Özellikle bir çıkar beklemeden CHP’ye hizmet eden partililere sesleniyorum.
Başkaları; kelini-körünü, cahilini-aptalını piyasaya bulunmaz Hint kumaşı gibi sunar da bazı CHP’liler kendi altınlarını paslı teneke gibi göstermek için yarışırlar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun durumu da bu örneğe uyuyor. Halbuki: CHP; yıllardır ilk kez halkın sempatiyle baktığı, yüzü topluma ters gelmeyen bir genel başkan buldu. Başkaları değil de bazı sözde CHP’liler onu sağdan soldan çekiştirip duruyorlar; yoluna da kuyular kazıyorlar.
Bilinsin ki o kuyulara kendileri düşecek .
KİM BUNLAR
Bugün Ankara’da tüzük kurultayı var amma parti içindeki küçük bir grup elinden gelse Sayın Kılıçdaroğlu’nu ipe çekecek. Bunları az da olsa iyi niyetli bazı delegelerin uyduğunu görüyorum. Bu arkadaşlar; Kemal Bey’e bayrak açanlara dikkat etsinler: O hizipçilerin artık Türkiye siyasetinde bir yeri kalmamıştır. Çünkü bunlar “tektipçi, dışlayıcı, ötekileştirici; halka tepeden bakan, benbenci” tiplerdir. Bunlar; Kılıçdaroğlu’nu mezhepçilik yapmakla suçlamadılar mı? Bunlar; yandaş medyaya koşup uzun uzun konuşmadılar mı? Genel seçimlerde AKP’liler de el altından bunu koz olarak kullanmadılar mı? Başbakan Erdoğan mezhepçilik yapınca kötü oluyor da Şahin Mengü ve benzerleri yapınca neden iyi oluyor? Bu iftiracılar CHP’deki Alevi oy oranına ve Alevi milletvekili sayısına baksınlar bakalım. O zaman Alevilerin partide oylarının onda biri kadar ancak temsil edildiklerini göreceklerdir.
Bir de Anıtkabir’e gideceklermiş. Ayırımcılığı, ötekileştirmeyi, hatta darbeci zihniyeti Atatürkçülük gibi göstermeye kalkışan bu hizipçilerin Atatürkçülüğü ile Kenan Evren’in Atatürkçülüğü arasında ne fark var?
CHP kurultay delegesi bilmelidir ki CHP’yi; İşçi Partisi çizgisine çekmek; bu partiyi yine baraj altına yollamak olur. O taraf yazıyor; bunlar fısıltı gazetesinde yayıyorlar. Bu hizipçilere tavsiyem; gidip İP’de siyaset yapmaları ve becerebilirlerse orada iktidara gelmeleridir.
BAŞARILIDIR
CHP’li seçmenler ve delegeler şu gerçeği görmeliler:
Deniz Baykal yönetimindeki CHP, genel seçimlerde en fazla yüzde 20 oy aldı.
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ise yüzde 26 oy aldı.
Yani Sayın Kılıçdaroğlu kısa süreli genel başkanlığında, partinin oyunu yüzde 25 artırdı.
Kendisi fazla alçakgönüllü davranıp bu başarıyı yetersiz bulduğunu söylüyor. Ömrü boyunca böyle bir oy almamış olanlar da onun alçakgönüllülüğünü kullanıp “Kılıçdaroğlu başarısız!” propagandası yapıyor. Cep telefonlarına atılan o mesajlardaki katı ve düşmanca zihniyetin CHP felsefesiyle de sosyal demokrasiyle de bir ilgisi yoktur.
Kılıçdaroğlu’nun eksikliği var ise; bu da gereğinden fazla demokrat olmasıdır. Bu hoşgörüyü; hizipçiler bir zaafiyet gibi görüp genel başkanlarına demediklerini bırakmamışlardır.
Kurultay delegesine düşen görev; ikide bir kazan kaldırarak partinin kamuoyundaki imajını bozan bu ekibe gerekli dersi vermektir.
CHP DERNEK DEĞİLDİR
Kılıçdaroğlu CHP’yi iktidar yapmak peşindedir. Buna göre bir plan yapmıştır. O plana CHP delegesi destek vermeli; genel başkan çevresinde kenetlenmelidir. İktidara ulaşmak için CHP toplumun farklı katmanlarını parti geleneği çevresinde bir araya getirecektir. Bu geniş kesimlere açılmayı; CHP’yi birilerine teslim etmek gibi göstermek hele hele Soros yalanına sarılmak; bu hizibin ne kadar yüzeysel ve tektipçi olduğunu göstermeye yeter.
Bu zihinsel ve ideolojik olarak bitmiş durumdaki hizip bilmelidir ki iktidara yürümek isteyen bir parti; insanları damgalayamaz, dışlayamaz, ötekileştiremez. Siyasi partiler tektipçi dernek değildir; buralarda türbanlı da başı açık da Müslüman da Yahudi de, Türk de Kürt de Çerkez de özgürce yer alır.
Kimse kendisini Sayın Kılıçdaroğlu’ndan daha CHP’li; daha Atatürkçü, daha laik görmeye ve göstermeye kalkışmamalıdır.
Partiyi çıkarsız sevenler: Kemal Bey gibi bir şansı kaçırmayın; onu hizip değirmeninde öğüttürmeyin.
Yorum Gönder