PKK açılım-saçılımıyla ayıkan millet önce “milli içki”
ayranla sarhoş edildi. Şimdi de içki yasağı uygulamalarıyla gündem
sarhoşu yapıldık. Böylelikle en kritik anda muhalefet bir kez daha “laiklik, şeriat”
minderine çekilirken, özellikle gidişatı, açılımı sorgulayan AKP
seçmenlerinin yeniden iktidarın yanında saf tutması sağlandı.
Gündem
sarhoşu yapılmamızın tek sebebi açılım-saçılım değil. Başka önemli
şeyler de oluyor; Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ı emperyalizme teslim etmek
gibi.
Bugün Brüksel’de önemli bir toplantı var; Adı,
AB-Türkiye Ortaklık Konseyi. Toplantıdan sonra bir Ortak Tutum Belgesi
yayınlanacak.
Bu toplantı ve belgenin önemi şu; AB ile
ilişkilerimizde tek söz ve oy hakkımız olan bir mekanizma. Yani
kararları birlikte alıyoruz.
AB Haber, o toplantıdan sonra açıklanacak Ortak Tutum Belgesi’nin taslağını yayınladı. Neler yok ki!.. Tuhaf olan adı “Ortak Tutum Belgesi”, ama Türkiye AB ağzıyla kendi kendine, “şunları şunları yap”
emirleri veriyor. Bir başka çarpıklık; Sözümona Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan, Türkiye’yi Gümrük Birliği’nden çıkarmaya hazırlanıyor, ama bu
belgeye göre, AB’ye daha o kadar çok vereceğiz ki!..
Erdoğan’ın
ABD ziyaretinden önce Obama’nın defterinde Kıbrıs ve İsrail olduğunu,
özellikle Rum kesiminin İsrail’le birlikte Doğu Akdeniz’deki enerji
kaynaklarına el koymasını kabullenmemizi,ayrıca Rum kesiminin AB
ordusuna, İsrail’in de NATO’ya katılımını veto etmemizden vazgeçmemizi
isteyeceğini yazdım.
Erdoğan, ABD’ye Enerji Bakanı
Taner Yıldız’ı da götürdü. Taner Yıldız bugün Hürriyet Daily News’e
konuşmuş. Türkiye, enerji açığını kapatmak amacıyla petrol ve gaz
zengini güney komşularına arama ve dünya piyasalarına satış konusunda
işbirliği teklif etmiş. Ankara’nın teklifinin hedefinde, özellikle son
dönemde Doğu Akdeniz’de petrol arama lisansları konusunda sorunlar
yaşadığı İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi bulunuyormuş. Yeraltı kaynaklarının
adanın iki tarafınca paylaşılması şartının Türkiye için bir “kırmızı çizgi” olduğunu belirten Yıldız, “Biz
bütün bunların hepsini Amerikalı meslektaşlarımıza açık açık
konuşuyoruz. Ve doğru söylediğimiz kadar da haklı olduğumuzun teyit
edildiğini görüyoruz” demiş.
Erdoğan’ın ABD
gezisinden sonra Kıbrıs’la ilgili önemli bir gelişme daha yaşandı. Geçen
hafta yapılan AB Liderler Zirvesi sonuç bildirgesinde, Doğu
Akdeniz’deki enerji kaynaklarının Rum kesimine ait olduğunu gösteren bir
haritaya yer verildi.
Bugün yapılacak toplantı ve
yayınlanacak olan Ortak Tutum Belgesi’ne dönersek; 20 sayfalık belgede
Kıbrıs geniş yer tutuyor. Türkiye, AB’yle birlikte kendi kendinden
şunları yapmasını istiyor veya taahhüt ediyor:
-Limanlarımızı bir an önce Rum gemilerine açmamız
-Kıbrıs ek protokolünü uygulamamız, yani Rum kesimini tanımamız
-Rum kesiminin uluslararası örgütlere katılmasına izin vermemiz
-Doğu
Akdeniz’deki doğalgaz konusunda, (aynen Ege’de olduğu gibi)
imzalamadığımız BM Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesini uygulamamız
-Doğu Akdeniz’de Rum kesiminin hava güvenliğini tehlikeye sokmamamız
-Doğal kaynaklar başta olmak üzere Rum kesiminin tüm egemenlik haklarını kabul etmemiz
-Güney-Doğu Akdeniz bölgesindeki güvenlik riskini acilen ortadan kaldırmamız, yani Rum kesimini "tehdit" etmememiz
-AB-Türkiye
enerji işbirliği çerçevesinde, Avrupa’nın enerji güvenliği konusunda
yapıcı rol oynamamız, doğal kaynak aramaları ve Güney gaz koridor
projesini desteklememiz
Belgeye bir tek,“Kıbrıs’ı verdik gittik!..” yazmadıkları kalmış vesselam!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
27 Mayıs 2013
Yorum Gönder