Kendin pişir kendin ye - Şükran Soner

Sanal piyasalar düzeninin insana aykırı kirli çıkar ilişkileri ekseninde, sanal demokratik düzeninde "Kendin pişir kendin ye" düzeni geçerli... İktidar ittifakları kendi içinden, kendi krizleri ile çökene kadar sürüyor... Sonra sistemin bir büyük krizinde giden gidiyor, sistem "kalan sağlar bizimdir9 sloganı ile en ilkesiz kriterlerle yeniden kuruluveriyor.
Türkiye sivil vitrinde, sandık demokrasisinin insana ters , en sanal hallerinin yaşandığı, gerçek evrensel insan haklan, demokrasi, laiklik, hukuk devleti ilkelerinin en boyutlu ayaklar altına alındığı, rejimi demokrasi olan ülkelerin başını çekmekte... Yeni düzen yandaşlarına göre Cumhuriyet döneminin demokratik olmayan yönetim anlayışı, Cumhuriyetçilere göre ise, emperyal düzene teslim olmuş demokrasi kaygısından uzak merkez sağ iktidarlar eliyle, askeri diktatoryal dönemler ile yarışan katılıkta sivil diktatorya ile yönetilmenin baylan ağır basmakta. Doğal olarak ortaya çıkan en temel gerçek, kimi askeri, çoğunlukla sivil diktatoryal yönetim süreçlerinin bütününde toplumun gerçek demokratik kültürü, örgütlenme reflekslerinin zayıf kalması, güce, baskıya teslimi olma kültürünün yerleşmesi...
Günümüz koşullarında askeri darbeler, daha uzun süreli baskıcı merkez sağ iktidarlar dönemlerinde ortaya çıkan çarpık demokratik yönetim anlayışının geçerli olmasında en büyük katkıyı sağlayan, ele geçirilmiş medya gücü. Çağımızda silahlı güçten daha etkin medya gücü, hele de 10 yıllık AKP iktidarlarında yandaş cemaat, teslim alınmış büyük medya... Üç ana grupta, çok büyük ağırlıkla iktidarın denetiminde... Sonuçta hani medyanın çok öne çıkardığı, çarkların iktidar elinde olması olgusu var ya... Yani gündemi; tek karar verici lider, Başbakan'ın belirlemesi, sonra medyada şok gelişmeler olarak tartışılması, sonra duruma göre, gündem değiştirilmesi.. İşte bu çarkların dönme kuralları içinde işliyor... İktidar gücünü bütün kurumlan ile ele geçiren, medya gücü ile kamuoyunu da güdülüyor... Sonra da bu güdülemenin oluşturduğu algılamalarla, kamuoyunun oluşmasında, elbet seçim sonuçlan da biçimleniyor... Günümüzde klasik demokrasilerin demokratik seçim sonuçlan ile iktidar değişimi çok da kolay gerçekleşemiyor. Bütün demokrasilerde yaşanan liderler sultası, zayıf muhalefet, sistemin en yaşamsal ayağı sivil demokratik örgütlenmelerin gücü, etkilerinin dibe vurması, çoksesliliğin, sağduyunun işletilememesi bundan... Sistemin kendi dinamikleri, kriz anlarında ancak büyük patlamaların yaşanması, ağırlıklı çok güçlenen merkez sağ iktidarların, büyük krizlerle sorunlu, zirvedeyken devrilmeleri, günümüz çarklarında eşyanın tabiatına uyan bir sonuç...
***
Özel yargının KCK-MİT operasyonu üzerinden bir hattadır yaşadıklarımıza bir bakın hele... Son seçimlere katılan seçmenin yansına yakınının oyunu almış iktidar cephesine oy verenler, baştan sona iktidar erklerinin çatışması çerçevesinde son olup bitenleri nasıl görüp algıladılar? Oy vermeyenler için iktidar içi çatışmanın ortalığa saçtığı kirli çamaşırlar, insan hakları, demokrasimiz, hukuk devleti düzenimizde gelinen çifte standartların, ağır hak ihlallerinin sayısız saklanamayacak, yoksa sayılamayacak birbirinden kirli, haksız-hukuksuz vahim belgeleri...
Krizden çıkış formülü; Başbakan'ın bal gibi de hukuk devleti düzeni, hak hukuk algılaması ile çatışmalı kişiye özel yetki yasası ile MİT operasyonunun durdurulması girişimi, pisliğin halı altına saklanmasına benziyor. Kabak soruşturmanın başındaki savcı ile operasyonlarda önde rol almış, görevden alınan polis yöneticilerin başlarında patladı. Asıl çatışmanın tarafları, çatışma gündemlerini de elden geldiğince kamuoyundan uzak tutarak, uzlaşma şovlarını öne çıkaran bir medyatik söylem-harekette işbirliğine girdiler... Halk deyimi ile çekilmiş kılıçlar, yeniden kınlarına sokuldu görüntüsü öne çıktı...
İktidara oy vermemiş seçmenin yarısının katında, son haftada yaşadıklarımız; yakınılan tüm sorunların, en yaşamsalı da hukuk devleti düzeninde çifte standardın, sivil iktidarın giderek diktatoryal eğilimlerle güç kazanmasının çok çarpıcı yeni kanıtlan... İktidara oy vermiş seçmen katında durum çok daha anlaşılmaz, karmaşık... İktidar paylaşım kavgasında nedenleri tam kavranamamış, su yüzüne çıkmış büyük çatışmada, çatışan taraflar bir biçimde uzlaşabilmişlerse, rahat nefes almayı seçenler elbet çoğunlukta olabilirler. Ama gerçekten uzlaşıldığına güvenebilirler mi? Aynı taraf sözcüleri birkaç gün içinde o kadar kolay ak dediklerine kara dediler ki... Birbirlerini bizden daha insafsız . vurup, sonra kol kola görünmeye çalıştılar ki...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget