Şeffaf Yönetim İmkânsız mı? - Kürşat Başar

Özel şirketlerde eskiden yönetim tarzı nasıldı?
Genellikle patron ya da onun adına şirketi yöneten genel müdür ne derse o olur, patronun güvendiği adamlar önemli noktalarda oturur, kimse de ona karşı çıkmaya çalışmazdı .
Zaman içinde şirketler, yönetim biçimlerini değiştirdi. Tek adam yönetiminden kurullara, profesyonel yöneticilere, her birimde uzmanlaşmış kişilere yönetimi bırakmaya başladılar.
Görev tanımları ve yetki sınırları yeniden düzenlendi.
Ama bu da yeterli olmadı. Şirketler, kendi yönetimlerini bile denetleyen, bütün sistemlerini baştan sonra gözden geçirip eksikleri, yanlışları ortaya koyan başka uzman şirketlerle çalışmaya başladılar.
Bütün bunları, elbette verimi ve kârlılığı arttırmak, hissedarlarına ve müşterilerine güven verebilmek için yaptılar.
***
Aynı durum aslında devletler için de geçerli.
Sistemin sorunları en aza indirerek çalışması için yalnızca kurallar, yasalar yetmiyor. Bunları uygulayanların uzmanlıkları, yeterlilikleri de yetmiyor.
Hangi alanda olursa olsun, yapılan her şeyin farklı birimlerce denetlenmesi, her aşamada şeffaflık, kişilere verilen yetkinin kötüye kullanılmasını engellemek için kaçınılmaz bir koşul günümüzde.
Eski tarz şirketlere bakın; en çok göreceğiniz şey, patron ve çevresini kuşatan ve her zaman ona en çok duymak istediğini söyleyen kişiler ve bunlar hakkında sürekli bitmek bilmez dedikodular, şaibelerdir...
***
Bir devlet yönetiminde de şaibe ve dedikodu bazen gerçekten bile daha zararlı olabilir.
Bizde sürekli söylentiler, komplo teorileri, en önemli güvenlik birimleri hakkında bile inanılmaz şaibeler var ve bu böyle devam edip gidiyor.
Örneğin en basit biçimiyle, özel yetkili mahkemeler, savcılar, yargıçlar... Madem böyle bir uygulamadan vazgeçemiyorsunuz, en azından bu kişilerin görevlendirmelerini belli sürelerle kısıtlamak, yer değişimi yapmak mümkün değil mi?
İster emniyet, ister ordu isterse gümrük müdürlüğü olsun, görevler kişilerle bağlı olmadığına ve bu görevleri yapacak başka pek çok yetişmiş insan bulunduğuna göre, bu en basit önlemi almak yerine neden bu tartışmaya devam ediyoruz?
İkincisi, her alanda, her konuda, yalnızca gizli operasyonlar ve baskınlar yaparak birilerini yakalamak yerine, gündelik işleyişte bile denetim mekanizmasını daha gerçekçi ve şeffaf hale getirmek en doğrusu değil mi?
Bunları bu ülkedeki özel şirketler yapabiliyor da koskoca devlet neden yapamıyor?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget