Açığa alınan müdür, “30 yıllık eğitimciyim son sözüm yanlış anlaşıldı” dedi. Dumlupınar İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Aydın, Erzurum Lisesi'nin konferans salonunda düzenlenen huzur toplantısında yaptığı konuşma ile büyük tepki çekti. Mustafa Aydın: “En önemli tespitim, suça meyilli çocukların yüzde 90'ının ailelerinin geçimi sosyal yardımlaşma vakfı tarafından karşılanıyor. Yıllar önce Breziyla’da Sokak çocuklarını yok etmek için bir örgüt kurulmuştu. Kusura bakmayın, belki biraz anormal gelebilir ama ben şunu istiyorum. Tıp bu kadar gelişti. Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin." demişti. [i]
Toplantıya emniyet şube müdürleri ve amirler, ilköğretim ve orta öğretim okulu müdürleri, muhtarlar ile çok sayıda kişi katıldı. Müdür Aydın’ın konuşmasına tepki gösterildi.
Doç. Yıldız Akpolat, çocukların şiddete eğilimli olmasının aile ve çevreye bağlı olduğunu belirtti ve görüşleri almak için katılımcılara söz hakkı verdi. Müdürü Mustafa Aydın, şunları söyledi:
“Çocuklar bir defa genellikle hırsız, çocuklara devamlı ’Anneniz yoğurt mayalıyor mu?’ diye sorarım. ’Evet, mayalıyor’ diyorlar. Bir kere yoğurt bozuksa, mayası bozuktur. Aile ne ise, çocuğu odur. Bulunduğum çevreyi sokak sokak dolaştım. O kadar kullanılmayan ev var ki; o boş evlerde çocuklar köpek bakıyor; orada soba yakmış oturuyorlar.
Yetkililere eski ve boş evlerin yıkılmasını söyledim. Analar ne kadar kültürlü olursa yetişecek nesil o kadar kültürlüdür. İngiltere’de okullarda şiddetin dozunu ayarlamak için tartışmalar yapılıyor. Arjantin ya da Brezilya’da emniyette, suçlu çocuklara ’Nasıl bir şiddet uygulayalım’ diye tartışılıyor. En önemli tespitim, suça meyilli çocukların yüzde 90’ının ailelerinin geçimi sosyal yardımlaşma vakfı tarafından karşılanıyor. Yıllar önce Brezilya’da Sokak çocuklarını yok etmek için bir örgüt kurulmuştu. Kusura bakmayın, belki biraz anormal gelebilir ama ben şunu istiyorum:
Tıp gelişti, yüz nakli yapılıyor. Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin”.
Salondakilerin gülüşmeleriyle biten konuşmadan sonra söz alanlar Aydın’ın bu sözlerine tepki gösterdi. [ii]
Bu çağda böylesine sokak, köy kahvehanelerinde söylenebilecek, bilim, hukuk dışı sözleri, 30 yıllık bir öğretmenin söylemesi gerçekten üzüntü verici.
Demek ki faşist bir iktidarın faşist kafalı yöneticileri çıkmakta. Soyadı gibi pek de aydın olmayan ilköğretim okulu müdürünün böylesine konuşması insanı dehşete düşürüyor. Müdürün söylediği, sandığı gibi, toplumda suç işleyen çocukların bu tavrı genetik değil, çevreden, yoksulluktan gelmektedir. Hiçbir çocuk anasından hırsız, katil, suçlu olarak doğmaz. İnsanın yetişmesinde aslonan sosyal çevre ve eğitimdir.
Nitekim müdürün tespitinden anlaşıldığına göre, suça meyilli çocukların aileleri yoksulluktan yüzde 90'ının ailelerinin geçimi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı tarafından karşılanıyor”. Demek ki, bu ailelerin çocukları, kanlarının bozuk olduğundan değil, yoksulluktan yapmakta. Nitekim halkımız böylesine durumlar için şöyle bir atasözü üretmiş: “Çok söyleme arsız olur, aç bırakma hırsız olur”. “Aç ayı fırın yıkar” misali, “açlık, yoksulluk insanları hırsız, uğursuz yapabiliyor. Bu müdürün önerdiği gibi, insanlık dışı olarak, bu yoksul, çaresiz çocukları dışlamak, yok etmekten ziyade, onları eğitmeli, topluma kazandırmalıyız. Benim köyde yakınım yaşlı bir kadın vardı da, böyle olaylar için, “oğul or..puluk soy sürmez, heves edene gider” derdi. “Üzüm üzüme baka baka kararır” halk deyimindeki gibi, kötü çevre, kötü arkadaş çocukları, insanları kötü yola sürükler. Bir eğitimcinin böylesine faşistçesine laf etmesi insanı dehşete düşürüyor.
“KANI BOZUK” SÖZÜ YANLIŞTIR.
Bir kere “kanı bozuk” diye bir şey yoktur. Halkımız çok kızdığı, çok ahlaksız bir insan için “kanı bozuk” der. Bir kere hırsızın da, katilin de, Rus’un, Arabın, Çin’linin, Türk’ün, Ermeni’nin vb de dört kan grubu vardır. A-B-AB-0, rh faktörleri uyuşmak kaydı ile en ahlaksız, düşman bildiğiniz insandan bile kan alınıp bütün hastalara verilebiliyor. Hitler bile, aşağılık bildiği Yahudi’lerden, öteki esir askerlerden kendi yaralı askerleri için zorla kan almıştı.
Bu soyadı gibi aydın görünmeyen müdürün sağlam kan, iyi ırk üretilmesi istemini, 1940-1945 yıllarından İkinci Dünya Savaşı’nda insanlığı felakete sürükleyen Faşist Hitler Almanya’da uygulamaya kalkmış, Alman dışındaki insanlardan, özellikle Yahudilerden milyonlarca insanı katlederek temiz ırk yaratmaya çalışmıştı. Ne oldu, hala Almanya onun utancı ile yaşıyor. Demek ki AKP gibi faşist yönetimlerden böylesine faşist kafalı insanlar, yöneticiler çıkmakta. Böylelerini açığa almak yetmez, bunları zamanında müdür olarak atamamak gerekirdi. Ama yandaş olsun da nasıl olursa olsun, düşüncesi ile atamalar oldukça daha neler göreceğiz.
Cevat Kulaksız
DİPNOTLAR
[i] Nursima Özonur-Kerim Burucu-Erzurum-DHA http://webtv.hurriyet.com.tr/2/28553/0/1/vatana-millete-zararli-cocuk-yurumeden-yok-edilmeli.aspx
[ii] http://gundem.milliyet.com.tr/-vatana-zararli-cocuk-yurumeden-yok-edilmeli-/gundem/gundemdetay/21.02.2012/1505652/default.htm?ref=OtherNewsMilliyet.com.tr »
Yorum Gönder