“Aslına bakarsanız umurumda değil Milli Merkez görüntüsü altındaki İP ya da onun yan kuruluşu olan TGB. Yolları açık olsun gittiği yere kadar. Bu yazıda mesajım “bizim kümeste beslenip başka kümese yumurtlamaya” çalışanlara ve CHP Gençlik Kolları’na.” Demiş. Şaşırdım tekrar tekrar okudum.
Bu kümes meselesini anlayamadım doğrusu. Yani şimdi bu deyimle Atatürk’ün kurmuş olduğu CHP içinde olanlar tavuk veya horoz, genel adıyla hayvanlar mı oluyor? Ali yazısının burasında bir hata yapmıştır ilk önce CHP Gençlik Kollarından ve tüm CHP lilerden özür dilemelidir.
Ali yazısında bir de şöyle demiş.
.” Geçen yazımızda nereden çıktı bu TGB sevdanız sorusuna cevap aramıştık. Yazımızı da Milli Merkez adı altındaki aldatmaca ile Atatürk’ün marjinal bir çizgiye mahkum edilmesi çabası ve RTE’nin bu yapıyı muhatap alarak CHP’yi zayıflatma çabasını” önümüzdeki yazıda sizlerle paylaşacağım.
Onun yazdıklarının hepsini aktaramam, isteyen okur.
Son günlerde İP’e ve Doğu Perinçek’e müthiş bir saldırı var bunu çok yanlış buluyorum. Bu saldırılar yükselmekte olan İP’in yoluna taş koymaktan başka bir şey olmadığı gibi, vatanseverlik te değildir bence. Böyle yapmak sadece AKP ye yarar
İlk önce şuradan başlayayım.
Atatürk’ü ne bir kurum, ne bir kuruluş ne de belirli şahıslar marjinal çizgiye çekemezler. Böyle düşünenler erir giderler, (başarılı da olamazlar) ama büyük bir lider olduğu dünyaca tescillenmiş Atatürk dünya var olduğu müddetçe ideolojileri, kimliği, devrimleri ile beyinlerde, kalplerde var olmaya devam eder. Zira Atatürk demek çağdaşlık hatta çağın ötesi demektir. Atatürk ve Kemalizm;
Tam bağımsızlık Ulusal Egemenlik -Akılcılık ve bilimcilik -Gerçekçilik –Çağdaşlık- Barışçılık- İnsancıllık- Evrensellik --Ulusal birlik -Ülke bütünlüğü... Demektir.
Hangi insan bunlardan vaz geçbilir?
TGB ye gelince nerede bir eylem görsek ellerinde bayrakları ile oradalardır. Biber gazları, coplar, kimyasal gaz bombaları ve tazyikli sular altında hep onların öncülüğünde halk ayaktadır.
13 Aralık 2012 de, 8 Nis 2013 te– birinci ve ikinci ikinci Silivri çıkartmasını ,ardına yüz binleri katarak kimler yaptı?... Amerikan askerlerinin başlarına kimler çuval geçirdiler?
19 Mayıs’ta Diriliş--10 Kasım’da Anıtkabir—29 Ekim’de Seferberlik yürüyüşlerinde kim öncülük yaptı? Olağan üstü kötü koşullarda bu çocuklar hep önümüzdeydiler.
Neden canlarını tehlikeye atarak direniyorlar acaba? Sorduğumuzda yanıtları şu; Biz, Ata¬tür¬k’¬ün Bur¬sa Nut¬ku¬’n¬dan al¬dı¬ğı¬mız gö¬re¬vi ye¬ri¬ne ge¬ti¬ri¬yo¬ruz.
Bence önemli olan budur. O partiye bağlıymış, şu partinin adamlarıymış ne önemi var?
Bir söz vardır bükemediğimiz bileği öpmeli, yiğidi öldür ama hakkını da ver derler değil mi? Keşke tüm gençlerimiz böyle duyarlı olsalar Türkiye bu karanlıklardan daha çabuk çıkar.
Doğu Perinçek’e gelince hak etmediği şekilde suçlanıyor. Geçmişi irdeleniyor bire bin katıp yazılara dökülüyor. Ne yaptı bu zat? Hırsızlık mı? Adam mı öldürdü? Devletin parasını mı yedi ve de darbe ile başa geçip diktatörlük mü? Haydi canım sizde.
