Öcalan Ve Şeyh Sait - Mehmet Ali Güller

Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) hafta sonu yapılan 6. Olağan Genel Kurulu’nun sonuç bildirgesinde “Öcalan’ın siyaset yapabilmesi için önünün açılması ve koşullarının düzeltilmesi” istendi. Sonuç bildirgesinde, “Şeyh Sait neyse, Sayın Öcalan da halkımız için odur” ifadesine yer verildi.
BDP’li milletvekilleri, belediye başkanları ve delegelerin katıldığı Genel Kurulun kararı kuşkusuz eylemiyle de uyumlu. Zira hakkında sempozyumlar düzenlenen, anma törenleri yapılan Şeyh Sait’in en son Diyarbakır’da heykeli dikilmişti!
Peki, Şeyh Sait’le eşdeğer tutulan Abdullah Öcalan bu konuda ne düşünüyor?
‘İLK KÜRT İSYANLARI BATI’YA DAYANIYORDU’
Serxwebun dergisinin Haziran – 2000 tarihli 222. sayısında, Öcalan’ın Şeyh Sait konusunda ne düşündüğü, “PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan yoldaşın değerlendirmesi” başlığı altında yayımlanmıştı. Aktaralım:
“İsyanlar tarihi iyi bilinmeli ve doğru algılanmalıdır. Geçmişte yaşanan isyanlar ilkel milliyetçiliğe dayalıdır. Bazıları benim için ‘Kemalizme kayıyor’ diyebilirler. Kemalizm düşmanlığı Kürtlerin lehine değildir. İlk Kürt isyanları Batı’ya dayanıyordu. Söylemek istediğim şuydu: O dönemde hem Kürtler üzerinde hem de Türkler üzerinde emperyalizmin oyunu vardı. O zamanki isyanlara önderlik edenler bunu göremediler. Önderliklerin gerici yanlarını görmek gerekir. Bu oyun hâlâ devam ediyor.
“İsyan Kürt egemenlerinin yaklaşımıdır. Barzani ve Talabani’ye dikkat edilmeli. Kürt halkını da Kemalizmi de bu hale getiren isyanlardır. 1919-24 sürecini anlatan Doğu Perinçek’in kitabı okunmalı. Mustafa Kemal 1919’da Kürtlere bütün özgürlükleri tanıyacaktı. ‘Oyuna gelmeyin’ dedi. ‘Kürdistan Devleti kurma oyununa, Ermeni Devleti kurma oyununa gelmeyin’ dedi. Cumhuriyetle birlikte Kürtlerin bütün özgürlükleri tanınacaktı. Doğrudur, Atatürk stratejik açıdan yaklaştı. Bu 1924’e kadar sürdü.
‘ŞEYH SAİT KÜRTLERİ ATEŞE ATTI’
Şeyh Said isyanı taviz koparma amacıyla Kürtleri ateşe atmıştır. Bu isyan Kürtler için büyük felaket oldu. Barzani ve Talabani böyle ortaya çıktı. Kürt, namusuyla oynandı, ateşe atıldı. Bush ve İngiltere öyle yaptı, ‘Kürtlere devlet vereceğim’ dedi. Bunların hepsi hikâyeydi. Sonuçta içinden çıkılmaz bir Kürt ve Kürdistan doğdu. Sonuç trajedidir. Bu tarihi açmak gerekiyor.
1925 isyanı ve bastırma, iki taraflı şiddet, Cumhuriyeti ve Kemalizmi olumsuz etkiledi ve demokrasi kaybetti. 1924’e kadar Mustafa Kemal’in çizgisi önemlidir. Kürt isyanları devreye girince cumhuriyet tökezledi. Mustafa Kemal bilinçliydi; bu işbirlikçileri tanıdı.
“Cumhuriyet ideolojisine aykırı değil. Türkiye’ye en iyi yardım 1925 Musul-Kerkük oyununu bozmaktır. Türkiye’ye demokratik hizmet etmektir.
“1925’te isyan çıkarıp sahipsiz bırakanlar şimdi de işbaşındadırlar. PKK de HADEP de bunlara karşı uyanık olmalıdır.
ÖCALAN, ŞEYH SAİTLEŞTİ!
Peki, bu sözlerden tam 12 yıl sonra ne değişti? 12 yıl sonra bugün Şeyh Sait ve Öcalan neden aynılaştı?
Şeyh Sait tarihteki yerinde durduğuna ve yerini değiştiremeyeceğine göre, Şeyh Saitleşmekte olan Öcalan’dır!
Öcalan, “isyan çıkarıp sahipsiz bırakanların iş başında olduğunu” doğru saptamış ancak sahipsiz bırakanlara yani emperyalizme bağımlılıkta Şeyh Sait’i aşmıştır !

Mehmet Ali Güller/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget