Yasaklar nedense sultanlık özentisi içinde olan sayın başbakanımızın iki dudağı arasından çıkan buyruklarla hemen yerine getiriliveriyor. Bu buyruklar Milli İrade denilen TBMM ‘inde tartışılamıyor bile. Malum muhalefetin tüm itirazları, önergeleri parmak çokluğu ile ret ediliyor. Bu nasıl demokrasi ise!
Ben alkol sevmem ancak resmi bir yemekte arkadaşlarıma uyum sağlayabilmek için yüzümü gözümü buruşturarak birkaç yudum alırım. Hepsi o kadar. Ben sevmiyorum, içmiyorum diye kimseye de neden içiyorsun demem. Herkesin kendi özgürlüğüdür, karışmayı karşımdaki kişiye saygısızlık sayarım.
Sigaraya gelince içerim. Mesela, vapura binmişim çıkmışım güvertesine veya alt açık yan bölümüne oturmuşum. Dalgalara, denizin maviliğine, uçuşan martılara bakarak beş kuruşluk keyif yapacağım. Kahvemi veya çayımı söylemişim eh bir tane sigara tüttüreyim demişim.
Gözüne batarcasına bir yazı. Burada sigara içilmesi yasaktır. İçmenin cezası… TI dir..
Bu ne ya? Kapalı yerlerde anlayabilirim, hoş görebilirim ama burası zaten üç tarafı açık bir alan sigaramın dumanı kimi rahatsız edebilir.
İnanın AKP’nin olmadığı yılları mumla arıyorum. İçki haram dediler şimdi ise yasak eylediler. Sigaramdan ne istediniz ya?
AKP tüm bunları din adına değil, dincilik adına yapıyor. Dindarlık, komşumuzda bu kadar Müslümanın katledilmesi için lojistik destek sağlamak, teröristleri beslemekle, barındırmakla olmaz.
Tütüne gelince, Orta Amerika'nın Antil takımadalarında keşfedilmiş , oradan dünyanın dört bucağına 1500 lü yıllarda yayılmış.. Keşke hiç yayılmasa orada kalsaymış.
Neyse, sigara sağlığa zararlıdır ama haram değildir zira Peygamber (sav) Efendimiz zamanında sigara yoktu.
Yani dinimizde sigara yasak diye bir şey yoktur. İslam hukukumuzda (Nisa, 4/29) kendinizi öldürmeyin emri var. İntihar etmek haramdır deniyor. Bu doğru olabilir ama sigara ile ne ilgisi var?
Sigara içip yüz yaşına kadar yaşayanlar da var değil mi? Bizleri hasta eden esasında ithal ettiğimiz GDO'lu gıdalardır. Meyvelerin, sebzelerin şekilleri değişti ya. Sayın Başbakan sağlığımızı düşünüyorsa ilk önce GDO'yu yasaklasın.
Mevcut Anayasa’nın 70. Maddesi’nde kamu hizmetine alınmada “görevin getirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez” hükmü var. Bu hükme göre dini temsil niteliği olan kıyafetlerle devlet memurluğu yapılmaz ama gelin görün ki maşallah devletin televizyonunda, diğer resmi kuruluşlarda bu yasak geçmiyor.
Neden? Çünkü yandaşlara yasak yok bilhassa teşvik var. Başını ört işin hazır.
Bunu neden söylüyorum şimdi anlatacağım.
Bir seçim zamanıydı. Kayışdağı bölgesinde ev ev geziyorduk. Kapının birisini çaldık içeri buyur ettiler. Aile reisi olan yaşlıca bey nerden geldiğimizi sordu. Biz de CHP den dedik. Bize ne getirdiniz diye sordu. Bir şey getirmediğimizi partimizin yapacaklarını anlatacağımızı ve broşür bırakacağımızı söyledik.
Yaşlı adam-“Ben ne yapayım o kağıt parçalarını? Bakın oy istiyorsanız paradan haber verin.” Deyince şaşırdık. Ne parası diye sorduğumuzda bize şu yanıtı vermişti.
Bakın AKP başını örten kızlarıma ve hanıma aylık bağladı, beş yüzer lira veriyor ayda. Ben şimdi size neden oy vereyim? Ne konuşsak ikna edemezdik öyle anlaşılıyordu ısrar etmedik.
Tabi bozulmuştuk ama belli etmemiş, evden ayrılmıştık. İşte durum böylesine vahimdi. Dini inançlarından örtünenlerin dışında binlerce kadınımız, kızımız sırf menfaat için örtünüyordu. AKP gittiği zaman bu başların çoğu açılacaktır inanın.
*****
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin MYK toplantısı sırasında çok önemli bir açıklama yaptı. "Reyhanlı'da patlayan bombalar El Nusra örgütüne aittir. Bombaların hedefi bölgedeki Amerikan üsleriydi. El Nusra Amerikan üslerine saldırarak müdahalenin hızlanmasını amaçlıyordu. Ancak bombalar planlanandan önce patladı. ABD bu bilgiye sahip olduğu için Erdoğan’ın Obama tarafından uyarıldığını ve (terör örgütleri ile aranıza mesafe koyun) dediğini söyledi.
Tekin ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun, CHP’li Buca Belediyesi’ne yönelik açık kalan mikrofonlardan yansıyan “Tesisi alın elinden, kesin cezayı” şeklindeki sözlerine de tepki gösterdi.
Gerçekten AKP iktidarı iyice şaşırdı artık bakanlar da Sultan Tayyip’in vezirleri gibi davranmaya başladılar.
*****
Başbakanın benim misafirlerim dediği terörist örgütlere Davutoğlu ’da toz kondurmuyor. Reyhanlı faciası için "hedef saptırma ve gerçek katillerin üstünü örtme çabaları, Türkiye Cumhuriyeti devleti bu anlamda bütün güvenlik mekanizmalarıyla harekete geçmiş ve failleri bulmuştur. Diyor.
Oysa Kızıl Hacker grubu Redhack, Reyhanlı patlamasına ilişkin olduğunu iddia ettiği askeri istihbarat belgelerini yayınladı. Belgelerde Jandarma İstihbarat yazışmalarında, 25 Nisan tarihinden itibaren Suriye'nin muhaliflerin kontrolündeki Rakka şehrinde, El Nusra üyelerince bomba yüklenmiş araçların bulunduğu, bu araçların Suriye yönetimi tarafından arandığı ve söz konusu araçların Türkiye'ye yönelik bir saldırıda kullanılacağı bilgisi yer almış.
Bu çok önemli bilgilere rağmen AKP neden bir önlem almadı acaba? Bunun hesabını vermelidir başbakanımız.
Reyhanlılı bir vatandaşın yasak kalktıktan sonra basına yaptığı açıklama da hükümetin ne kadar duyarsız olduğunun resmidir adeta.
Bakın vatandaşımız ne demiş.
Bir gün önce belediyenin önünde bir araba duruyor. Kadınlar şüpheleniyor. Üst kattaki mülk sahibi Fikret Koyuncu aşağı iniyor. Polise telefon açıyorlar ve polisler arabanın yanına geliyor. Hiçbir beyanat vermeden, o araba oradan çekilmeden iş ikinci güne bırakılıyor ve o bomba orada patlıyor.
Yani daha önce de söylediğim gibi facia geliyorum diye bağırmış ama duyan olmamış!
Gelelim Sn. Davutoğlu beyin failler bulundu söylemine: Hayret! ne çabuk buldunuz?
Uğur Mumcu’nun ve diğer basın şehitlerimizin katillerini neden yıllardır bulamadınız acaba diye sormak yerinde olur sanırım.
TC.Tünay Süer
Yorum Gönder