Hangimizin geçmişimizde hatalarımız yoktur arkadaşlar? Ah! Keşke bu hataları yapmasaydım dediğiniz hiçbir anınız, işleviniz olmadı mı bir düşünün hele. Velevki hataları olmuştur diyelim. Önemli olan hatalardan ders çıkartmak yinelememektir.
Öyle yazılar okuyorum ki Perinçek’i PKK lılarla bir tutuyorlar neredeyse. Ayıptır, günahtır. Günümüzde PKK başı ile devlet adına masaya oturuluyor yahu.
Kim ülkenin bu kadar karanlıklara gömüleceğini düşünebilirdi değil mi?
Ana muhalefet Partisi CHP ezici bir politika ile başta olsaydı AKP bizleri bu günlere taşıyamazdı.
O zaman iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım derim. Perinçek’le uğraşacağımıza PKK ile anayasa yapmaya kalkan ve ABD, AB ile işbirliği içinde olan AKP için enerjimizi tüketelim.
CHP’nin içinde böyle yanlışlar olduğu müddetçe görevini birilerinin üstlenmesini hazmetmek gerek. Atatürk İlke ve Devrimlerinin Bekçiliğini yapmam. [Sena Kaleli)
• *Altıoktan ikisini kaldır at. [Binnaz Toprak]
• *Tekke ve zaviyeler açılmalıdır. [Bülent Kuşoğlu]
• *Fettullah örnek alınacak insan. Gülen cemaati Türkiye'nin büyük gelecek projesidir. Fettullah bilgedir. İlgi ile takip ediyoruz. [Muhammed Çakmak]
10.yıl marşı artık eskidi. Yenilenmeli. Parti içi demokrasi çok fazla. Hala ANAP'lıyım. [Faik Tünay]
• *Habur'da PKK lıları karşılayan, çadır mahkemesinde PKK'lıların avukatı, CIA'nın TR-705 kodlu ajanı denilen [Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu]
• *Beni PKK kaçırdı diye PKK lılarla görüşen Hüseyin Aygün " Dersim dosyası açılmalı. Atatürk soykırımcı."
CHP de farklı seslerin yükselmesi halkı ister istemez başka arayışlara yöneltmiştir. İşte bu nedenden ötürü Milli Merkez (beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ) çok zor şartlar altında kurulmuştur. Her şeyin bir başlangıcı vardır değil mi? Kuruluşu ve oluşumunda hatalar var biliyorum. Mesela 26 kişilik yönetim kurulunda ağırlık İP yöneticilerinde. Umuyorum ileride değişecektir. Bir de şu var, böyle bir halk hareketinin içine girmek istediniz de sizi almadılar mı diye sorasım geliyor.
Bir önceki yazımda yazmıştım hatırlarsanız. Türkiye’yi böyle hileli seçimler ve erk elinde olan iktidardan tek partinin kurtarması güçtür. Atatürk’te birleşme ancak tüm parti liderlerinin (Atatürkçü) ve örgütlerinin el ele vererek birleşip çalışması ile olur demiştim. Haklı olduğumu sanıyorum.
AKP istediği kadar CHP ‘i kötülesin, CHP iyi muhalefet yapamasa dahi kimse merak etmesin partinin öyle kemikleşmiş bir örgütü var ki bunlardan teki de benim hiçbir partiye gitmez. Bundan kimse kuşku duymamalıdır. Bundan ötürü Atatürk çizgisinde olan bir partiyi, yükselişini dert etmemeli ve köstek olmamalıyız. Bugün memleket haberlerini CHP ‘nin yaptığı güzel eylemleri Aydınlık ta okuyor, Ulusal Kanalda izliyoruz. Bunu kimse inkâr etmemelidir.
Şu zor günlerde bencilliği bırakıp, birlik ve beraberlik içinde hareket edersek başarılı oluruz ancak. Bunun aksi Türk Milletinin ve Ulusunun sonu demektir. AKP ‘in istediği de budur zaten değil mi?
Bugün istemeden yazımı uzatmak zorunda kaldım.Diğer yazılarımda önemli konuları sizlerle paylaşacağım.
Saygı ve sevgilerimle.
TC.Tünay Süer
Not: Başbakan bugün Reyhanlı da olacak diye Reyhanlı adeta polis işgali altında. Şimdi televizyonu açtım, iki KOBRA helikopteri eşliğinde Başbakan Reyhanlı’ya geliyor. Vay anam vay! Tantanaya bakın. Kendi vatandaşından böylesine korkan bir başbakan daha var mıdır dünyada sorarım.
Yorum Gönder