FB ve KİK - Emre Kongar

Şike davası, Fenerbahçelilerin gösterileriyle sürüyor...
Silivri'de başladı Çağlayan'da devam ediyor.
Oysa, Silivri'de görülen davalarda tutuklu yargılananlar yıllarca demir parmaklıklar arkasında çile dolduruyor...
Ama kimin umurunda!
* * *
İfadeye çağrılan MİT Müsteşarı'nı korumak için özel yasa çıkarılıyor...
Başbakan "Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz" diyor...
Korumaya alınan müsteşar, seçilmiş değil, atanmış...
Onu ifadeye çağıranlar da!
Oysa Silivri'de seçilmiş iki CHP'li, bir MHP'li milletvekili tutuklu...
Ama kimin umurunda!
* * *
Kamu ihalelerindeki yolsuzluk iddiaları tutuklamalara yol açıyor...
CHP milletvekili Aykut Erdoğdu, ihalelerde yandaş kayırmanın boyutlarını açıklıyor...
Ama kimin umurunda!
Kamu İhale Kanunu, KİK 41 kez değiştirilmiş...
Şeffaflık kalmamış...
Yapılan değişikliklerle, pek çok büyük ihale, kanunun kurduğu Kamu İhale Kurumu'na hiç gelmeden hallediliyor!
Erdoğdu'nun araştırması sadece, Kuruma gelen ihaleler üzerinden...
Kuruma gelmeyen ihalelerin durumu bilinmiyor...
Sözcü'de Necati Doğru günlerdir bu konuyu işliyor...
Cumhuriyet'te Mustafa Sönmez, AKP-Cemaat kapışmasının perde arkasındaki yüzlerce milyarlık paylaşım savaşını yazıyor...
Ama kimin umurunda!
Medyada da, iktidarda da hiç ses yok.
* * *
Futbol kulübü başkanlığı zengin işidir:
Kulübün borçlarını çevireceksin...
Transfer paralarını bulacaksın...
Maaşları, primleri ödeyeceksin...
Gerektiğinde eline cebine atacaksın.
Onun için genellikle iş adamları, müteahhitler bu işe soyunur...
Elbette, altına girdiği sorumlulukların, risklerin, mali külfetlerin meyvelerini de iş yaşamında toplamak ister!
* * *
Futbol takımı taraftarlığı kimsenin tekelinde değildir...
Pek doğal olarak, aralarında yoksullar, zenginler, iyi insanlar, kötü insanlar, farklı ve zıt siyasal görüşlere sahip olanlar, değişik meslek mensupları da olur...
Onları bir arada tutan duygu "takım ruhudur"!
* * *
Bizim gençliğimizde siyasetle ilgilenmediğini belirtmek isteyen bazı arkadaşlar, "Ne sağcıyım, ne solcu; futbolcuyum, futbolcu" tekerlemesini kullanırdı.
Siyasetle ilgilenenler de onlara, biraz tepeden bakarak "Totocular" derdi.
* * *
AKP iktidarı, toplumun bütün yaşam alanlarını denetlemek, bütün kılcal damarlarına nüfuz etmek istiyor...
Bu totaliter anlayışla da her yere var gücüyle yükleniyor...
Eğitim, hukuk, sağlık, kültür, ekonomi, din, medya, sivil toplum derken, futbol da nasipleniyor bu hücumdan...
Herkesle birlikte, "futbolcular" da, "totocular" da, ister istemez, siyaset alanının içine çekiliyor!
Stadyumlarda siyasal tepkiler dile getirilmeye başlanıyor...
Ve Korku İmparatorluğunun Büyük Gözaltısı oralara da ulaşıyor:
Kameralar, bilet alanın kimliğini, izleyicinin yerini saptayan yöntemler...
Böylece, kamu ihalelerinde olmayan şeffaflık, stadyumlarda sağlanıyor.
Ne mutlu "Ne sağcıyım, ne solcu, futbolcuyum, futbolcu" diyene!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget