Şehide ağlamayın! İntihara ağlayın! - Necati Doğru

Birisi ya da birileri “bir ülkenin ordusu üzerine o ülkenin halkını şüpheye düşürmek için 40 yıl uğraşsa ancak bu kadar etkili bir sonuç” bulabilirdi.
Ağıt yakan haberdi.
Son 10 yılda:
934 intihar.
818 şehit.
Bu haberi topluma TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, “Orduda intihar olayları sayısı şehit sayısını geçmiş durumda. Bu rakamlar kabul edilemez” diyerek duyurdu.
Gerçekten kabul edilemez.

Bu haber şunu söylüyor:
Şehide ağlamayın.
İntihara ağlayın.

Xxx

Şehitten çok intihar var.
Buna arkanı dönemezsin.
Görmemezlikten gelemezsin.
Umursamazlık edemezsin.
Gerçekten bu tablonun derininde ne varsa; bütün çıplaklığıyla ortaya dökülmelidir.
İntihar uç bir ruh hali.
Canhıraş başkaldırı.
Kendini öldürerek protesto.
Bu konuda yapılmış araştırmalar (başta ünlü toplum bilimci Emile Durkheim) intiharı, toplumsal etkilere bağlı eylem olarak tarif ve tasnif ediyor.
Bir toplulukta 1 kişi intihar etmişse 10 kişi de intiharı düşünüyor diye kabul edilir. 100 kişi intihar etmişse 1000 kişi canına kıymayı aklından geçiriyor diye varsayılır.

Xxx

Bu yüzden; “son 10 yılda orduda intihar eden er ve erbaşların sayısını şehit olanlarla kıyaslayarak” sunan Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun bize “fotoğrafın bütününü anlayabileceğimiz” diğer bilgileri de sergilemesi gerekirdi.
Son 10 yılda: 934 intihar.
Önceki 10 yılda kaç intihar?
Daha önceki 10 yılda kaç?
Artıyor mu, azalıyor mu?
Asker intiharları 934.
Peki sivil intiharlar kaç?
15 ile 24 arası (askeri okullar da gözetilerek) yaşlarda intiharlar orduda mı çok, sivillerde mi? Diğer ordularla mukayese nedir? Bizim ordunun er ve erbaş sayısına yakın ordularda intihar sayısı, TSK’nın çok mu gerisinde seyrediyor?
Arada uçurum mu var?
Dünya genelinde ordular savaşırken mi daha çok er ve erbaş intiharı oluyor ya da barış dönemlerinde kışlaya çekilmiş ordularda intihar sayısı azalıyor mu?

Xxx

İntihar edenlerin ortak özelliği nedir? Sözgelimi daha çok psikolojik ve psikiyatrik bozukluğu olan er ve erbaşlar mı intihar eğilimi gösterdiler?
İntihar şekilleri nedir?
Benzerlikler var mı?
Er ve erbaşlara kötü muameleden dolayı ceza alan komutan (rutbeli) sayısında son 10 yılda artış var mı?
Onlarca soru akla gelebilir.
Bütün dikkatler şu soruya gelip düğümleniyor: Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün’ün  “Türk ordusunda kötü komutanlık olduğu yönünde” bir fikri oluştuysa; dayanakları nedir? Bütün sorulara cevap bulmadan; intihar sayısı şehit sayısını geçti çünkü orduda çok kötü komutanlık var diye ima etmek haksızlık olur.
Nara atan haberdi.
Son 10 yılda:
934 intihar.
818 şehit.
Ülkenin bütün psikologları, psikiyatrları, eğitimcileri, bilim insanlarını harekete geçirecek kadar önemli haber. Umursamazlık edemeyiz.


(uyan borusu)

Bu iktidar gidici!


Yolsuzluklar, rüşvet, işsizlik, yalan propaganda ve çürüme bu iktidarın gizleyerek kullandığı 4 temel dayanağı oldu. Bakmayın siz “Tayyip Erdoğan’ı yüzde 60’la seçilmiş cumhurbaşkanı yapacağız” rüzgarına… Bu iktidar seçimle geldi, seçimle gider. Zaten gidici. Yeni seçilecek olanlar bu defa gerçekten; yolsuzluk yapanlara ve yaptıranlara, rüşvet yiyenlere ve yedirenlere, yalan propaganda yapanlara ve ona alet olan gazete sahipleri ile gazetecilere ve kişisel servetlerini artırmak için çürümeye göz yumanlara hesap sorar. Deniz Feneri davası çürümenin en somut örneğiydi. Dün haber vardı: Deniz Feneri Derneği tarafından 110 vatandaşa, 230’şer Euro yardım yapıldığını gösteren bütün belgelerin sahte olduğu ortaya çıktı. Bu iktidar çürüyerek gidecektir.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget