜK gibi en öne oturmaktansa, arkalar daha güvenli gibi gelir bana...
İkincisi:
“Biz de ÇÜK olduk” diye, hani övünmek gibi olmasın...
*
Dönüyorum son ÇÜK olayına....
Anladığım kadarıyla yeni “ihdas” edilen Bakan yardımcılığına 21 iktidar yandaşı atandı... Bunlara makam arabası, sekretarya, makam koltuğu, imza yetkisi, 9 bin 750 lira da maaş yanında, protokolde de en önde yer verildi...
Böylece seçim öncesi Başbakan “Bakan sayısını 20’ye indirdik, daha da indireceğiz” dedikten sonra, bakan sayısı kaç oldu?..
46...
İşte bunlardan birisi...
Ankara’dan İstanbul’a gidecek, uçağın 1-A koltuğuna oturması gerektiğini düşündü...
Ama orayı muhalefet milletvekiline vermişlerdi...
Herkes koştu...
Personel; bir oldubittiye getirip muhalefet milletvekilinin elinden biniş kartını alarak ona arkadaki bir yeri verdiler...
Bakan yardımcısını A-1’e oturttular...
*
Muhalefet milletvekili işte o zaman kızdı:
“Biz neyiz?” dedi...
“Atanmışların”, hiçbir zaman “seçilmişlerin” önünde olamayacağını söyledi...
Bir tartışmadır başladı...
Ben ise ilk geleninde kabahat olduğunu düşündüm... Sosyal demokrat bir partinin milletvekili isem...
Ne işim var ÇÜK yerinde...
Git halkın arasına otur...
*
Sonuçta bakan yardımcısı olan, ÇÜK bölümüne oturtuldu...
Uçak kalktı...
*
Hollanda’da başbakanın bisikletle işe gidip geldiğini... Almanya’da arkadaşının villasındaki klozeti kullandığı için Cumhurbaşkanı’nın istifa ettiğini... AB parlamenterlerinin kuyruğa girip bilet aldıklarını anlatıyorlar her zaman bize...
Sonra sıra ÇÜK olmaya geldi mi....
Koşuyorlar...
Demek ki insanın canı çekiyor....
Yorum Gönder