Memleketim İnsanı - Hikmet Çetinkaya

Memleketimin insanı Türkiye’de olup bitenlere nasıl bakıyor?
Türkiye’yi öyle bir iktidar yönetiyor ki, gündem değiştirmekte üstüne yok.
CHP’lilerin Gazi Yerleşkesi’ne diktikleri fidanlar, aynı gün Orman Genel Müdürlüğü’nün buyruğuyla niçin sökülür?
Bilinmez....
CHP’liler haklı olarak isyan ediyor:
“Hakan Fidan’a gösterdikleri özeni bizim fidana göstermediler.”
Şu gazetelerde çıkan haberlere, televizyon ekranlarında yapılan tartışmalara bir baksanız, bunları sıralasanız, insan akıl tutulması yaşar.
Memlekette “ileri demokrasi” vardır ama o demokrasinin “tek adam” yönetimine doğru gittiği apaçık ortadadır.
Memleketimin insanı bu olup bitenlerden hiç kaygılanmaz....
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üzerinde yoğunlaşan baskıya gülüp geçer memleketimin insanı.
TGS’nin tek toplusözleşme yaptığı yer Anadolu Ajansı’nda yaşananlara ne dersiniz?
Baskı!
Sürgün!
Sendika düşmanlığı 12 Eylül 1980 darbesiyle başladı ve Özal döneminde ivme kazandı, şimdilerde ise doruğa çıktı.
Ya da üniversiteli gençlere yapılan baskı, eylem yapan gençlere “terörist yaftası” asılıp zindanlara atılması.
Hiç ama hiç ilgilendirmez memleketim insanını.
***
Bu ülkenin tüm kurum ve kuruluşları iktidarın buyruğundadır.
Çevre eylemlerine katılan kızlara kadınlara hapis cezası istenir.
Memleketim insanı seyreder!
Bu ülkede “Metin Lokumcu’nun ölümü alın yazısıdır” denir halkımın sesi soluğu çıkmaz, üç-beş gazete haber yazar bir ikisi yazı, o kadar.
Liberal tosuncuklar susar, yandaşlar, dindaşlar, müritler bakar!
Bunun adı demokrasidir, özgürlüktür, çağdaşlıktır.
Adına “özgür Suriye ordusu” denilenlere özel kamplar kurulur, elektriği, telefonu, bilgisayar ağı olan...
Van ve Erciş’teki depremzedelere yazlık çadır verilir, bebekler yanarak ölür.
Ragıp Zarakolu ve Büşra Hoca’yı “terör örgütü üyesi” yapıp koyarsınız içeriye, sesleri solukları kesilsin diye.
Bu arada yalaya yalaya dili nasırlaşmış bir kaşar, Şafak Pavey’e saldırır, bırakın halkı, sağcısı solcusu, dincisi dinsizi susar!
Ebe Seher Tümer olayını duydunuz mu bilmem!..
Çalıştığı hastanede bebek ölümlerine ilişkin topladığı verileri üyesi olduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na ilettiği için terörist olduğu savıyla gözaltına alınır.
Çünkü veriler “terör kanıtı”dır...
Eh “ileri demokrasi” dediğiniz de budur işte!
***
Memleketimin insanı kendi çocukları yargısız infazlarda öldürülürken, özel harekât polislerini omuzlarında taşıdı...
Benim memleketim insanı 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı 1982 Anayasa’sına yüzde 90 “evet” oyu kullandı.
Bir süre önce Ragıp Zarakolu söyle demişti:
“Kimi dönemler de dışarıda olmak içeride olmaktan daha zordur.”
17 yaşındaki bir çocuğu kurtarmak için kendisini tren raylarına atan CHP’li Şafak Pavey’e “hem özürlü hem de CHP’li” diyenlerin medyada yazı döktürmesi bilmem benim kuşağımın ve sonraki kuşağın yüreğini acıtıyor mu?
Zaman zaman düşünmüyor değilim “haydi eyvallah” deyip gitmeyi...
Nedir bu pislik, ikiyüzlülük, yalakalık?.. Tanrı aşkına söyleyin, nedendir?..
Elbet benim memleketimin insanının tümü düşünmüyor değil bu olup bitenleri.
Düşünüyor!
Örgütsüz bir toplum yaratmayı başardılar... Muhalif kesimleri susturmak için bir öcü de buldular...
Şimdilik Uludere unutuldu, Engin Çeber unutuldu...
Uludere neymiş sonunda öğrendik:
“AKP iktidarına karşı bir operasyon...”
Hayırlara vesile olsun!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget