TV’den yayınlayınca “tarihin en şeffaf ihalesini yaptık”
propagandasına malzeme çıkıyor. İstanbul’da şimdi yeni bir hava alanı
yapmaya ihtiyaç kalmayacak şekilde genişlemeye müsait Atatürk Hava
Meydanı kapatılacak. Onun gelirleri (inen uçak-kalkan uçak-gelen
yolcu-giden yolcu- gelen kargo- giden kargo başına alınan ücretler- duty
free dükkanları, mağazalar, cafeler- hangarlar-bakım ve tamir
gelirleri-benzin satışları-otopark kazançları) yeni yapılacak hava alanı
ihalesini alacak firmalara transfer edilecek.
Zarflar masaya konuldu.
Ne kadar da şeffaf!
İzlesin 73 milyon halk
4 grup firma yarışıyor.
Zarflar açıldı.
MAKYOL: 4 milyar Euro. TAV: 9 milyar Euro. BEŞLİ (Limak-Mapa-
Kalyon-Cengiz- Kolin): 12 milyar 682 milyon Euro. İÇTAŞ:20 Milyar Euro
teklif yazdıkları görüldü.
Xxx
Zarf içinde zarf.
İhale içinde tuhaflık.
Teklifin biri 4 milyar.
Diğeri 20 milyar Euro.
Biri 9 milyar yazmış.
Diğeri 12 milyar Euro.
Bu şirketler hepsi Ankara Merkezli. Hepsi başbakanı, bakanları,
yüksek bürokratları çok yakın mesafeden tanıyor. Hepsi devletle iş
yapıyor. Acaba bu ihalede devlet bunlara farklı bilgi mi, torpilli bilgi
mi, yandaşça bilgi mi verdi ki arada bu yüksek teklif farkı doğdu?
Aklımıza şeytan düşüyor.
Allah’ım aklımızı koru!
Ne oluyor? İhale TV’den yayına başladı. 4 milyar veren çekildi. 9
milyar veren de 21 milyar Euro’ya kadar çıktı, o da çekildi. Ve kapalı
zarfına 12 milyar Euro yazmış olan BEŞLİ (Limak-Mapa- Kalyon-Cengiz-
Kolin) teklifini 22 milyar 152 milyon Euro’ya çıkartıp ihaleyi alıverdi.
Xxx
12’den 22’ye zıplıyor.
Çakıl taşı değil bu!
22 milyar para..
Hem de Euro para.
Partisi Başbakan’a sorsun:
Bu özel şirketler beşlisi; 12 milyar Euro’ya alırım dediği devlet
imtiyazını (devletin havaalanı yaparak ve işleterek gelir elde etme,
vergi toplama hakkını) hangi gelir-kazanç-büyüme projeksiyonlarına
dayanarak 22 milyar Euro’ya kadar çıkartabildi? Devlet, 25 yıllık ne
kadar gelirini peşin paraya bu BEŞLİ firmalar grubuna satıyor ki, bu
adamalar, yaptıkları hesaplardan 10 milyar Euro daha yükseğe
çıkabildiler? Bizi nasıl olsa yardımsız bırakmaz diyerek Başbakan’a mı
güvendiler? Başbakan bu güveni vermek için onlardan bir şey mi aldı?
Muhalefet de Bakan’a sorsun:
Bütün ileri demokrasilerde “şehirlerin ana yapısını derinden etkileyecek büyük projeler, bütün getirisi-götürüsü-olumlu katkısı-olumsuz etkisiyle”
halka açıklanıp görüşü sorulmasına rağmen siz halkın görüşüne baş
vurmadınız. Bu projede devletin kaç liralık gelirini sattığını size oy
vermiş 21 milyon seçmenden bile gizlediniz.
Siz ileri demokrat değil misiniz?
Xxx
Ben de vatandaşım.
2 soru soracağım.
Biri Başbakan’a.
Diğeri Bakan’a.
Başbakan Erdoğan’a sorum şu: Devlet Türk. Başbakan
Türk. Bakan Türk. Hava alanı Türk. 25 yıl işletecek firmalar Türk.
Fakat siz ihaleyi Türk Lirası ile değil başka ülkelerin parası olan Euro
ile bağladınız. Neden? 11 yıldır Başbakanlık yapan devlet adamı kendi
parasına güvenmiyor. Çok tuhaf bir durum değil mi?
Bakan Yıldırım’a ise sorum şu: En yüksek fiyatı veren beş firmanın beşinin de ilk sermayelerini (ilk can sularını) “Karadeniz Otoyolunun adrese teslim ihalesi”nden
beş parça devlet ikramı almış şirekteler olması tesadüf müdür? Ve bu
firmalara ihaleye girerken banka kredisi almak için (sundukları
finansman modellerinde) Hazine garantisi sözü mü verildi? Bu sözü siz mi
verdiniz?
Xxx
3. Havaalanı ihalesi karanlık.
Çürük kokuyor.
Baştan aşağı…
Yorum Gönder