İktidar ortağı Gülen cemaati Başbakan RecepTayyip Erdoğan’ın
Çankaya Köşkü’ne çıkmasını başından beri hiç istemedi, bugün de
istemiyor.
Erdoğan-Gülen arasında hızlandığı
söylenen mücadelenin önemli bir boyutunu Cumhurbaşkanlığı meselesi
oluşturuyor. Ama Erdoğan değil vazgeçmek, Çankaya özlemini her geçen gün
daha bir ete kemiğe büründürüyor.
Cemaatin
sözcülerinden Hüseyin Gülerce’nin bugünkü yazısı, Çankaya üzerindeki
bilek güreşinin işaret fişeği gibi... Son bir umut veya uyarı olarak da
nitelenebilir...
İşte Gülerce’nin o satırları:
"Demirel
ve Özal örnekleri gösteriyor ki, cumhurbaşkanı partisinden koparsa, o
parti bir daha belini doğrultamıyor. Bugün AK Parti’ye Sayın Erdoğan’ın
şahsından dolayı oy verenlerin oranı büyük yekûn tutar. Bu seçmen
kitlesi küserse, AK Parti ciddi bir sarsıntı geçirir. Belki C planı
içerisindeki sürpriz hamle, Başbakan Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığına
adaylığını koymamasıdır. Sayın Başbakan, bugüne kadar aday olacağını
söylemedi. Aday olmazsa, o zaman partili cumhurbaşkanına da ihtiyaç
kalmaz. Demokratikleşme yolunda mevcut anayasada yapılacak esaslı
değişiklikler, referandumda halk desteği ile arızasız gerçekleşir. Bu
durumda tek şart, Sayın Başbakan’la gerçekten ahenk içinde çalışacak,
ona vefasızlık etmeyecek bir şahsiyetin Çankaya’ya çıkmasıdır…
Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrara çok ihtiyacı var. Ülkemizin ve
insanımızın geleceği açısından en doğru olanın yapılacağına dair
inancımı hep koruyorum…”
Mesajlar net; Cumhurbaşkanlığına aday olmazsan,anayasa referandumu “arızasız” gerçekleşir...Olursan, “arıza” çıkar...
Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçileceği dikkate alındığında, cemaatin Erdoğan’a oy vermeyeceği de adeta bugünden ilân ediliyor.
-14 Yıl Önce Belirlenen Nihai Hedef-
Erdoğan’ın, cemaatin beklediği “fedâkârlığı” göstermesi neredeyse imkânsız. Neden mi? 13 yıldır her hedefine adım adım nasıl ulaştığını gördük. İşte Çankaya da böyle hedeflerden biri.
Gazeteci Bilal Çetin’in yıllar önce yazdığı “Türk Siyasetinde Bir Kasımpaşalı: Tayyip Erdoğan”
isimli kitabında buna dair önemli bir not vardı. Çetin’in bugüne kadar
yalanlanmayan iddiasına göre, Erdoğan siyasetteki hedefini daha
Pınarhisar Cezaevi’ndeyken belirlemiş ve şunları söylemiştir:
“Önüme
hangi engeller çıkartılırsa çıkartılsın, bu engelleri teker teker
aşacağım. Ferhat'ın Şirin'ine kavuşması gibi, ben de milletime bir gün
kavuşacağım. Bir gün Başbakanlık koltuğuna oturacağım. Başbakanlık
koltuğuna oturmadan ölürsem, gözüm arkada kalır. Allah nasip ederse bir
nihai hedefim, Çankaya Köşkü'ne çıkmaktır...”
Bugün
yeni arka bahçeler oluşturma, yeni ittifaklara yönelme, hatta denize
düşmüşçesine PKK yılanına dahi sarılma hep Çankaya menziline varmak için
değil mi?
Bakalım, Allah nasip edecek mi?!.
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
8 Mayıs 2013
Yorum Gönder