İleri Haller Ülkesi - Mehmet Ali Güller

İleri demokrasinin ileri faşizm olduğu gerçeğinin gün geçtikçe somutlaştığı ülkemizde, ileri hallerimize göz atacağız bugün.
İLERİ BASIN
Başbakan Erdoğan’ın “dindar gençlik yetiştireceğiz” demesinden hemen sonra Necip Fazıl Kısakürek’in gençliğe hitabesini okuması çok tartışıldı. O hitabede “dindar” gençlikten daha ziyade “kindar” gençliğe atıf yapılmış olmasının üzerinde duruldu.
Ancak durumdan vazife çı karan kimileri, “kin” kelimesinin doğuracağı sıkıntıdan Erdoğan’ı kurtarmak adına, Erdoğan’a sansür uygulamıştı.
Başta devletin Anadolu Ajansı olmak üzere Milliyet ve Radikal gazeteleri, Erdoğan’ın şu sözlerindeki “kininin” sözcüğünü yayımlamamışlardı: “Altını çiziyorum; modern, dindar bir gençlikten bahsediyorum. Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlikten bahsediyorum.”
İLERİ MİLLETVEKİLİ
Meclis’e cemaat kontenjanından giren Hakan Şükür’ün futbol yorumculuğunu sürdürme isteği TBMM’de sıkıntıya dönüştü iyice. Yüklü meblağlar karşılığında yorumculuk yapan Şükür’ün, üstüne bir de asıl görevi olan TBMM oturumlarına katılmaması, bardağı taşırdı.
AKP’li Meclis Başkanı Cemil Çiçek bile “Hakan Şükür’ün yaptığı ahlaki değil, yasal boşluğu kullanıyor” demek zorunda kaldı. Şükür’ün Çiçek’e yanıtı ise ibretlik: “Beyefendiye sordum, gerisi lafıgüzaf.”
Şükür’ün beyefendi dediği Tayyip Erdoğan. Yani Şükür, Erdoğan’ın fetvasının yeterli olduğunu, yasayı masayı takmayacağını söylemiş oluyor.
Bir milletvekili olarak kendisine sorulan devlet meselesini “ben bilmem, büyüklerim bilir” şeklinde yorumlayan Şükür’ün her hali, çok ileri!
İLERİ ÜNİVERSİTE
Rize Üniversitesi’nin isminin Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmesi girişimini henüz sindirilmemişken, bu üniversitenin logosunun da Başbakan’ın imzası olması teklif edildi.
Her hangi birinin imzasının bile bir üniversiteye logo yapılmasının nasıl bir ucubelik olduğu ortadayken, bizzat Başbakan’ın imzasının logo yapılmaya çalışılması, sanırım post-halife dönemi işaretidir.
İLERİ ULAŞIM
Kendisi erkeklerle birlikte yemek yerken, karısını yan tarafta tek başına bir masada oturtatan Bakan görüntüsü taçlandı. Cumhurbaşkanı ile Başbakan yan yana oturup poz verirken, kadınlarını yanıbaşlarında ama ayakta beklettiler.
Bu iklimde, pembe metrobüs önerisi yapılmaması zaten kaçınılmazdı. Erkeklerin yeşil metrobüse, kadınların da pembe metrobüse bineceği bir ulaşım modeli ile mutlaka Ortadoğu’ya “model ülke” olacağızdır nasılsa!
İLERİ EĞİTİM
Sosyal hayatta yerleri ayrıştırılmaya başlayan erkek ve kadınların, eğitim döneminde de ayrılması zaten şarttı.
Nitekim AKP hükümeti, yeni bir yasa tasarısıyla, eğitimi 4+4+4 kuralına göre uygulamaya hazırlanıyor.
Böylece kız çocuklarının birinci dörtten hemen sonra yani 10 yaşında, okul dışında, açık eğitim adı altında evlere kapatılmasının yolu açılmış olacak. Ayrıca birinci dörtten hemen sonra, çocukların İmam Hatip’lere gönderilmesi de sağlanacak!
İLERİ DİNDARLIK
ABD askerlerinin Afganistan’da Kuran-ı Kerim yakması, tüm dünyada Müslümanları ayağa kaldırdı. Her konuda ileri sıçrayan bizimkiler ise nedense sessiz!
Irak’ta cami işgal eden ABD askerlerinin sağlığına duacı olan, Filistin’de katliam yapan İsrail’in verdiği “cesaret madalyasını” boynundan çıkarmayan, Müslüman Libya üzerine haçlı seferine çıkan zihniyetin geldiği  yer, işte tam da burası…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget