Son dönemde hemen her operasyona dayanak olarak “internetle yapılan ihbar üzerine” deniliyor. Bu ihbarlar arasında “kozmik odalar”ınr aranmasına da neden olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiası da bulunuyor. Bir gün bu şikayetlerin deşifre edileceği aklınıza gelir miydi? Ne yazı ki ihbarlar deşifre olmaya başladı .
Emniyet Müdürlükleri Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü bünyesinde Muhabere Sistemleri İşletme Büro Amirliği bulunuyor. Vatandaş, elektronik postayla ihbar ve şikayetlerde bulunmakla kalmıyor, bazı uyarılarda da bulunuyor. Vatandaşlık görevine tamam ama yalan, iftira ve başka insanları iftiralarla, yalanlarla zora düşürmeye hayır….
Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne elektronik postayla yapılan ihbarlar, internet korsanları tarafından ele geçirildi ve bunlar bir sitede yayımlanmaya başlandı. Belki, bu yazıyı okuduğunuzda siteye erişim engellenmiş olacak.
Tuvalete sokulmayan polisin ihbarı
İnternette yayımlanan ihbarlar birbirinden ilginç. Polis memuru, meslektaşının yaptığına öyle bir kızmış ki, o hızla bakın Emniyete niçin ihbarda bulunmuş:
“Ben polis memuruyum 20 Ekim günü 9. grup 44 ekip olarak Ak Parti genel merkezinde 20.00’de görev aldık. Çevrede, gece olmasından dolayı ihtiyaç giderebileceğimiz bir yer yoktu. Bu yüzden Ak Parti merkezinden faydalanmak isteğimizi sorumlu komiserimiz, güvenlik amirine iletti. Onlar ‘binaya giremezsiniz. Emniyet neden size araç vermiyor?’ gibi tavırlar takınarak bizleri dışlayıp hor görmüşlerdir. Üstelik biz keyfimizden oraya gitmedik Görevli olarak, onları korumak için gittik. Bu tavır bize partili sivillerden gelmedi, kendi meslektaşlarımızdan geldi. 20 ye yakın arkadaşla birlikte çok üzüldük. Bilgilerinize.”
Suç duyurusu gönüllüsü
Birileri “gizli tanık” olma heveslisi. Cezaevinden “gizli tanık” olmak için C.savcılıklarına çok sayıda mektup yazılıyor. Hangi konuda istenirse o konuda istenenleri söylemeye hazır kişiler var. Bunların istekleri ise ceza indirimi oluyor.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran kişi de isimler verip, “o kişinin konuşmalarında suç unsuru varsa, suç duyurusunda bulunduğunu” belirtiyor. Bakın bu bu kişi kimler için neler yazmış:
- 21.01.2012 tarihinde CNN Türk televizyonu canlı yayınında Fenerbahçe yöneticileri Ali Koç ve Nihat Özdemir’in varsa, suç içerikli konuşmaları bu suç içerikli konuşmalar hakkında suç duyurusunda bulunur ve gereğinin yapılmasını rica ederim.
- 2009 yılı mayıs ayından itibaren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un varsa, bu tarihten genelkurmay başkanlığı görevini bırakana kadarki tarihe kadar televizyon veya televizyonların canlı yayınlarındaki konuşmalarında suç içerikli konuşmaları, bu suç içerikli konuşmalar hakkında suç duyurusunda bulunur ve gereğinin yapılmasını rica ederim.
- TRT-2’de canlı yayın veya yayınlarında Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan’ın varsa, suç içerikli konuşmaları bu suç içerikli konuşmalar hakkında suç duyurusunda bulunur ve gereğinin yapılmasını rica ederim.”
Oda da rakı şişesi var
Bir başka ihbarcı, Rizeli olduğunu belirtiyor, facebookta sayfalara bakarken PKK’lıların sayfasını gördüğünü, orada Başbakanın da fotoğrafının bulunduğunu belirtiyor ve şöyle diyor:
“Orada bir şeyler yazmışlar. Zoruma gitti. Neden bunlara izin veriliyor, gereği yapılmıyor? Siz gereğini yapın. Yoksa, Laz damarım tutar. Sinirliyim.”
Bu kez ihbarcının konusu öğrenci yurdu ve orada yaşananlar. İhbarcı, özel yükseköğrenim öğrenci yurdunun adını veriyor ve devam ediyor:
“Orada, modemler üzerinde oynama yapıldığını söylüyorum. Çünkü engellenmiş porno sitelerine giriş söz konusu. Her türlü porno sitesi; anlayın artık. Bu arada yurtta geçen günlerde rakı içildi. Şu anda size mesaj yazarken odada rakı şişesi var. Yurtta rakı içilmesi serbest mi bilmem ama yurtta sigara içen gördüm.”
“Cemaate hakaret ediyor”
Bu kez ihbarca eski AKP Milletvekili hakkında ihbarda bulunuyor. Daha önce de ihbarda bulunduğunu ancak bir sonuç alınamadığından da yakınıyor, şikayetçi olduğu eski milletvekilinin yazılarının linklerini de veriyor. AKP-cemaat tartışmasının yaşandığı bu ortamda bakalım ihbarcı neler yazmış:
“Bu şahıs hakkında ihbarda bulunmuş olmama rağmen ne emniyet tarafından ne savcılık tarafından hiçbir hukuki işlemin başlatılmadığını üzülerek görmekteyim.İki gün önce yine twitter üzerinden Başbakana ve cemaate hakaretler, küfürler etmiştir. Gereğinin yapılarak tarafıma bilgi verilmesini rica ederim.”
Neyse ki, Emniyetin belgelerine ulaşanlar şimdiye kadar çok can yakıcı ihbar ve şikayetleri açıklamadılar. O başvuruları okumak bile hayli eğlenceli…
Yorum Gönder