Mahkeme ulemaya sordu: Said Nursi'yi nasıl bilirsiniz?

Diyanet'e "Said Nursi'yi nasıl bilirsiniz" sorusunu yönelten mahkeme, "İslam âlimidir" yanıtını alınca ADD'nin başvurusunu reddetti.

Isparta ADD'nin Said Nursi davasında Diyanet'ten alınan görüş doğrultusunda karar verildi. Diyanet'e "Said Nursi'yi nasıl bilirsiniz" sorusunu yönelten mahkeme, "İslam âlimidir" yanıtını alınca ADD'nin başvurusunu reddetti.

Isparta Eğirdir’deki Barla kasabasında anayol kavşağına il genel meclisi kararıyla “Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yaşadığı topraklardasınız” yazıldı. İtirazlar üzerine yazıdan yalnızca “hazretleri” ifadesi çıkartıldı. ADD, kararın iptali için yargıya başvurdu. Başvuruyu değerlendiren idare mahkemesi, Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu’na “Said Nursi kimdir” diye sordu. Kurulun, “İslam âlimidir, yetiştirdiği öğrencilerle hareket oluşturmuştur, eserleri Kuran tefsiri olarak yorumlanır” yanıtı üzerine ADD’nin başvurusu reddedildi.

ADD’nin yargıya yaptığı başvurunun ardından “Bediüzzaman Said Nursi’nin yaşadığı topraklardasınız” olarak değiştirilen sloganla ilgili davada ADD’nin başvuru dilekçesinde Said Nursi adlı kişinin Türkiye Cumhuriyeti karşıtı olduğu, bu nedenle topraklarında bir yere adının verilmesinin kabul edilemeyeceği, halkı düşmanlığa, kin beslemeye alenen tahrik edebilecek nitelikte olduğu belirtildi. Isparta Valiliği ise mahkemeye gönderdiği savunmada kararın “yörenin inanç turizminin gelişmesine yönelik” olduğunu “hazretleri” ibaresinin daha sonra alınan bir kararla slogandan çıkarıldığı, kararın valiliğin yetkisi dahilinde ve mevzuata uygun olduğunu bildirdi.


‘Ulemaya’ sordular
Davayı görüşen Isparta İdare Mahkemesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın türban tartışmaları gündeme geldiği dönemde söylediği “Türbanı ulemaya soracaksınız” sözleriyle örtüşen bir adım attı. Mahkeme, ara kararında Said Nursi’nin kim olduğu, İslam tarihindeki yeri, eserleri, Barla kasabası açısından nasıl bir öneme sahip olduğu ve İslam âlimi olup olmadığı konularında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın en yüksek danışma ve karar organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan görüş istenmesini karara bağladı.

‘İslam âlimidir’

Yüksek Kurul ise mahkemenin başvurusuna verdiği yanıtta, Said Nursi’nin 1878-1960 yılları arasında yaşadığını, yaşadığı dönemin siyasi ve konjonktürel şartlarına bağlı olarak kimi zaman tutuklandığı, sonrasında beraat ettiğini, kimi zaman sürgüne gönderildiğini, ardından serbest bırakıldığını, düşüncelerini “Risale-i Nur” adını verdiği eserlerinde ortaya koyduğunu, bu eserlerin yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından bir tür “Kuran tefsiri” olarak anıldığını bildirdi. Yüksek Kurul ayrıca Nursi’nin bir “İslam âlimi” olarak değerlendirildiğini, dini konularda eserler kaleme almakla kalmayıp ilgilendiği ve yetiştirdiği öğrencileriyle bir hareket oluşturduğunu, 1926 yılından itibaren yaşamının yaklaşık sekiz yıllık bölümünü Barla kasabasında geçirdiğini, Risale-i Nur adlı eserinin bir bölümünü burada yazdığını da yanıtına ekledi.

‘Diyanet haklı, turizme katkısı olur’

Diyanet’in bu kararından sonra mahkeme, valiliğin “Said Nursi’nin, kasabanın inanç turizmine katkı sağlayacağı” savını kabul etti. Mahkeme ayrıca “Bediüzzaman, Nursi” gibi unvan ve lakapların da toplum tarafından kabul gören şahıslar için kullanılmasında sakınca bulunmadığına hükmetti.

Mahkeme, bu gerekçelerle ADD’nin açtığı davayı reddederken, avukatlık ücretinin davacıdan tahsil edilmesine de oybirliği ile karar verdi.

‘Akıl tutulması’

Kararı yorumlayan Isparta ADD’nin eski başkanı ve davayı açan isim Mahmut Özyürek, “Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yorumu, olduğu gibi mahkeme kararı oldu. Bana göre, laik hukuk sistemi yok sayıldı. Şeri hukuk sistemi yürürlüğe konuldu. Said Nursi’nin din âlimi olup olmadığı konusunda din adamlarının hepsi aynı fikirde değildir. Verilen bu karar akıl tutulmasıdır” dedi. ADD’nin avukatı Ali Kutlay Alpuğan da kararı temyiz edeceklerini açıkladı.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget