Duruşmalar ve Gazeteciler - Orhan Erinç

Madem tarihten başladık, bugün de sürdürelim.
2012 Şubatı, halkın ve gazetecilerin duruşmaları izlemeye başlamalarının 133'üncü yılına ulaşıldığını gösteriyor.
Başlangıç biraz çekişmeli olmuş. Mesleğimizin ustalarından Münir Süleyman Çapanoğlu (1894-1973) şöyle anlatıyor.(l) "Boğos Bey'in Serdarı Ekrem Ömer Paşa ile bir davası vardı. Davaya Ticaret Mahkemesi'nin ikinci meclisinde bakılacaktı. Boğos Bey , yüksek makamlara başvurdu, davanın dinleyiciler karşısında yapılmasını istedi. Yüksek makamlar, bu isteği devletin adli unsurlarına uygun bularak o yolda muamele yapılması hakkında lazım gelen emirleri verdiler.
Fakat duruşma günü, Ömer Paşa zorbalık gösterdi. 'Muhakemenin açık yapılmasını kabul etmem' dedi. Dinleyicilerle gazetecileri muhakeme odasından çıkardı.
Reis sustu. Paşa'nın isteğini kabul etti. Fakat Boğos Bey durur mu? Durumu hoş karşılamadı. Ticaret Vekili Kabuli Paşa'ya başvurdu. Devlet henüz Divanı Ahkâmı Adliye'yi, Şûrayı Devleti (Danıştay) kurarak Adliye'nin Batı usulleri üzerine konulmuş ı olduğunu ilan ettiğinden, muahedelerin (andlaşmaların) ve eski imtiyazların yürürlükte kalmasının yersiz ve manasız olduğundan, herkesin Adliye'nin kuvvetinden ve onun bağımsızlık ve tarafsızlığından emin olmak lazım geldiğinden bahsediyordu.
Devlet büyükleri iş görmekte kesin ve samimi olmağa karar vermişlerdi, hatta azmetmişlerdi. O derecede ki, Sultan Aziz'/ (1861-1876) bile mahkemeye çağırdılar. Sultan Aziz'in şahsı aleyhine açılan bir hukuk davası için mahkemeden celpname gönderttiler.
Ömer Paşa da umumi hükümlere saygı göstermeye davet olundu ve Kabuli Paşa, muhakemenin dinleyiciler karşısında görülmesini sağladı. (Şubat 1285 Rumi-1869)
Gazetecilerin ilk defa muhakemeleri dinlemeye kabul edilmeleri bu dava yüzünden olmuştur."
***
Ünlü Şike Davası'nda duruşmalar Sevgililer Günü'nde, 14 Şu bat'ta Silivri'de başladı.
Ekranlardan yansıyanları izlerken geçmişe döndüm. Bir yandan başkanlarına destek vermek isteyen çok sayıda Fenerbahçe taraftan, tek tük de olsa yöneticileri, teknik sorumluları ve futbolcuları da, yargılanmakta olan kulüplerin taraftarları duruşma salonunun çevresini doldurmuşlardı.
Naklen yayın arabaları aracılığı ile izlenimlerini anında aktarabilen tanınmış gazeteciler, spor yorumcuları da oradaydılar.
Bana sorarsanız yöntem olarak ikinci kez uygulanan bir yargılama olayıydı. İlkini Yassıada'da yaşamıştık. 14 Ekim 1960 günü başlayan duruşmaları süre adliye muhabirlerinin yanı sıra ünlü yazarları, izlenimlerini aktarmak, ünlü karikatüristler de gazetecilere resim çekmek yasak olduğundan sanıkların durumunu kalemle yansıtmak üzere akın etmişlerdi.
Ancak izleyiciler Silivri'de olduğu gibi otobüse ya da özel arabalarına atlayıp gidemiyorlardı. Sanık yakınları dışındakiler için davetiye almak gerekiyordu ve özel vapura binebilenler de genelde 27 Mayıs'ı destekleyenler oluyordu. Yaklaşık 52 yıl olmuş.
Yassıada'da özel yetkilendirilmiş savcı ve yargıçlar vardı. Silivri'de de...
***
Kimi meslektaşlarımız gördüklerini "ilk defa" diye yorumlayarak bana göre iki kez yanıldılar.
Birincisi Yassıada davalarıydı.
İkincisi de daha önce Vardiya Bizde Platformu, İşçi Partililer ve Gazetecilere özgürlük Platformu (GÖP) da benzer gösteriler yapmışlardı.
Tabii futbol söz konusu olunca katılan sayısı da yüksek oluyor. Bu da Türkiye'deki yaşamın bir başka cilvesi galiba.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget