Pkk, Mit Olayına Nasıl Bakıyor? - Mehmet Ali Güller

Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya’nın, Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak Oslo’da PKK ile masaya oturan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, KCK soruşturmasında şüpheli olarak ifadeye çağırması, PKK’yi de yakından ilgilendiriyor.
PKK de bu sürecin boylu boyunca içindedir, çünkü:
1. Soruşturmanın konusunun KCK olması nedeniyle,
2. KCK’de MİT elemanlarının olduğunun ortaya çıkması nedeniyle,
3. MİT müsteşarının bizzat kendileriyle müzakere etmesi nedeniyle,
4. ErdoğanGülen çatışmasının Suriye ve Irak’ın kuzeyinin geleceğiyle doğrudan ilgisi olması nedeniyle ,
5. Tıpkı Erdoğan ve Gülen gibi PKK’nin de ABD’nin stratejik aracı olması nedeniyle.
KCK İÇİNDE MİT VARLIĞI SORUNU
Kuşkusuz, içlerine yerleştirilmiş MİT elemanı sayısının 1000 düzeyinde olduğunun ortaya çıkması, örgütte herkesin herkesten şüphelendiği bir sürecin başlamasına neden olmuştur. Kaldı ki, örgütün MİT tarafından kurulduğuyla ilgili tezin somutlanması, bu kuşkunun daha da derin hissedilmesine neden oluyordur.
Peki, kendilerini bu kadar derinden ilgilendiren ErdoğanGülen çatışmasını ya da MİT olayını PKK nasıl okudu?
Bu konuda değerlendirme yapan en üst düzey PKK’linin Mustafa Karasu olduğu görülüyor. Karasu 14 Şubat günü “Yeni Özgür Politika”da PKK’nin görüşlerini “Fethullahçıların Kürt düşmanlığı yarışı” başlıklı yazısıyla aktardı.
FETHULLAHÇILARIN ARACI OLARAK OSLO SÜRECİ
Karasu, öncelikle meselenin basında yansıtıldığı gibi “müzakerecilerle, güvenlikçilerin kavgası” olmadığını belirtiyor; aralarında renk farkı bulunmakla birlikte, her iki kesimin de tasfiyelerini istediklerini vurguluyor. “PKK’yi tasfiye etme konusunda AKP ve Fethullahçılar arasında bir fark yoktur. Bu konuda ortak davranmaktadırlar. Belki Fethullahçılar daha ideolojik, daha dogmatik olduğundan ve her alanda tam hâkimiyet kurmak istediklerinden PKK’ye düşmanlıkları daha fazladır. PKK’yi sadece Türkiye’de değil, her alanda kendi gelişmesi önünde engel görmektedirler.”
Karasu, Fethullahçıların devletin tüm birimlerine sızmak ve o birimleri kendilerine uygun hale getirmek istediklerini belirterek şöyle diyor: “Fethullahçılar Oslo görüşmelerini ve bu süreci kendi hedefleri konusunda bir araç olarak kullanmak istemektedir. MİT’i ele geçirme sürecinde Oslo görüşmeleri ve bu süreçteki hükümetin taktik yumuşamalarını bu mücadelede sonuç alacakları psikolojik ortamı yaratmak için kullanmak istiyorlar.”
Karasu’ya göre Tayyip Erdoğan, Fethullahçıların kendisini tümden kuşatmaması için buna izin vermemiştir. Fethullahçılar da MİT’i ele geçirmeden ellerindeki imkânları güvencede görmedikleri için böyle bir hamle yapmışlardır.
DERİN DEVLETİ KİM KONTROL EDECEK?
Mustafa Karasu’ya göre devlet, son on yılda yeniden şekillendirilmektedir: “Devletin bu şekillenişinde yeni bir derin devlet oluşuyor. Şu andaki çekişme ‘Bu derin devleti kim kontrol edecek’ çekişmesidir. (…) Her eski devlet düzeninin yıkıldığı ve yerine yenisinin şekillendirildiği süreçte, iktidar mücadelesinin şiddetlendiği bilinir. Kuşkusuz eski devletin hâkimleri bir blok tarafından aşılır. Bu da evrensel bir doğrudur. Eski devleti aşanlar sonradan kendi aralarında iktidar mücadelesi verirler. Şimdi bu durum yaşanmaktadır. Eğer bu çatışma çok şiddetli bir hale gelmemişse, bunun nedeni yeni iktidar bloklarının halen devleti tam kendi istedikleri doğrultuda şekillendiremedikleri içindir. Eğer yeni devletin artık tümüyle kendi kontrollerinde şekillendirildiğine inanırlarsa, bu çatışmanın daha da şiddetlenmesi beklenir. Mevcut durumda bu çatışmanın bir uzlaşma ile sonuçlandırılıp gündemden düşürülmesini beklemek gerekir. Ancak alttan alta bu mücadele sürecektir.”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget