Aman yarabbi! Bu nasıl bir vahşettir?
Bunu yapan bir insan olamazdı. Olsa olsa şeytana ruhunu satmış, insan kılığına bürünmüş bir yaratıktır diye düşündüm.
Şu satırları yazarken bile inanın tüylerim ürperiyor ve titriyorum.
Vahşice öldürdüğü Esat’ın askerinin ilk önce karnını deşmiş, sonra ciğerlerini çıkartmış kameralara poz atmış. Vahşi bir hayvan gibi (Hayvan oğlu hayvan) ciğeri yediğini gururla TIME Word’a yaptığı açıklamada itiraf etmiş.
Sonra bir itirafta daha bulunmuş esir aldığı rejim yanlısı askerleri testere ile kesmiş ve klip yapmışmış.
Of ya yüreğim daralıyor… Yazmakta zorlanıyorum.
Bu yaratık birde fetva vermiş. “Göze göz dişe diş" "umut ediyorum bütün Alevileri katledeceğiz"
Affedersiniz ama bir çift söz edeceğim kimse kusura bakmasın.
Senin ve senin düşüncende olanlar Alevi’leri N…H katlederler. Ne oldum demeyin ne olacağız deyin.
Gerçek adının Halid Hamad olduğunu Suriye rejimine karşı savaşta Abu Sakkar kod adını kullandığını söyleyen bu vahşi yaratık yamyam, meğer birçok katliamdan sorumlu El Faruk Tugayı'nın da kurucusuymuş.
İşte, bu ve bunun gibileri besleyenlere, kucak açanlara da lanetler yağsın inşallah…
Hatay’ın feryadını AKP Hükümeti duymadı.
15 Şubat’ta Hatay’a giden İHD heyet içerisinde CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’da vardı. Orada olanları uzun uzun anlatmıştı. CHP Milletvekilleri o bölgeye sık sık gidip sorunları dile getirdiler.
İHD heyetinin tespitleri ise şöyleydi;.
Çok kültürlü bir yapısı olan Hatay’ın farklı din ve mezhepler barış içinde yaşarken, Suriye’deki gelişmelerin tüm kesimleri tedirgin ettiğine “Hükümetin Suriye meselesi üzerinden Alevileri hedef edinen ayrımcı ve ötekileştiren üslubu endişeleri artırmıştır. Suriye’de çatışmaların devam etmesi ve hükümetin tutumu halklar arası ön yargı ve düşmanlıkları körüklemekte, çatışma endişesini artırmaktadır”
Suriye’de en kanlı saldırıları düzenleyen EL NUSRA Örgütü’nün militanları örgütü sembolize eden bere ve flamalı araçlarla Reyhanlı Cadde ve sokaklarında serbest bir şekilde dolaşması ve ayrıca sırt çantalı kamuflaj kıyafetli telsizli militanların Reyhanlı’da sokaklarda gezmesi Reyhanlı halkını tedirgin etmekte, can güvenliği endişesini artırmaktadır.
“Ehlibeyt Vakfı Başkanı Ali Yeral ise, İHD heyetine, gelişmelerden tedirgin olduklarını, yarını göremediklerini söyledi. Yeral’ın açıklamaları raporda şu şekilde yer aldı: “Çeçenistan, Libya, Suudi Arabistan’dan gelen militanlar Hatay’da cirit atıyor. Ailemiz çocuklarımız rahat dolaşamıyoruz. Hırsızlık olayları artıyor. Bu durumdan tedirginiz. Suriye rejimine terör ihraç edilmekte, Antakya teröristlerin eğitim merkezine dönüştü. Demişti.
(Sadece Antakya ‘mı? Bu teröristler Türkiye’nin her tarafına dağıldılar.)
Sınır güvenliğinin tamamen ortadan kalktığını da belirten İHD heyeti, raporunda
“Sınır kapısı ve sınırın diğer kısımları tamamen başıboş bırakılmış durumdadır. Denetimler bilinçli bir şekilde azaltılmıştır. Silahlı muhalif militanlar hiçbir engelle karşılaşmaksızın sınırın herhangi bir yerinde ülkemize girip çıkmaktadır. Cilvegözü Sınır Kapısı’nda yaşanan son bombalı araç saldırısı güvenliğin ne kadar ihmal edildiğini göstermiştir.
Bu ve buna benzer raporlardan elbette hükümetin haberi vardı. Kentte, eli silahlı militanların rahatça dolaşması bütün halkları tedirgin ediyordu.
Anılarımızda tazeliğini koruyan yığınla olay var. Bunlardan teki de 12 bin Suriyeli sığınmacının yaşayıp barındıkları Harran Konteynerlerinde ki isyandır. Suriyeli sığınmacılar bir itfaiye eri 6 asker 13 güvenlik görevlimizi yaralamışlardı.(Bugün iki yüz binin üzerine çıktı sayıları)
Uzun lafın kısası felaket bağıra bağıra geliyorum diyordu.
AKP Esat’ı devirme sevdası ile topraklarımızı teröristler barınağı haline getirdi. Reyhanlı’da işlenen büyük faciayı Başbakan Erdoğan’ın
“Emniyet Teşkilatı ile İstihbarat Teşkilatı arasında bir kopukluk söz konusu olabilir.” Sözleri havanda su dövmeye benzemektedir.
Kısacası bu korkunç faciadan başbakan ve hükümet sorumludur. Kürt, Türk ayrımcılığından sonra şimdide Alevi ayrılığı çıkartmak istemektedir.
Nasıl bir başbakandır ki bu, bugün halen enkazların altlarından kömür olmuş, kolları bacakları kopmuş şehit cesetleri ile ölü sayısı 73 çe katlanmışken o bir kez olsun Reyhanlı’ya gitmemiş vatandaşının yanında olmamış. (Ölü sayısının 200 zü aşacağı ve basına bundan ötürü yasak getirildiği söyleniyor.)
Nasıl bir başbakandır ki bu, Amerika’ya uçmadan önce yaptığı basın açıklamasında gerine gerine akşam yemeğini OBAMA ile yiyeceğini ilan ediyor. O yemekler boğazından nasıl geçecek?
Dönüşünde her şeyin değişeceğini söylemekle neyi kast etti acaba?
Bizim Suriye’deki gaddar, alçak diktatör rejimle meselemiz vardır. Biz ana muhalefet partisi gibi çok farklı saiklerle eli kanlı canilerin yanında duranlardan değil mazlumun haklının yanından duranlardan olduk.
Sevsinler bu sözlerini sayın başbakanın. Onun için Reyhanlı’ya gidip yaraları sardın değil mi?
Artık şu gerçeği herkesin görmesi ve anlaması gerekiyor. ABD-AKP-PKK müzakereleri; PKK’nın açıkça yasallaştırılmak istenmesi ve de Türkiye’yi parçalama projeleridir.
Bizler Türk Milleti olarak buna asla izin vermeyeceğiz. Kürt’üyle, Alevi’siyle, Laz’ı ve Çerkez’i tüm etnik kökenlerle el ele kardeşçe iç ve dış düşmanlara karşı mücadele edeceğiz. Çünkü bizlerin çizgisi, taşıdığımız felsefe insanlar arasında din, dil, ırk ve mezhepsel yönden ayrımı lanetleyen, kesinlikle reddeden Atatürk çizgisidir.
Sevgiyle kalın TC.Tünay Süer
Yorum Gönder