Cengiz Çandar bugünkü köşesinde Reyhanlı'da yaşamını yitiren
yurttaşlardan "maliyet" diye bahsetti. Çandar'ın bu yazısı çok büyük
tepki çekti. Belki de ona verilebilecek en güzel cevap bir Hataylı'dan
geldi: "Ama biz öldük Cengizciğim..."
welebrity nicki ile Ekşi sözlük'te yayınlanan açık mektup şu şekilde:
"demin sana mail atmaya çalıştım cengiz'cim, ama radikal'in sunucuları bana adresini beğenmedik, ulaştıramadık dedi senin için.
demek hem yorum yapmaya, hem de sitem almaya kapalısın. bu yüzden kapalı mektubumu, senin yaptığın şekilde, açık açık yazıyorum.
bak cengiz'cim, sana bir hataylı olarak yazıyorum.
ne kadara satın alındın gerçekten bilmiyorum ama, sana satın alınmamış bir kalem olarak birkaç kelam edeceğim.
reyhanlı, hatay'da ak partisi'ne oy çoğunluğunun çıktığı iki üç
ilçeden birisi. geçmişte de mhp'nin kalesiydi burası. ben bir samandağlı
olarak gurur duyuyorum, çünkü faşist düşünceye biz hiçbir zaman geçit
vermedik. ama reyhanlılı kardeşlerimiz bu hatadan bir türlü dönemediler.
orada yaşananlar yüzünden kan ağlıyorum, çünkü siyasi düşüncelerimiz
taban tabana zıt bile olsa, hatay'dan asla karşıt grup çatışması haberi
gelmez, gelmedi, gelmeyecek de. biz "sağduyulu" konuşmak için sizin gibi
satmayız kendimizi, biz zaten sağduyuluyuz. musevi arkadaşımızın
cenazesine sinagogda katılıp, ertesi gün kilisedeki düğüne gideriz.
sunni kardeşlerimizle birlikte oruç tutup teravih namazında saf tutarız.
onlar da bizim ziyarethanelerimize gelip hrisi'mizi yerler. ama sen
hrisi nedir şimdi diye sorarsın, çok yabancı olduğun şeyler çünkü
bunlar.
biz savaşmasını bilmeyiz cengiz'cim, biz savaşarak bir şeyin elde
edileceğine inanmayız. o yüzden referandumla katarsın hatay'ı
türkiye'ye, savaşarak değil. çünkü burada cephe açılmadı, açılamaz da.
bu yüzden terörist gördüğümüzde ne yapacağımızı bilemedik. dokunmadık.
suriye'nin muhalif askerlerinin hatay'da ne bok yediklerini eğer
gerçekten bir gazeteciysen araştırır öğrenirsin. dükkanları yağmalayan,
herkesi rahatsız eden, sokakta makineli tüfeğiyle poz verip kendisine
ses çıkarana "`biz erdoğan'ın misafirleriyiz, istediğimizi yaparız`"
diyen adamların hikayelerini ben anlatmayayım sana.
cengiz'cim. ortadoğu politikasında etkili olmak istemiyoruz biz.
bizim böyle çorbada tuzumuz da olmasın, kaşığımız da! istemeyiz!
ama biz öldük cengiz'cim. ve arkamızdan sen "maliyet" dedin bizim
için. şimdi sana soruyorum cengiz'cim, rica ediyorum, açık yüreklilikle
cevap ver kardeşim. şimdi seni öldürse birisi, bir başkası da arkandan
"satılmış kalem olmanın maliyeti bu, mukadderat" dese senin sevenlerin,
komşuların ne hissederdi?
cengiz kardeşim, inşaallah aklın başına gelene kadar ölmezsin,
inşaallah satılmış / korkak bir kalem olduğun için kömürleşerek can
vermezsin. biz satılmadığımız halde, kendimizi satmadığımız, düşüncemizi
satmadığımız halde yanarak, kömürleşerek, parçalanarak can verdik. ama
sen umarım bu şekilde can vermezsin.
insana değil, hayvana değil, recep tayyip erdoğan'a bile yakışmayan bir ölüm şekli bu. ama bize yakıştırdınız. teessüf ederim."
SOL
Yorum Gönder