Bedelini Ödemek - Tünay Süer

Başbakan Erdoğan’ın kulakları çınlasın.
CHP’nin 16. Olağanüstü Tüzük Kurultayı’nı evde televizyondan izliyordum. Genel Başkan Sn. Kılıçdaroğlu’nun divan başkanı olarak Denizli Milletvekili Adnan Keskin’i önermesinden sonra yükselen YUH seslerini anlayamamıştım. Çünkü kameralar sadece genel başkanı gösteriyorlardı o sırada. Ekranda alt yazı olarak kurultayda gerginlik olduğu, salonun karıştığı yazısı geçmekteydi .
Yüksek sesle bir eyvah! Dedim.
Alışmıştık zira genelde kurultayların bazılarında yumruklaşmalar olur, sandalyeler havalarda uçuşurdu.
Yine öyle bir şey sanmıştım.
Uzak görüntüde bir kargaşa izleniyor  ama ne olduğu anlaşılamıyordu.
Sonradan öğrendiğime göre CHP Mersin Milletvekili İsa Gök salona girmek isteyince YUH sesleri ona yapılmış. Yaka paça dışarı atılmış!
Bu sırada platformda Sn. Kılıçdaroğlu da ayakta durmuş o tarafa bakıyordu.

Bir sonraki görüntüde İsa Gök elindeki bir dosyayı uzatıyor divana vermek istiyor ve yeterli sayının olmadığını söylüyordu.
Sonra birden onun itilip kakıldığını, kalabalık bir güruh tarafından yumruklandığını ceketinin yırtılırcasına çekiştirildiğini gördüm.
Hemen önünde olan bu linç girişimine Sn. Kılıçdaroğlu’nun hiç müdahale etmeden konuşmasına devam etmesi beni şaşırttı.
O sırada “kurultayın düzenini bozmaya kimsenin hakkı yoktur” diyordu.
******
İsa Gök haklı veya haksızdır orasını bilemem ama o bir CHP milletvekilidir.
Bir milletvekilinin veya bir delegenin önerge vermeye hakkı vardır sanırım.
İsa Gök’ü salona sokmayanlar, yumruklayanlar ve buna seyirci kalanlar nasıl demokrasiden söz edebilirler ki? Bu beni düşündürüyor.
Demokrasi şöleni denilen kurultayda olmaması gereken görüntülerdi bunlar.
*******
CHP gittikçe AKP leşi yor mu?
“Zamanı gelince yumruğumu masaya vuracağım, ancak daha erken.” Demekle Sn. Kılıçdaroğlu ne demek istedi acaba?
“Partide özgür tartışma ortamı var. Buna her zaman saygı duyarım ama tartışmaların partiyi yıpratacak noktaya gelmesini doğru bulmam. O noktaya kim getirirse bedelini öder.” Diyor Sn. Kılıçdaroğlu. Haklıdır.
(Partiye zarar verecek sözler bizzat parti yöneticileri tarafından söyleniyor. İlk önce onlardan başlamak gereklidir diye düşünüyorum.)
Bu, bedelini öder sözleri Başbakan Erdoğan’a ait değil miydi?
O bedelini ödettiği kişileri Silivri’ye yolladı, peki Sn. Kılıçdaroğlu nereye yollayacak acaba? Yine düşünüyorum.
Partiden ihraç etmeye kalksa partinin içerisinde Atatürkçü o kadar çok insan var ki hepsini partiden bir şekilde çıkarttığını farz etsek o zaman da partinin içi boşalır. Zaten o partinin adı da artık YCHP olmaz.
Yine tutarsız cümleler gibi geldi bana. Hem kimseye kin tutmam diyeceksiniz hem de bedelini ödeteceksiniz.
Bu nasıl iş anlayamadım.
İyi gitmeyen bir şeylere itiraz etmek, ille de ya Baykal’cı, ya da Önder Sav’cı olmakla eş tutuluyor. Sanki bir şeylerin üstünü örtmek istercesine topu böylesine atmak kolay oluyor.
Bu da YCHP yönetiminin işine geliyor sanırım.
O Baykalcı, bu Savcı, diyerek kişileri ötekileştirmek, dışlamak, iktidar olmak isteyen bir partiye ancak zarar verir.
İnsanları kırmak, kaybetmek anlık iştir ama önemli olan o kişileri kazanmaktır.
******
Geçenlerde Ankara’dan bir ilçe başkanı Beyaz TV ye bağlanarak, dayak attıkları partili hanımları başkalarının yönlendirdiğini, onların provakatör olduklarını söyledi.  “4 aydır müthiş tehditler ve saldırılar alıyoruz. Parti içinde gizli güçlere karşı sanki kurtuluş savaşı veriyoruz. Gerçekten büyük oyunlar oynanıyor.” Dedi.
Güldüm.
Bu sözlerle yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözleri geliyor aklıma.
Sn. Baykal ve Sn. Önder Sav geriye dönmek için mücadele ediyorlar gibi spekülasyonlar çıkartmak onlara yapılan büyük haksızlıktır.
İşte ilçe başkanının da “Parti içinde gizli güçlere karşı sanki kurtuluş savaşı veriyoruz. Gerçekten büyük oyunlar oynanıyor.” Demesinin altında da bu yatıyor bence.
Parti içerisinde iyi gitmeyen şeyleri siyasi etik içerisinde söylemenin adı muhalefet oluyor.
Şimdi sormak gerek. Ya Allah için vicdanlı davranın,  bu örgüt sizleri oraya taşımadı mı? Hem de davullu zurnalı bayram havasında.
Demek ki ortada iyi gitmeyen bir şeyler var.
O zaman ilk önce iğneyi kendinize, çuvaldızı sonra başkalarına batırın.
CHP de genel başkanlar değiştiler ama partiye gönülden bağlı olanlar asla bir yere gitmediler. Çünkü onlar gerçek CHP liler.
Neyse, sabahın 4 ünde ben bu satırları yazıyorum 17. Olağan kurultaya saatler kaldı. Bakalım ne olacak göreceğiz.
İnşallah hayırlısı olsun diyelim. Zira bu ülkenin CHP ye ihtiyacı var.
Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget