Uzun bir süredir birinci sayfa haberleri ‘kaygı verici’.
Gözaltılar, polis operasyonları, savcılar, yargıçlar, tutuklamalar, hapishaneler, iddialar, savunmalar.
Üçüncü sayfa haberleri ‘kaygı verici’.
Öldürmeler, ölümlü kazalar, kavgalar, yaralılar.
Ara sayfa haberleri ‘kaygı verici’.
Küçük yaştaki kız çocuklarına tecavüzler, toplu tecavüzler, gözleri kapatılmış küçük kız fotoğrafları, erişkin tecavüzcü listeleri.
Futbola baksanız şike iddiaları. Takım yöneticilerinin birbirini suçlamaları.
Yolsuzluk haberleri. Çalmalar, çırpmalar.
Toplumun ruh sağlığı bozuluyor.
Yapılan bir toplantıda bu konu ele alınmış.
Geç bile kalınmış .
Toplumun ruh sağlığı çoktan bozuldu.
Kaygı, anksiyete daha da yaygınlaştı.
Korku, insanların içlerine sindi.
Depresyon, ruhsal çöküntü, gündelik ruhsal durum oldu.
Paranoya, kuşkuculuk, güven duymanın yerini aldı.
Şizofreni, akıl yarılması, insanın kişisel sığınağı oldu.
Ruh sağlığı bir kez bozulmasın, düzelmesi de kolay değildir.
Toplumun tümü de bu durumdan çok şey kaybeder.
***
Öncelikle, insanlar “güven duygusu”nu kaybederler.
Güven duygusu sanıldığından çok daha önemlidir.
İnsanlara güvenemezsiniz.
Yarına güvenemezsiniz.
Bugüne güvenemezsiniz.
Artık düne de güvenemezsiniz.
Her şey bir kuşku sisinin içinde bulanıklaşır.
Duyduklarınıza güvenemezsiniz.
Gördüklerinize güvenemezsiniz.
Kendinize güveniniz uçmuş gitmiştir.
Yaptıklarınızın önemi kalmamıştır.
Yaşadıklarınızın anlamı silikleşmiştir.
Tehlikeli bir “sosyal depresyon” yaşanmaktadır.
Bu durumdan çıkmak geleceğin temel görevidir.
Ama nasıl?
***
Çözümde ilk adım, neyin, neden olduğunu bilmektir.
Durumu nedenleriyle bilmek çözümün ilk adımıdır.
İkinci adım; güven verici kararlılıktır.
Bu adımın harekete geçmekle kanıtlanması gerekir.
‘Güven verici kararlı hareket’, ‘sosyal depresyon’u kaldıracaktır.
Bugün, aslında bütün toplum
neyin neden olduğunu biliyor.
Her şey o kadar ortada, o kadar açıktır ki, anlamamak, bilmemek olanaksızdır.
Ama zor gelen, sorumluluk almaktır.
Zor gelen, harekete geçmektir.
Bunun da anlaşılır nedenleri vardır.
Baskıcı bir yönetim,
güvensiz bir ortam, korunmasız bir toplum,
elbette insanları duraksatır, çekindirir.
Bu durum da insanların sorumluluk almalarını,
harekete geçmelerini engeller.
Ancak bu kısırdöngünün kırılmasının başka yolu da yoktur.
Tarihte de, günümüzde de görülmektedir ki,
zulmü durdurmanın yolu karşı çıkmaktır.
Doğru olanın yanında yer almaktır.
Güven verici kararlılıkla, harekete geçmektir.
Toplumun liderlerine, lider kadrolarına günümüzde düşen görev budur.
Şunu unutmayalım ki, toplumumuzda büyük bir kesim görülen haksızlıkları onaylamıyor, desteklemiyor.
Toplumsal algı, ülkemizde pek çok haksızlığın yapıldığı, otoriter bir yönetime açıkça gidildiği, toplumun bölünmeye itildiği yolundadır.
Bunu görmek, bunu bilmek yeterli değildir.
Güven verici kararlı hareketlilik gereklidir.
Özellikle CHP kadrolarının bu durumun ne denli önem taşıdığını görmeleri zorunludur.
Her türlü iç çekişmelerin bırakılması, kişisel hesaplardan kaçınılması, büyük bir enerjinin hedefe yönelmesinin acil görev olduğunun bilinmesi tarihsel görevdir.
Yarının çok geç olacağını bugün görmek gerekiyor.
O yarın ki hepimizin geleceğidir.
Yorum Gönder